"Çocuk çok ama çocukluğunu yaşayan yok"

"Çocuk çok ama çocukluğunu yaşayan yok"

23 Nisan münasebetiyle yazılı açıklama yapan CHP Kadın ve Çocuk Hakları İnceleme ve İzleme Komisyonu, kolluk kuvvetlerinin insanlık dışı uygulamalarından çocuk işçi ölümlerine, eğitim ve sağlık sistemindeki çarpıklıklardan geçim sıkıntısının sebep olduğu

BURSA - CHP Kadın ve Çocuk Hakları İnceleme ve İzleme Komisyonu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın yıl dönümünde yazılı bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, çocukların yaşam hakkıyla ile ilgili dikkat çekici istatistiklere yer verildi.

 

Kübra bebeğin 2,5 aylıkken beslenme yetersizliğinden, Ayaz bebeğin 40 günlükken zatürreeden öldüğü hatırlatılan açıklamada, Muharrem Taş’ın cenazesin ise yardım gelmediği için babasının sırtında taşındığı belirtildi.

 

Kolluk kuvvetlerinin insanlık dışı uygulamalarından çocuk işçi ölümlerine, eğitim ve sağlık sistemindeki çarpıklıklardan geçim sıkıntısının sebep olduğu açlık koşullarına, aile içi şiddetten sokaktaki tacize kadar birçok başlık altında çocukların yaşadığı sorunlar olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Türkiye’de sistematik şiddetle karşı karşıyadırlar. Oysaki çocuğun yaşaması, gelişmesi ve yararının gözetilmesi Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin en temel ilkelerdir. Türkiye’de çocukların yaşam hakları ihlal edildiği gibi; on binlerce kayıp çocuk ihbarı olmasına rağmen, bu çocuklar devlet tarafından bulunamamaktadır. Eğitim sistemindeki politikasızlık ve istikrarsızlık; süregelen değişimler ve eşitsizlikler ile birçok çocuk eğitim haklarından mahrum bırakılmaktadır.” ifadelerine yer verildi.

 

“136 bin öğrenci örgün eğitimin dışında kaldı”
Türkiye İstatistik Kurumu 2012 yılı Çocuk İş gücü Anketi Sonuçlarına göre,  6-17 yaş arası 15 milyon çocuktan 893 bininin çalıştığı ifade edilen açıklama, “Daha da acısı yüzde 49,8’i bir okula devam ederken, yüzde 50,2’si eğitim olanaklarından yararlanamamaktadır. 2011 yılından itibaren 131 çocuk işçi iş kazalarında hayatını kaybederken, 40 çocuk da devletin güvenlik görevlilerinin direkt ya da dolaylı yoldan müdahalesiyle yaşamını yitirmiştir.” denildi.

 

“130 bin çocuk gelin”
Ülkenin bir başka kanayan yarası da çocuk gelinler olduğu ifade edilen açıklamada, 130 bin çocuk gelinin olduğu Türkiye’de gerçekleşen her 3 evlilikten birinin çocuk evliliği olduğu ifade edilerek Türkiye'nin dünyada çocuk gelinlerin en çok görüldüğü ikinci ülke olduğu belirtildi.S

 

okaklarda yaşayan yaklaşık 25 bin çocuğun cinsel şiddetle karşı karşıya kaldığı kaydedilen açıklamada yılda ortalama 7 bin çocuğun cinsel istismara uğradığı ifade edildi.

 

“663 çocuk hayatını kaybetti”
Geçtiğimiz yıl içinde 663 çocuğun yaşam hakkının önlenebilir nedenlerle elinden alındığı belirtilen açıklamada, “Çocuklar arasında intihar yaşı 7’ye düşerken, 2012 yılında intihar eden 44 çocuğun 6’sının gelin olması düşündürücüdür.  2013 yılında ise sadece basına yansıyan çocuk intiharlarının sayısı 17’dir. Adeta ‘kayıp çocuklar ülkesine dönen Türkiye’de kayıp çocuk sayısı 27 binden fazladır. Binlerce çocuk hasretle annesiyle, binlerce anne de çocuğuyla kavuşmayı beklemektedir. 85 tutuklu veya hükümlü çocuğun olduğu ülkemizde çocuk cezaevlerinde yaşananlar, ihlaller, suiistimaller ve ihmaller korkunç boyuttadır. Yani devlet kendi denetimi- emaneti altındaki yerlerde bile çocuklarımızı koruyamamaktadır.” ifadeleri yer aldı.  (Zeki Aras - İLKHA)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.