Çınar Şefkat Der Mısır'daki darbecileri lanetledi
Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde faaliyet gösteren Çınar Şefkat Der, yaptığı yazılı açıklamayla, Mısır'da gerçekleştirilen darbeyi lanetledi.
DİYARBAKIR - Çınar Şefkat Der yaptığı yazılı açıklamayla Mısır'da meşru yönetime karşı yapılan askeri darbeyi lanetledi.
Basın açıklamasının tamamı...
BASINA VE KAMUOYUNA
Bilindiği gibi Mısır’da halkın seçtiği meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi gerçekleştirilen askeri bir darbe sonucu iktidardan uzaklaştırılmıştır. Mısır halkının iradesine pervasızca yapılan bu müdahale ile “demokrasi ve halkın iradesine saygı” diye nutuk atanların çıkarları söz konusu olunca nasıl kutsallaştırdıkları bu değerlerini ayaklar altına aldıklarını ibretle seyrediyoruz!
Başta ABD ve diğer batılı devletlerin açık ve aleni olan bu darbeye darbe diyememeleri ve gizlice desteklemeleri de, ikiyüzlülüklerini ve sahtekarlıklarını bütün çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir. Tahrir’deki darbe yanlısı baltacılardan oluşan 40-50 bin kişiyi milyonlar şeklinde aksettirip şişirmeleri ve halkın iradesi diye gösterenlerin, günlerdir milyonlarca darbe karşıtı göstericileri görememeleri ve darbecilerin sivil insanlar üzerine ateş açıp yaptığı katliamları iki taraf arasında çıkan çatışma şeklinde batılı basın ve yayın organlarınca lanse edilmesi, nasıl sahtekar bir anlayışa sahip olduklarını ortaya koymuştur.
Dünyada yegane yönetim biçimi diye lanse ettikleri ve adeta putlaştırdıkları demokrasiyi, uşakları işbaşında olduğu sürece destekleyen, ancak emperyalist hegemonyaları ve çıkarları için tehlike oluşturan ve kendi halklarının ve ülkelerinin çıkarlarını düşünen yöneticiler başa geçtiğinde ise, helvadan yaptıkları putlarını acıktıklarında yiyen putperestler gibi, nasıl bu sahte değerlerini yuttukları ve yok saydıkları görülmektedir.
İkiyüzlülük ve menfaatperestlik batının tabiatında vardır. Batının çıkarları için yapmayacağı vahşet ve sahtekarlık yoktur. Kirli ve karanlık tarihleri bunun en büyük kanıtıdır. Bırakın tarihi bugün bile Irak, Afganistan, Filistin, Mali vb. yerlerde işledikleri cinayet ve vahşetler göz önündedir. Bu katil batıdan Mısırdaki katliamları kınamalarını ve aslında kendilerinin tezgahladığı bu darbeye karşı çıkmalarını beklemek canavardan merhamet beklemek kadar saflıktır.
Ayrıca Batıya ve değerlerine bel bağlayan ve bunları kurtuluş yolu olarak gören aymazlara Mısır’daki darbe en güzel örnek olmuştur.
Öte yandan batının uşaklığını yapan ve hakim oldukları ülkelerin kaynaklarını başta ABD olmak üzere batılı emperyalist güçlere peşkeş çeken gerici Arap rejimlerinin, darbeyi alenen destekleyip alkışlamaları ve darbecileri tebrik etmek için sıraya girmeleri ibretlik bir olaydır.
Gazze’de yokluk, açlık ve sefalet içinde yaşayan Müslüman Filistin halkına sırt çeviren, bununla yetinmeyip katil Siyonist rejimle gizlice işbirliği yapan hain Arap rejimleri, Mısır’da kendileri gibi batı uşağı darbeci Sisi’ye maddi yardımda bulunup adeta para yağdırmaları, nasıl kalleş ve alçak bir zihniyete sahip olduklarını bir kez daha göstermişlerdir. Haksız ve hukuksuz bir şekilde ellerinde tuttukları idareleri için, tehlike gördükleri Mısır’daki İhvan iktidarının, başarılı olması halinde sonlarının geleceğini bilen batı uşağı bu güruh, varlarını yoklarını ortaya koyarak başarılı olması için darbeci Sisi’ye amade etmişlerdir.
Darbecilerle işbirliği içine giren bir kısım selefi diye geçinen ve tekfir etmedik Müslüman bırakmayan kesimlerinde, darbecilerin başa getirdiği Hristiyan bir cumhurbaşkanına biat etmeleri, acaba İslam’ın hangi hükmüne ve hangi selefin içtihadına dayandırdıklarını doğrusu merak etmekten kendimizi alamıyoruz. Tamamen akılsız ve stratejiden yoksun bu tür tekfirci yapıların sekter eylemleri, Müslümanların Tunus ve Libya gibi ülkelerdeki kazanımlarını da tehlikeye atmakta ve askeri bir müdahaleye zemin hazırlamaktadırlar.
Mısır’da gerçekleştirilen darbe İslam’ın ve Müslümanların iktidarına tahammülsüzlüğün en bariz örneğidir. Batı ve işbirlikçileri hiçbir zaman halklarının çıkarlarını gözeten iktidarlara göz yummayacaklarını bir kez daha bu darbeyle göstermişlerdir. Ayrıca batı değerlerinin ne kadar kof olduğunu, daha önce bilmemize rağmen bu olay bir daha somut olarak ortaya koymuştur.
Batı, Truva atı olarak kullandıkları bu sahte ve rezil değerlerini benimseyen işbirlikçileri vasıtasıyla, İslam ülkelerini şimdiye kadar talan edip baskı altına almayı sürdürmüştür. Ancak artık bunun sürdürülebilir tarafı kalmamıştır. Bunun için de yeni hile ve oyunların peşindedir. Ancak onların hile ve tuzakları varsa Allah’ın da onlara karşı hazırladığı tuzakları vardır. Ve eminiz ki bu tuzaklarını başlarına geçirecektir. Yeter ki biz Müslümanlar olarak davamıza samimiyetle ve dirençle bağlı olalım ve ayağımızı sabit tutalım.
Bu vesileyle Mısır’da darbeyi gerçekleştiren başta yeni Firavun katliamcı Sisi olmak üzere, bütün darbecileri ve destekçilerini lanetliyoruz. İnanıyoruz ki Şehid Hasan el Bennaların, Seyyid Kutupların, Abdulkadir Udehlerin ve diğer İslam şehitlerinin kanı boşa gitmeyecek ve Allah’ın izniyle zaferi getirecektir. Mısır’ın Müslüman halkının en yakın zamanda bu Firavun düzeninden kurtulup hakkettikleri İslami yönetime kavuşmasını Cenab-ı Allah’tan diliyor, Mısır’daki Müslümanların mücadelesini bu vesileyle selamlıyoruz.
Çınar Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Çınar Şefkat Der)
Çınarınsesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.