Allah’ın adıyla

Zihniyet aynı değil mi? Daha önce hayvanlara özenerek soyunuyorlardı. Bu soyunmalarını medeniyet olarak dayatıyorlardı. Yani nefislerinin şerirliğine, heva ve heveslerine esir olmaya medeniyet diyorlardı. Medeniyeti çıplaklıkla özdeşleştirmeye çalışıyorlardı.  Bu, kadını meta olarak gören zihniyetin ulusları aşan bir projesiydi. Şeytanın ve şeytanlaşmış insanların bir projesiydi.  Bu projeye bilinçli bilinçsiz nice insan malzeme oldu. Bugün itibariyle malesef bu proje tuttuğundan dolayı çıplaklığı medeniyet görenlerin sayısı vatandaşlarının kahir ekseri Müslüman olan memleketlerde bile azımsanmayacak kadar çoktur.  Örtünmek, örtülü olmak fıtrattanken; olması gereken de buyken iş tersine döndü. Karma sistemin, şeytanın işçiliğine oynayan televizyonların, kökü ibliste olan örgütlerin sayesinde(!) yeni nesil örtünmekten, örtülü görünmekten utanacak duruma geldi.  Ne garip değil mi? Yolda giderken erkeklerle karşılaştığında hayasından sırtını dönüp çömelen kadınlar nerde örtünmekten utanan, özene bezene süslenen, modaya köle, nefsine kul kesilenler nerde!

Çıplaklığı medeniyet ad edenlere Mehmet Akif “Medeniyet dediğin açmaksa bedeni, desene hayvanlar bizden daha medeni” diyerek güzel bir ders vermişse de ders alan kim.

Bu da bir yana Lut kavmine özenen yeni bir tür türedi, LGBT’li diyorlar kendilerine. Lezbiyen, homo bir sürü yaratık. Toplumdaki en ahlaksız lakaplarla lakaplanmaya yemin etmişler adeta. Bunlardan kimi “ibne” diyor kendilerine. Yanlış duymadınız, toplum bunu hakaret ve küfür olarak bilip kendisine ibne diye seslenecek kişiye en sert tepkiyi veriyorken bunlarsa kimliğimiz “ibnelik” diyorlar. Bunlar Lut kavminin rezilliklerini bugüne taşımanın derdindeler.  Hayvanların bile birbirinden istemediklerini, hayvanların bile birbirine yapmadıklarını insanlar arasında yaymanın ve meşrulaştırmanın çabasıdır. Meğerse insan ne kadar da alçalabiliyormuş. Esfeles safilin olmaya namzed ne nice insan(!) varmış.

Tabi, çıplaklığı/soyunmayı nasıl ki medeniyet kılıfıyla meşrulaştırmaya çalıştılarsa LGBT’yi de özgürlük kılıfıyla yaygınlaştırma ve meşrulaştırmaya çalışıyorlar. İlkesi, sınırı, ahlakı olmayan bir özgürlük anlayışı nasıl bir özgürlük anlayışıysa artık. Hak, hukuk edebiyatıyla yapmaya çalışıyorlar. Toplumun ahlakını, hukukunu, geleceğini, fıtratını, inancını yok sayan bir hak, hukuk nasıl oluyorsa artık.

Toplumun kodlarıyla oynuyorlar. Yangına körükle, ateşe barutla gidiyorlar. Zihniyetlerinin gölgesinde bir toplumu inşa etme adı altında var olan toplumun şerefiyle saygınlığıyla oynuyorlar onu ziruzeber ediyorlar. Kur’an bunlar hakkında “Kendilerine “fitne fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ıslah edicileriz!” derler. İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.”  (Bakara-11) der. Bunlar ıslah ettiğini düşünürken fitne fesadın toplumu kuşatması için ellerinden geleni artlarına koymayanlardır. Bunlardan mümkün mertebe uzak durmak gerekir. Toplumun da çocuklarını bunlardan koruması gerekir. Zira oğlancılığı hak ve özgürlük gören zihniyetle kalkıp oturan onlara benzeyecektir. Belki de onların kirli emellerine alet olmaktan kurtulamayacaktır. Hal böyle olunca onlarla kalkıp oturan, onlara gidip gelen, onlara destek olan, onlarla gönül bağı olan herkesin durduğu yeri bir daha izan, iman ve ahlak mizanında tartmasını tavsiye ediyoruz. Çünkü onlarla bir şekilde ilişikte olan herkes bu melanete ortaktır ve kendileri de zan altındadır. Onun için Batman’da gerçekleştirilen“ibnelik kimliktir” paneline, “velev ki ibneyiz” ve “velevki .....yiz” pankartlarına herkes kendine göre gerekli tepkiyi vermesi gerekiyorsa da en büyük tepkiyi BDP’ye oy verip de kendisini dindar olarak görenlerin vermesi gerekir. Doğrusu malum zihniyetin “ibnelik kimliktir” ve “em ne namusa tu kesîn e” gibi cesur(!) çıkışları hakkında Altan TAN ve HDP’nin yönetimine giren Huda KAYA gibilerin ne düşündüğünü merak ediyorum. Acaba onlar da homoseksüelliğin Allah’ın azabına yol açtığını bu homolara söyleme cesaretinde bulunabiliyorlar mı? Neyse...

 Lut kavmini elim bir azaba müstehak kılan, onu helak eden davranışların toplumun doğasını yok edecek bir ateş topu olduğunu unutmamamız lazım. Bu ateş topu sadece bu zihniyette olanları değil bunlara tepkisiz kalanları da bu gün veya yarın bir şekilde yakacaktır. Allah, Kadir’dir, Azizuntikam’dır. Azgınlar için ağzını açıp bekleyen cehennemin malikidir. Netice, “medeniyet anlayışınız çıplaklık, özgürlük anlayışınız ibnelikse; medeniyetiniz de özgürlüğünüz, başınızı yesin, yerin dibine batsın” diyoruz.

Rabbim, ümmeti zalimlerin zülmünden, insi ve cinni şeytanların şerrinden, fitne ve fesat ateşine odun taşıyanlardan muhafaza eylesin. Allah’a emanetsiniz.