Çınar Şefkat Der PKK/BDP’li Çetelerin Saldırılarını Lanetledi
Çınar'da faaliyette bulunan Şefkat Der, yaptığı basın açıklamasıyla PKK'li çetelerce son zamanlarda İslami kurumlara düzenlenen saldırıları lanetledi.
DİYARBAKIR - Çınar Şefkat Der, son günlerde Silopi, Cizre ve Diyarbakır'da HÜDA PAR, İslami STK'lar ve mütedeyyin kişilere yapılan bombalı, molotoflu saldırıları yaptığı yazılı açıklamayla lanetledi.
Açıklamanın tamamı:
KAMUOYUNA
Son günlerde PKK/BDP’li çeteler kendilerine verdikleri farklı isimler adı altında, HÜDA PAR ve ona yakın sivil toplum kuruluşları ve gönüllülerine yine alçakça ve kalleşçe saldırılarda bulunmaya başlamışlardır. Gece karanlığından yararlanan bu kudurmuş yarasalar çoluk- çocuk ihtiyar-kadın demeden evlere bombalar atmakta, parti binalarını ve dernekleri molotoflamaktadırlar. Karanlıktan beslenen bu karanlık ruhlu zavallılar, bu şekilde İslami camiayı sindireceğini ve Kürd halkını korkutarak HÜDA PAR’a olan teveccühü kıracaklarını zannetmektedirler.
PKK/BDP’nin türevleri olan bu çetelerin yaptığı saldırılara, başta BDP olmak üzere bu kesim tarafından ses çıkarılmaması, saldırıların asli failleri ve kışkırtanların bunlar olduğunu göstermektedir. Anlaşılan BDP bu çetelerin Müslüman Kürd halkına saldırarak, ortaya çıkardığı psikolojik baskıdan faydalanıp oy devşireceği hesabını yapmaktadır. Daha önceki seçimlerde de aynı metodu uygulayan bu kirli siyaset odaklarının, bu seçimlerde de aynı metodu uygulayacağı görülmektedir. Bu karanlık zihniyetin, bundan sonraki politikasının devletle barış, Müslüman Kürd halkıyla savaş olacağını, Kürd halkının İslami parti ve derneklerine yaptıkları saldırılarla göstermektedir.
Kurulduğu günden beri PKK ve onun türevleri, Kürd halkı üzerinde terör estirmiş ve diğer Kürd örgüt ve partilerini bu şekilde sindirmeye çalışmıştır. 1990’larda aynı metodu İslami camiaya uygulamaya kalkışan bu bedevi ve vahşi kesim, ummadığı bir direnişle karşılaşınca, bu sefer kuzu postuna bürünerek mazlum rolünü oynamaya çalışmış ve kendini haklı göstermek için, yalan ve iftiraya dayalı propagandalara girişmişti. O gün kendini ifade etmek için gerekli imkanlardan yoksun olan İslami camianın, bu yalan propagandaların etkisi ile insanların zihninde çok kötü bir izlenim bırakılmasına sebep olmuşlardı. Ancak bugün yaptıkları kalleşlik ve zorbalıkların aslında bunların ne mal olduğunu ve o dönemde asıl saldırgan tarafın bu mürted örgüt olduğunu, bugün herkesçe bilinmesi ve anlaşılması açısından önemlidir.
Yalan ve iftirada profesyonel olan, ahlaktan yoksun örgütün, yalanlarının artık bu gün sökmediğini görmesi gerekir. Bugünkü iletişim alanındaki hızlı gelişmeler sayesinde artık hiçbir şey gizlenemez hale gelmiştir. Hala 1980 ve 90’ların şartlarında olduğunu zanneden bu çete güruhunun, yeniden baskı ve zorbalıkla Kürd halkını sindirme hevesi içine girmesi, sahip oldukları kaba ve vahşi zihniyetin hala değişmediğinin bir göstergesidir.
Özellikle bu bedevi ruhlu canilerin peşinden gidenlerin, inanıyoruz ki artık gerçekleri görme zamanı gelmiştir. 30 binden fazla Kürd insanını daha örgüt düzeyinde iken öldüren bu çetelerin, yarın Kürdistan’da hakim olmaları durumunda, aynı zihniyet ve ideolojiye sahip oldukları Pol Pot rejiminin, Kamboçya’da iktidarı ele geçirdikten sonra Kamboç halkının yarısını öldürdükleri gibi, bunlarda Kürdistan’da aynısını, hatta daha fazlasını yapacaklarını söylemek için kahin olmaya gerek yoktur.
İslam ve insanlık düşmanı bu katiller çetesinin öncelikle şunu anlaması lazım ki; İslami camiayı bu tür çetevari eylemlerle sindirmesi mümkün olmadığı gibi, ancak kendilerini rezil ve rüsvay edeceklerdir. İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık etmekle kendi sonlarını hazırlayan bu ihanet şebekesi, şimdiye kadar yaptıklarıyla Kürd halkına kan, gözyaşı ve zarardan başka bir şey vermediği gerçeği herkesin malumudur.
Tek sermayeleri silahlı güç ve zorbalık olan bu cahil güruhun, bir kısım Kürd gençlerini kandırarak, Kürd halkına karşı bir sopa olarak kullanması ve onları boş ve pespaye ideolojileri için ateşe sürmesi, ancak sahip oldukları çarpık ve despot zihniyetle açıklanabilir.
Müslüman Kürd halkına çağrımız; Kandan beslenen bu kirli yapıyı ve zihniyeti artık tanımaları ve Kürd halkının bir daha, daha önce yaşadığı acılara düşmemesi için bunlara tavır almaları ve gençlerini bunlardan uzaklaştırmalarıdır. Aksi takdirde kanla beslenip palazlanan bu vampir zihniyet, bir daha Kürd halkını birbirine düşürüp çatıştırarak, maşaları olduğu Kemalist dayılarının düştüğü zor durumdan kurtulmaları ve ömürlerini uzatmaları için, yine Kürd halkının kanını heder edeceklerdir.
Olayların dikkat çekici diğer önemli tarafı ise, yapılan saldırılara karşı devletin ilgili birimlerinin duyarsız kalması ve saldırıyı gerçekleştiren saldırganların bir türlü yakalanamamasıdır. Bu da devletin saldırıya uğrayanlara adeta siz kendi kendinizi koruyun anlamına gelmektedir. İslami derneklere baskınlar düzenleyip üye ve yöneticilerine gülünç gerekçelerle onlarca yıl ceza yağdıran devlet güçlerinin, sıra bomba ve molotofla saldıranlara gelince kılını kıpırdatmamasını kuşkuyla karşılıyor ve bu tavrı kınıyoruz.
Son olarak bu eli kanlı çetenin Cizre, Silopi ve Diyarbakır’da, HÜDA PAR ve ona yakın şahıs ve derneklere yaptığı alçakça ve kalleşçe saldırılarını lanetliyor ve onlardan akıllarını başlarına almalarını davet ediyoruz. Aksi takdirde çıkabilecek bir yangında en başta kendilerinin yanacağını bilmelerini istiyoruz.
Çınarınsesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.