Zulmetmeyi meslek edinenler, insanlara zulmederken çoğu kez ayırıma gitmez, gidemezler. İnsanların hak ve hukukunu çiğneyen ve onlara zulmedenlerin sahip olduğu kirli fıtratlar, diğer bir ifadeyle merhamet adlı damarlarının bulunmayışı zulümlerini icra ederken en küçük bir acıma hissine kapılmamalarına yol açıyor. Mazlumların çığlıkları bir şey ifade etmiyor onlar için. Zira ruhlarını kibir kapladığından zulme tabi tuttukları muhatapları büyük olsun, küçük olsun, kadın olsun, erkek olsun ya da çocuk olsun fark etmiyor.

Dünyadaki bütün dinler savaşta bile kadın ve çocuklara dokunulmasını yasaklarlar. Ancak insanlıklarını kaybetmiş zalimlerin böyle bir kuralı yoktur. Onlarca yıldır Filistin halkına zulmeden Siyonistler bugüne kadar binlerce kadın ve çocuğu katlettiler. Müslüman halkların üzerine bomba yağdıran Amerika, kadın, çocuk, kümesteki hayvanlara kadar bir tek canlı bırakmamaktadır.

Benzer cinayetlere yabancı değil coğrafyamız. Dersim’de, Geliyé Zila’da ve başka birçok yerde zulmeden zamanın zalimleri kadın çocuk demeden birçok insanımızı katlettiler. Halkımızın başına bela olup aynı zulüm geleneğini sürdüren PKK, yollara mayın yerleştirerek, tarayarak ya da evleri ateşe vererek kadın, çocuk ve yaşlı demeden birçok insanımızı katletti.

Bugünlerde yine aynı zulümlere tanık oluyoruz. Cizre’nin kadın ve çocukları Filistinli kadın ve çocukların yaşadıkları zulümlerin benzerini yaşıyor. Müslüman ailelerin yaşadığı bölgeyi ablukaya alan PKK çeteleri küçücük bebelerin, çocukların, genç ve yaşlı ve hatta hamile kadınların bulunduğu evleri kuşatıp sekiz saat boyunca ateş altında tuttular. Ağır silahlar kullanıp evlerin duvarlarını delik deşik ettiler. İçinde ailelerin yaşadığı evleri ateşe verdiler. Korkunç bir katliama giriştiler. Müslümanların aile fertlerinin tümünü katletmek, üzerine de evlerini yakıp bir tek eser bırakmamak için çabaladılar.

Yaşadığı korkunç saatleri anlatan 32 yaşındaki Şemsettin G, hamile eşi ve iki yaşındaki çocuğunun kurşun yağmuru ve cayır cayır yanan evinde yaşadığı zor anları haber vermektedir.

Kurşunlar duvarları delip geçerken ve yangın her tarafı kuşatırken ailesini kurtarmak için çare arıyor Şemsettin G. Ancak adım attıkları her odada aynı sıkıntıyla karşılaşıyorlar. Duvarları delen mermiler sağda solda uçuşuyor. Saldırının durmaması üzerine Şemsettin, hamile eşi ve iki yaşındaki oğluyla birlikte yere uzanıyor. Başlarının üzerinden uçuşmaya devam ediyor mermiler. Derken içeriye molotof atan çeteler evi yakmaya çalışıyorlar. Yerinden doğrulan Şemsettin, yanmakta olan halıyı söndürmek için çalışıyor. Kurşunlar yağmur gibi yağarken başarılı olamıyor.

Hamile eşi büyük bir tedirginlik yaşıyor. Korkunç bir gürültüyle patlayan silahların yankılanan sesi iki yaşındaki oğlunda dehşet bir korkuya neden oluyor. Annesine sıkıca sarılıyor çocuk. Patlatılan her mermi küçücük kalbinin küt küt atmasına ve annesine daha sıkı sarılmasına yol açıyor. Yağmur gibi yağan mermilerin etrafında uçuştuğunu fark eden anne, çaresizlik içinde sağa sola eğiliyor. Bir ümit düşüncesiyle çocuğunu kucaklayıp banyoya koşuyor.

Uzun namlulu silahlarla evi delik deşik eden çeteler pencereyi kırıp evin içine giriyorlar. Buldukları her şeyi ateşe veriyorlar. Hamile kadın gözü dönmüş çetelerden kurtulmak amacıyla banyonun kapısını arkadan kilitliyor. Eli kanlı çeteler, kapıyı zorladıkları halde açmaya muktedir olamıyorlar.

Diğer yandan çırpınan çaresiz baba eşini ve iki yaşındaki yavrusunu kurşunlardan ve ateşten kurtarmak için çabalıyor. Komşularından yardım istiyor. Bir yandan kurşun yağmurunun diğer yandan yangının alev alev küle çevirdiği evinde mahzur kalan eşini ve çocuğunu kurtarmak için sağa sola koşuşturuyor. Komşusuyla birlikte evin avlusuna girip ellerine aldıkları balyozla banyonun duvarını kırmaya başlıyorlar. Yangın ve kurşun yağmuru devam ediyor. En küçük bir gecikme büyük faciaya sebep olabilir düşüncesiyle balyozu bütün gücüyle duvara vuruyor. Duvarı delmeye çalışırken çetelerin sıktıkları silahlardan çıkan kurşunlar yanından uçuşuyor. Bir insanın geçebileceği büyüklükte bir yer açan Şemsettin G. eşini ve çocuğunu cayır cayır yanan evden kurtarmayı başarıyor. Mermiler patladıkça beyninde büyük sarsıntılara yol açan küçücük yavrusunu bağrına basıyor acılı baba. Daha emin gibi görünen ancak kurşunların hedefindeki komşusunun evine sığınıyor oğlu ve eşiyle.

Saatlerce Müslümanların evlerini hedef alan kurşunlar yağmaya devam ediyor. Mahallenin dokuz yerinden Müslüman halkın evlerini ateş altında tutan çeteler binlerce mermi patlatıyorlar. Dağdan getirttikleri çetelerden ve ağır silahlardan istifade ediyorlar. Büyük bir katliam gerçekleştirip Müslümanlardan eser bırakmamayı tasarlıyorlar. Ancak mazlumların ve mustazafların Rabbi, zalimlerin oyunlarını bozup hedeflerini boşa çıkarıyor.

Cizre normale dönmedi. Bugün olduğu gibi Cizre’deki Müslümanlar yıllardır tehdit altında bulunuyor. Cizre’nin çocukları her gece o korkunç saatlerin kabusunu yaşarken, zulmü meslek edilen zalimler daha büyük acılar yaşatmak için fırsat kolluyorlar.

(Hürseda Haber)