Çocuklara "dijital mahremiyet" bilinci nasıl aşılanmalı?
Sosyal medyada çocukların fotoğrafının paylaşılmasının tehlikelerine değinen Klinik Psikolog Cumali Aydın, çocuklara yönelik daha ileri planlı, uzun vadeli planlar yaparak ona göre paylaşımlar yapmak gerektiğini belirtti.
Neredeyse tüm sosyal medya platformlarında kullanıcılar, aile içi yaşadığı sevinç ve duygusal anlardan sosyal hayattaki arkadaş çevresinin olumlu-olumsuz yönlerini aktarmaya kadar sıra dışı paylaşımlar yapabildikleri konuma gelmiş durumda.
Sosyal medyanın aktif bir şekilde hayatımıza girmesiyle birlikte, bu mecralarda çocukların görsellerinin bulunduğu içeriklerin paylaşılması çocukların mahremiyeti açısından büyük tehlike oluşturuyor.
Uzmanlar, sosyal mecralarda çocukların görsellerini paylaşırken dikkatli olmaları hususunda ebeveynleri uyarırken; çocuklara da dijital mahremiyet bilincini eğitimi verirken yasaklayarak değil uygun ve sınırlandırılmış bir alan oluşturarak eğitilmesini tavsiye ediyor.
Klinik Psikolog Cumali Aydın, konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuştu.
"Hayat sadece sosyal medyadan ibaret değil"
Sosyal medyanın günümüzün bir gerçeği olduğunu belirten Aydın, "Herkes bir şekilde işi gereği de olsa ya da sosyalleşmek ya da başka aktivitelerden dolayı herkesin paylaşım yaptığı bilinen bir gerçek; bir şekilde hepimiz paylaşım yapabiliyoruz. Hayat sadece sosyal medyadan ibaret değil, sanal mecralarda kendimizi gösterdiğimiz imajlardan ibaret değildir." dedi.
"İleriye dönük, çocukların imajına ya da o toplumda bulundukları konuma zarar verecek paylaşımlar yapmamak çok önemlidir"
Sosyal mecralarda çocukların fotoğraflarının paylaşıldığına dikkat çeken Aydın; ebeveynlere bu noktada çok şey düştüğünü dile getirdi.
Aydın, "Ebeveynlerin dikkatli olmaları gerekiyor. Evet, çocuklarıyla alakalı bir şeyler paylaşmak isteyebilirler; doğum günü, özel günleri, mezuniyetleri olabilir ya da evde hoşlandıkları bir an olabilir. Bunları paylaşmak isteyebilirler ama ailelerin şuna çok dikkat etmesi gerekiyor, bunları kim görüyor? Yani bunu sadece sizin eşiniz, dostunuz, akrabanız, arkadaşlarınız görmeyebilir. Bunu görmesini istemediğiniz, mahrem açıdan sıkıntı oluşturabilecek kişiler de görebilir. O yüzden mahremiyet konusuna ve bunları kimlerin gördüğü konusunda çok dikkatli olmaları gerekiyor. İkinci nokta ise bu çocuklar yarın büyüyecek ve bu paylaşımlar onların karşılarına çıktığı zaman, bundan dolayı çok utanç duyabilirler, arkadaşlarının içerisinde baskı görüp, küçümsenip aşağılanabilirler ya da dalga geçilebilir. O yüzden ileriye dönük, çocukların imajına ya da o toplumda bulundukları konuma zarar verecek paylaşımlar yapmamak çok önemlidir. Çünkü internette paylaşılan herhangi bir şey silinmez ve uçsuz bucaksız bir deryaya bilgi salımı gibidir ve bu bilginin ileride karşımıza nasıl çıkacağını bilmediğimiz için mahremiyete ve sınırlara çok dikkat etmek gerekiyor. Çocuklara yönelik daha ileri planlı, uzun vadeli planlar yaparak ona göre paylaşımlar yapmak çok kıymetlidir." şeklinde konuştu.
"Mahremiyet konusuna ehemmiyet göstererek ileride açabileceği problemleri göz önünde bulundurmak ve ona göre hareket etmek çok önemlidir"
Yapılan paylaşımları kimin gördüğüne bakmak gerektiğine değinen Aydın, "Çekirdek ailede yapılan bir şeyi belki dayım, halam, amcam görsün isterim ama onun ötesinde birinin görmesini ister miyim? Görülmesi istenmiyorsa; ona yönelik kısıtlama ile bir camia içerisinde bir şeyleri paylaşmak ya da hiç paylaşmamak gerekir. Bir diğer nokta paylaşılan kişinin buna dair bir rızası var mı? Başkalarının rızasını gözetmek ve mahremiyet konusuna ehemmiyet göstererek bunların ileride açabileceği problemleri göz önünde bulundurmak ve ona göre hareket etmek çok önemlidir." diye belirtti.
"Yasaklayarak değil uygun ve sınırlandırılmış bir alan oluşturarak çocuklara mahremiyet eğitimi verilebilir"
Sosyal medyanın yasaklanarak ortadan kaldırılacak bir şey olmadığına dikkat çeken Aydın, "Mahremiyeti; tableti, telefonu elinden alıyorum ve bir daha vermeyeceğim gibi bir şeyle çocuğa mahremiyet eğitimi verilmez. Bu çocuk bir şekilde zaten bu sosyal mecralarla ya da bu dijital dünyayla hemhal olacak bu kaçınılmaz bir gerçek. Bunun daha kontrollü olabilmesi çok önemlidir. Bunun için tarayıcılarda ebeveyn modlarının olduğunu biliyorum, belki bunları aktif etmek ve belli bir kural ve çerçeve dahilinde vermek gerekir. 1 saat boyunca kullanabilirsin ama oyun oynayacaksan şu sitelerde oynayabilirsin şeklinde ailelerin denetiminde olduğu ve görebildikleri alanlarda bulunmasını sağlamak gerekir. Ailelerin bu konuda ebeveyn kontrolü ya da denetimi sağlayan tarayıcılar kullanmaları önemlidir. Yasaklayarak değil uygun ve sınırlandırılmış bir alan oluşturarak çocuklara mahremiyet eğitimi verilebilir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.