Çınar Şefkat Der HÜDA PAR’a yapılan saldırıları lanetledi

Çınar Şefkat Der HÜDA PAR’a yapılan saldırıları lanetledi

Çınar’da faaliyet gösteren Çınar Şefkat Der yaptığı yazılı basın açıklamasıyla Lice’deki barbar saldırıyı lanetledi.

Çınar’da faaliyet gösteren Çınar Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Çınar Şefkat Der, son dönemlerde HÜDA PAR’a yönelik yoğunlaşan PKK/BDP kaynaklı saldırıları şiddetle lanetledi.

Çınar Şefkat Der'in yaptığı yazılı Basın Açıklamasının tamamı...

 

                               Halkımıza ve Kamuyona

Son zamanlarda yine azgınlaşan PKK/BDP’li karanlık çeteler, HÜDA PAR ve İslami STK’lara yaptıkları barbarca saldırılarla, yine gerçek hain yüzlerini göstermeye başlamışlardır. Şiddetten, kandan ve zorbalıktan başka sermayeleri olmayan bu karanlık yapı, Kürdistan’ı ve Kürd halkını yine şiddet sarmalı içine sokarak bundan nemalanmak istemektedir.

Kurulduğu günden beri sürekli yalan ve iftiralarla entrikalarla, kalleşlikle kendilerinden olmayanlara karşı ahlaksız bir politika izleyen bu karanlık yapı, can çıkar huy çıkmaz misali bu huyundan vazgeçmemiştir. Kürdistan’ın dört parçasındaki bütün örgüt, parti ve cemaatlere düşmanlık yapan, saldıran, hedeflerine ulaşmak için şiddette başvurmaktan ve kan dökmekten çekinmeyen, binlerce masum Kürdün katledilmesine sebep olan, çoluk çocuk demeden Kürd köylerindeki insanları evlerinde yakıp JİTEM’den aşağı kalmayan eylemleri gerçekleştiren, camilerde bile masum insanları katleden bu vahşi örgüt, işin en ilginç yanı da, kendini Kürtlerin hamisi olarak lanse etmekten de utanmamakta ve yüzleri kızarmamaktadırlar.

Dün Doğu Perinçek, Yalçın Küçük gibi tescilli Kemalist olan ve Kemalistlerin karanlık örgütü Ergenekon’dan ceza alan Kürd ve Kürdistan düşmanı karanlık kişilerle ahbap çavuş ilişkisi içinde olan PKK/BDP cenahı, bugün de Kızıldere’de arkadaşları öldürülürken kendisi şüpheli bir şekilde kurtulan samanlık gazisi Ertuğrul Kürkçü ve Bulgar göçmeni Nursel Aydoğan  ile elbirliği yaparak ve destek vererek, bunların Kürdistan’da Müslüman Kürtleri tehdit etme küstahlığında bulunmaları ortamını hazırlamaktadırlar.

Sadece bu ihanetlerle yetinmeyen bu karanlık yapılar, Kürd halkının namus anlayışına yönelerek, “Em jin ne namusa kesîne”, yani biz kadınlar kimsenin namusu değiliz şeklindeki pankartları, örtülü Kürd kadınlarının eline verip, Kürtlerin namus anlayışını hedefe koyarak ortadan kaldırma ihaneti içerisine girmişlerdir. Bununla da yetinmeyerek LGBT’li sapkınları, eşcinselleri parti yönetimlerine alarak bu ahlaksızlığı ve sapkınlığı Müslüman Kürd halkı nezdinde doğal gösterme çabası içine girmeleri ibret vericidir.

Daha geçenlerde bu sapkınların Batman’da, BDP’li belediye ve onun yandaşı Eğitim Sen’in katkılarıyla düzenledikleri panelde “ibnelik bir kimliktir” diyerek bu sapıklığa sahip çıkıp, adeta Kürtlerin örf, adet ve değerleriyle alay etmişlerdir. Gelen eleştiriler üzerine Batman Eğitim Sen şube başkanı; “Eşcinsellerde Kürtler gibi ezilmişlerdir, haklarını savunmak suç mudur” minvalinde cevap vererek adeta özrü kabahatinden büyük utanmazlık örneği sergilemiştir.

Devletin ve hükümetin, bu saldırılar karşısında üç maymunları oynaması da ibret vericidir. Özellikle Kürdistan'da, adeta polisime askerime bir şey olmasında kim ne yapıyorsa yapsın anlayışı içine girmiştir. Ak Partiye ve sistem partilerine yapılan saldırıların failleri Hükümet’e yakın polisler, Cemaat’in dershanelerine ve yurtlarına yapılan saldırıların failleri de Cemaate yakın polisler tarafından hemen yakalanırken, HÜDA PAR ve İslami STK’lara yapılan saldırıların tek bir faili ise şimdiye kadar yakalanamamıştır. Sözde vatandaşın canını ve malını korumakla yükümlü olan devletin bu şekilde duyarsız olması ve tarafgir davranması, iyi niyetle açıklanabilecek bir tutum değildir. İslami STK’ların üye ve yöneticilerine tamamen yasal olan faaliyetlerinden dolayı adaletsiz ve hukuksuz bir şekilde yüzlerce yıl ceza veren devletin, adaletinden de, mahkemelerinden de ancak kuşku duyulur.

Müslüman Kürd halkımız, Kürtlerin haklarını arama bahanesi adı altında Kürtlerin bütün değerlerini tarumar eden, Kürd gençlerinin esrar ve benzeri uyuşturuculara müptela olmasına sebep olan ve bunu kullanarak Kürtlerin can ve mallarına zarar veren, işyerlerini ve evlerini molotoflayan, tahrip eden serseri bir gençlik tipini ortaya çıkarmaya çalışan, devletle barış sürecine girip, dindar Kürt halkıyla savaşan, saldıran bu karanlık yapıların gerçek yüzünü tanımaya başlamıştır. Bundan dolayıdır ki gitgide saldırganlaşmakta ve barbarlaşmaktadırlar. Kendileri dışında hiç kimseye tahammülleri olmayan bu şiddet düşkünü güruh, baskıyla, korkutmayla Kürd halkını esir alarak, sindirerek oyları devşirme derdi içerisine girmeleri içlerine düşen korkuyu, aslında davranışlarıyla dışa yansıtmaktadırlar. Ancak korkunun ecele faydası yoktur. Kürtlerle Müslüman Kürtlerin değerleriyle savaşanlar eninde sonunda kaybedeceklerdir.

Müslüman Kürd halkımıza çağrımz; kendi memleketlerinde adam yerine konulmayan, işe yaramayan müsveddeleri getirip başımıza adam yapan, Kürd halkına Kürdistan’a ihanet içerisinde olan bu çevreleri iyi tanımaları ve gereken cevabı vermeleridir. Kürd gençlerine çağrımızda; inancına, dinine İslam’a sarılarak yabancı ve yalancı ideolojilerden, inanç ve fikirlerden uzak durmaları ve haklarını İslam dairesi içinde aramalarıdır. Kürtlerde Kürdistan’da, bütün insanlıkta ancak bu şekilde azad olur.

Son olarak, hiçbir kültürde olmayan ve insani değerlere sığmayan Lice başta olmak üzere PKK/BDP’li çetelerin barbarca saldırılarını şiddetle lanetliyor, akıllarını başlarına almalarını, aksi takdirde çıkacak bir ateşin en başta kendilerini yakacağını, iş işten geçtikten sonra duyacakları pişmanlığın, kendilerine fayda sağlayamayacağını bilmelerini istiyoruz.

ÇINAR ŞEFKAT DER

Çınarınsesi

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.