Çınar Şefkat Der, İslami STK Üyelerine Verilen Cezayı Kınadı

Çınar Şefkat Der, İslami STK Üyelerine Verilen Cezayı Kınadı

Çınar Şefkat Der, Konya İslami STK davasında 23 kişiye 205 yıl 7 ay ceza verilmesini yaptığı yazılı basın açıklamasıyla kınadı. Açıklamada verilen kararın Amerika`nın istediği "ılımlı İslam`ın" Türkiye`de mümesilliğini yapanların isteği doğrultusunda oldu

DİYARBAKIR- Konya İslami STK davasında 23 kişiye 205 yıl 7 ay ceza verilmesine tepkiler gelmeye devam ediyor. Verilen cezaya tepki gösteren Çınar Şefkat-Der, yaptığı yazılı basın açıklamasıyla verilen cezayı kınadı.

Verilen Kararlar Kurmacadır
Tamamen adli bir vakadan hareketle yürütülen bir soruşturmada, sırf telefon görüşmelerinden hareketle, İslami STK`ların yönetici ve üyelerinin de olayın içine dahil edilerek kendilerine ceza vermek için bahaneler uydurulduğunun ifade edildiği açıklamada, "Söz konusu STK`larla hiç ilgisi olmadığı halde, gözaltına alınanlardan birisi tarafından, sırf kendisinden GSM telefon hattı alınan bir iletişim bayisine bile ceza verilmesi, kararın hukukla yakından uzaktan alakasının olmadığı ve verilen kararların kurmaca olduğunu göstermektedir. Olay tamamen kurt- kuzu hikayesidir. Kendilerini Türkiye`nin yeni hakimi olarak görenlerin, kendi dışında olanlara gösterdiği tahammülsüzlükten ibarettir. Verilen kararlar, küresel egemen güçlerin isteği ve çıkarları doğrultusunda, onların kurulu düzenlerine muhalif olanları boğma girişimidir" denildi.

"Türkiye`de kim iktidardaysa hukuk, maalesef onların elinde muhaliflerini hizaya getirmek için bir araç olarak kullanılmaktadır" denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Dün Kemalist anlayışın Müslüman topluma dayatma adına, yargıya talimatlar verilip o doğrultuda kararlar çıkartılırdı. Bugün ise sırtını Amerika`ya dayayan ve Amerikanın istediği "ılımlı İslam`ın" Türkiye ve hatta dünyadaki mümesilliğini yapanların isteği doğrultusunda yargıdan kararlar çıkartılmaktadır. Bu şekilde Amerika`nın istediği İslam dışında, gerçek İslami anlayışlara hayat hakkı tanınmamakta ve Amerika`ya biat etmeyenler, yargı sopasıyla terbiye edilmeye çalışılmaktadır. Dolayısıyla ABD ve İsrail`e muhalif olan hiç kimse, bu ülkede güvende değildir.

Derneklerde yasal faaliyet de gösterseniz, siyasi partiler yoluyla faaliyette de bulunsanız dahi bir kulp yapıştırılıp yasadışı örgüt faaliyeti içine sokulmakta ve sindirmek için cezalandırılmaktadır. Özellikle Kürdistan`daki Kürd Müslümanların İslami faaliyetleri söz konusu ise, Fırat`ın batısında etkin olmamaları için her türlü hukuksuzluğa başvurulmaktadır. Dün Elazığ İhya Der, Adıyaman`da Vahdet Der ve Kahta`daki Mustazaf Der, bugün de Konya Mustazaf Der yönetici ve üyelerine verilen ve hiçbir mesnede dayanmayan, hukukun katli anlamına gelen cezalar, bunun en somut delilleridir."

İnsanlar İllegal Yollara İtilmeye Çalışılıyor
Verilen bu haksız ve hukuksuz kararlarla insanların çaresiz bırakıldığı ve kendi haklarını almak için adeta illegal yollara itildiğinin belirtildiği açıklamada, "Türkiye`de bu hukuksuz ve insani olmayan uygulamalar, cumhuriyetin kuruluşundan beri devam etmektedir. Bugün de sözde Türkiye demokrasisinin Orta Doğu ülkelerine örnek gösterildiği bir dönemde, rejime muhalif olanlar söz konusu olduğunda hiçbir kuralın gözetilmediği açıkça görülmektedir. Dolayısıyla öz değişmemiş, değişen sadece maskeler ve aktörler olmuştur" ifadeleri kullanıldı.

Yetkililere Çağrı
Açıklamanın sonunda yetkililere çağrıda bulunularak, "Çınar Şefkat Der olarak, bu haksız ve hukuksuz kararları kınıyoruz. Yetkililere; bu ülkede gerçekten barış ve huzurun olmasını istiyorsanız, herkesin İslami ve insani haklarının verilmesi noktasında samimi olmalarını ve bu hukuksuzlukların önüne geçilmesi için gerekli tedbirleri almaları çağrısında bulunuyoruz" denildi. (M.Ata Güler/ Emrullah Araz -İLKHA)

Çınar Şefkat Der'in yazılı basın açıklamasının tamamı...

Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinde 2007`den bu yana devam eden Konya İslami STK davasında, aralarında Kapatılan Mustazaf Der`in Genel Kurul üyeleri ile Konya Mustazaf-Der Şubesi Yönetim Kurul üyelerinin de bulunduğu 43 kişilik İslami STK duruşmasında, 23 kişiye toplam 205 yıl 7 ay ceza verilmiştir.

Tamamen adli bir vak’adan hareketle yürütülen bir soruşturmada, sırf telefon görüşmelerinden hareketle, İslami STK’ların yönetici ve üyeleri de olayın içine dahil edilmiş ve adeta kendilerine ceza vermek için bahaneler uydurulmuştur. Söz konusu STK’larla hiç ilgisi olmadığı halde, gözaltına alınanlardan birisi tarafından, sırf kendisinden GSM telefon hattı alınan bir iletişim bayisine bile ceza verilmesi, kararın hukukla yakından uzaktan alakasının olmadığı ve verilen kararların kurmaca olduğunu göstermektedir.

Olay tamamen kurt- kuzu hikayesidir. Kendilerini Türkiye’nin yeni hakimi olarak görenlerin, kendi dışında olanlara gösterdiği tahammülsüzlükten ibarettir. Verilen kararlar, küresel egemen güçlerin isteği ve çıkarları doğrultusunda, onların kurulu düzenlerine muhalif olanları boğma girişimidir.

Türkiye’de kim iktidardaysa hukuk, maalesef onların elinde muhaliflerini hizaya getirmek için bir araç olarak kullanılmaktadır. Dün Kemalist anlayışın Müslüman topluma dayatma adına, yargıya talimatlar verilip o doğrultuda kararlar çıkartılırdı. Bugün ise sırtını Amerika’ya dayayan ve Amerikan patentli “ılımlı İslam” projesinin Türkiye ve hatta dünyadaki mümesilliğini yapanların isteği doğrultusunda yargıdan kararlar çıkartılmaktadır. Bu şekilde Amerikanın istediği İslam dışında, gerçek İslami anlayışlara hayat hakkı tanınmamakta ve Amerika’ya biat etmeyenler, yargı sopasıyla terbiye edilmeye çalışılmaktadır. Dolayısıyla ABD ve İsrail’e muhalif olan hiç kimse, bu ülkede güvende değildir.

Derneklerde yasal faaliyette yapsanız, siyasi partiler yoluyla faaliyette de bulunsanız dahi, bir kulp yapıştırılıp yasadışı örgüt faaliyeti içine sokulmakta ve sindirmek için cezalandırılmaktadır. Özellikle Kürdistan’daki Kürd Müslümanların İslami faaliyetleri söz konusu ise, Fırat’ın batısında etkin olmamaları için her türlü hukuksuzluğa başvurulmaktadır. Dün Elazığ İhya Der, Adıyaman’da Vahdet Der ve Kahta’daki Mustazaf Der, bugün de Konya Mustazaf Der yönetici ve üyelerine verilen ve hiçbir mesnede dayanmayan, hukukun katli anlamına gelen cezalar, bunun en somut delilleridir.

Verilen bu haksız ve hukuksuz kararlarla insanlar çaresiz bırakılmakta, kendi haklarını almak için adeta illegal yollara itilmektedir. Türkiye’de bu hukuksuz ve insani olmayan uygulamalar, cumhuriyetin kuruluşundan beri devam etmektedir. Bugün de sözde Türkiye demokrasisinin Orta Doğu ülkelerine örnek gösterildiği bir dönemde, rejime muhalif olanlar söz konusu olduğunda hiçbir kuralın gözetilmediği açıkça görülmektedir. Dolayısıyla öz değişmemiş, değişen sadece maskeler ve aktörler olmuştur.

Çınar Şefkat Der olarak, bu haksız ve hukuksuz kararları kınıyoruz. Yetkililere; bu ülkede gerçekten barış ve huzurun olmasını istiyorsanız, herkesin İslami ve insani haklarının verilmesi noktasında samimi olmalarını ve bu hukuksuzlukların önüne geçilmesi için gerekli tedbirleri almaları çağrısında bulunuyoruz.

Öz Çınar Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği

                                 (ÇINAR ŞEFKAT DER) 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.