Cizre olayları, PKK ve uzantılarının Müslüman Kürd halkına karşı ikinci 6–7 Ekim katliam girişimiydi. Cizre’de yaşanan olaylar irdelendiğinde bunu rahatlıkla görmek mümkündür. Aynı şekilde PKK ve uzantısı sözde legal oluşumların yöneticilerinin sekiz saat boyunca Müslüman Kürdleri ateş altında tutan saldırılarını destekler mahiyetteki ifadelerinden de bunu anlamak mümkündür.

HDP’li yöneticiler küçümser mahiyetteki ifadelerle Nur Mahallesinde Hüda Par’lıların birkaç evinin bulunduğunu söylüyorlar. Bu ifadeleri doğruysa sekiz saat boyunca bu evlere yağdırılan on binlerce kurşununun ve ateşe verilen evlerin faalleri kimlerdir? Müslümanlara ait evleri kuşatıp sekiz saat boyunca ateş altında tutan yüzlerce silahlı çete kimlere bağlıdır?

Olayları başlatan, sekiz saat boyunca evleri ateş altında tutan, kimi evlere girip yağmalayan ve ateşe verenler PKK çeteleri olduğuna göre başka yerde fail ya da provokatör aramak samimiyetsizlikten başka bir şey değildir. Paralel yapıdan bahsediliyorsa Müslüman halk sekiz saat boyunca ateş altındayken müdahale etmeyen güvenlik güçlerinde aramalıdır. Olay meydanında saldıran, imha etmeye çalışan ve katliam için çalışan PKK ve uzantılarıdır.

Yalan ve iftira PKK’nin en büyük sermayesi olduğundan PKK ve bağlı unsurların yöneticilerinden ağzını açan yalan söylüyor. Ancak, Cizre gerçekleri halkın gözünün önünde cereyan ettiğinden söyledikleri yalanlara kendileri de inanmıyor.

PKK, KCK, HDP ve DBP yöneticilerinden kimileri katliam girişimini ve sekiz saat boyunca başta kadın ve çocuklar olmak üzere Müslüman Kürdlerin üzerine ölüm yağdıran çeteleri destekler mahiyette beyanlar veriyorlar. Örneğin DTK Eş Genel Başkanı Selma Irmak, “Gençlerimiz örgütümüzün belirlediği politika çerçevesinde hareket etmiş ve hareket etmeye devam edecektir. Gençliğimizin kendisine dönük yürütülen siyasi soykırım operasyonlarına elbette ki tepkisi olacaktır” diyerek Cizre’deki olayların anatomisini gözler önüne sermektedir.

Aslında PKK ve uzantıları, aylardır kurtarılmış bölge olarak nitelendirdikleri, hendekler kazarak ayrı bir bölge haline getirdikleri, dağdan silahlı güçlerini getirip belediyenin bazı binalarına yerleşerek Hüda Par’lıların yaşadığı bölgenin çevresinde mevziler oluşturdukları ve günlerce süren hazırlıktan sonra giriştikleri katliamda yaşadıkları başarısızlığın hayal kırıklığını yaşıyorlar. Hüda Par taraftarlarını ibret–i alem olsun diye eşleri ve çocuklarıyla birlikte öldürmeyi tasarlarken 65 yaşlarındaki bir Müslümanı katletmeye karşılık ölü ve yaralı verdiklerinden dolayı büyük bir bunalıma girdiler. Başarısızlıklarını yalan ve iftiralarla kapatmaya çalışıyorlar.

Uzun süredir Cizre’de huzursuzluk çıkaran, Müslüman halka kan kusturan YDG–H’li çetelerin Hüda Par’lılara tarihi bir ders vermeleri amacıyla ziyarette bulunan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ve HDP Cizre İlçe Başkanı Ali Akdeniz, çeteleri kışkırtarak Hüda Par’lıların üzerine yönlendirdiler. Saldırıya geçen çetelerin direnişle karşılaşıp darbe almaları ve kaçışmaları karşısında mahallelere dalıp kadın ve çocukları olay mahalline çekmeye ve olayı farklı şekilde yansıtmaya çalıştıkları görgü tanıkları tarafından dile getirilmektedir.

Özellikle çevredeki halkın bildirdiğine göre başından beri olayların başını HDP Cizre ilçe başkanı Ali Akdeniz çekmektedir. Hüda Par’lıların katliamdan geçirilmeleri için bütün hazırlıklar Ali Akdeniz’in eliyle gerçekleştirildi. Belediye araçlarıyla çukur kazma, Hüda Par’lılara saldırmaları için belediyeye ait binaların PKK’li çetelerin eline verilmesi, silah ve mühimmat nakli Ali Akdeniz’in girişimi sayesinde gerçekleşti.

Olaylardan sonra yaptığı açıklamalarda büyük bir hayal kırıklığı içinde olduğu anlaşılmaktadır. Zira onca hazırlığa rağmen hedeflenen katliam gerçekleşememiş, büyük bir ümitle olay mahalline getirilen PKK’nin dağdan getirilen çetelerinin başarısızlığı hayal kırıklığına yol açmıştı. El Cezire’nin mikrofonuna yaptığı konuşmada kendini teselli etmek için “Gerçekten hareket istese bunlara burada yaşama şansı vermez. “ diyerek içinden geçeni ifade ederken bile sıkıntısı gözlerden kaçmıyordu.

Kandil’den gelen açıklamalar, PKK’nin başarısızlığının yol açtığı kızgınlığı daha açık şekilde gözler önüne sermektedir. Müslüman bazı ailelerin yaşadığı Nur Mahallesini sekiz saat ablukaya aldıkları halde istedikleri katliamı gerçekleştiremeyen Kandil, Hüda Par’ı iktidar partisiyle ilişkilendirerek tehditler savurmaya devam etmektedir.

6–7 Ekim olaylarında olduğu gibi Cizre olaylarında da takke düşmüş, kel görünmüştür. PKK ve uzantıları, uzun süredir rahatsızlık duydukları Hüda Par’a büyük darbeler vurarak en azından bir süreliğine de olsa tehlikeli rakip olarak gördükleri Müslüman Kürdleri yaralarıyla uğraştırıp piyasadan uzaklaştırmayı hedeflediler. Ancak Allah Teala’nın yardımı ve Müslümanların dirayetiyle hainlerin bütün oyunları boşa çıkmış, ava giden avlanır misali katliama giderken rezil ve rüsva oldular. Müslümanların basiret, dirayet ve sabırları karşısında büyük bir şaşkınlık yaşayan PKK çeteleri acziyetlerini tehditler savurarak kapatmaya çalışıyorlar. Ancak Müslüman Kürd halkı bilmeli ki, Allah Teala her zaman olduğu gibi hainlerin ve zalimlerin hesabını bozacak ve onları mazlumların eliyle rüsva edecektir.

(Hasan Yılmazer/Hürseda haber)