Okulların tatile girmesiyle birlikte, en azından okul dönemi kadar önemli olan yaz dönemi başlamış durumda.

Müslümanca bir eğitim, Müslümanca bir öğretim ve terbiye için camilerin asla ve asla alternatifi yoktur. Cami dışındaki her yer yapaydır, yapmacıktır, sentetiktir ve sunîdir, öncelikle bunu hiç unutmayalım.

İnsanlar için bütün eğitim ve öğretim kurumları birer araçtır, insanlar bu kurumlarda geçicidirler. Fakat camiler aynı zamanda amaçtır, hedeftir, hayatın merkezidirler.

Camiler çocuklarımız için ezelden beri hem eğitim yuvalarıdır, hem staj yerleridir ve hem de ustalık dönemlerini yaşayacakları bizzat hayatın merkezidirler.

Dünyanın her yerindeki İslami hareketlerin, İslam’ı hayata hâkim kılma mücadelelerinin merkezleri hep camiler olduğu halde, bunun bir istisnası Türkiye olmuştur.

Tevhidî düşünceye mensup Müslümanlar olarak bu coğrafyanın batısında maalesef yıllarca camiler terk edilmiştir ve çok şeyler kaybedilmiştir.  Halkla bütünleşememenin temelinde camilerden uzaklaşma vardır.

Buna mukabil Doğu ve Güney Doğudaki kardeşlerimiz bu hataya düşmedikleri gibi, camileri İslami eğitimin merkezi yaparak çok şey kazanmışlardır.

Çocuklarımız, yeryüzünde Allah Teâla’nın evleri mesabesindeki camilerin havasını solumalıdırlar. Allah Teâla’nın nurunun en yoğun bulunduğu camilerle iç içe yaşamalıdırlar.

Çocuklarımız bize en yakın caminin imamıyla, müezziniyle iç içe olmalıdır, onlarla samimi bir irtibat kurmalıdır. Çocuğumuz için bu çok önemli bir kazançtır, enerjidir.

Başta Kitab-ı Kerimimiz olmak üzere İslam adına öğrenebileceği çok şey vardır cami imamından.

Eğer cami görevlisinin bir takım eksiklikleri varsa, hatta bizim titizlikle aradığımız tam bir tevhidi şuura sahip biri değilse bile, inanınız ki bizim çocuğumuz sayesinde onlar da farkında olmadan belirli seviyeye gelecektir, bunun örnekleri vardır.

Çocuğumuz yaz tatili boyunca her gün mutlaka birkaç vakit namazı camide kılmalıdır. Böylece namaz kılmayı en kolay ve tabii yoldan öğreneceği gibi, aynı zamanda müezzinlik yapmayı, hatta namaz kıldırmayı bile öğrenecektir. Sonra, kendi akranlarıyla camide kuracağı samimiyetin dışında, mahallenin, köyün olgun insanlarıyla kuracağı ilişki, tanışıklık, çocuğumuzun sosyal hayatına çok büyük katkılar sağlayacaktır.

Zamanımız çocuklarının en büyük kayıplarından birisi, sadece kendi akranlarıyla birlikte olmaları, çevresindeki yaşlı ve olgun kişilerle kopuk bir hayat yaşamalarıdır.

Yetişkin cemaat tarafından bilinmek, sevilmek ve takdir edilmek, bir çocuk için önemli bir kazançtır.

Kısacası, bu yaz bizim birinci tercihimiz kesinlikle camiler olmalıdır

Bu konuda bize düşen destek neyse vermeliyiz, imamların yanında olmalıyız, verimli olabilmeleri için çocuk velileri olarak üzerimize düşeni yapmalıyız.

Hem Allah aşkına söyleyin, bulunduğumuz yerde imamların en yakın dostu bizler değil de kimler olacak ki?

Yakinen bildiğimiz ve güvendiğimiz İslamî vakıf ve dernekler çocuklarımız için ancak camiden sonraki veya camiyle birlikte ikinci alternatif olabilir.

Özel öğretim kurumlarının düzenledikleri pahalı yaz kursları bizim en son tercihimizdir. Hem ücretlerinden dolayı ve hem de İslam adına ciddi şeyler verme konumunda olmadıklarından dolayı.

Sadece birileri gönderiyor diye çocuğumuzun yaz tatilini böyle yerlerde heba etmemenizi tavsiye ederiz.

Kısacası, yaz kursları bahanesiyle çocuklarımızı bilerek veya bilmeyerek camilerden uzak tutmamalıyız.

Camilerin alternatifinin olmadığı gibi, eğitimi açısından imam-hatipler de aynı şekildedir. İmam-hatip okullarının orta kısımlarının yeniden açılmasıyla birlikte şu anda ülkenin dört bir yanında şiddetle yeni binalara ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır.

Öncelikle 28 Şubat döneminde gasp edilen ve başka şeyler için kullanılan İmam-Hatip binaları derhal geri alınmalıdır. Fakat buna rağmen bina ihtiyacının çok fazla olduğu, yeni binalara acil ihtiyaç duyulduğu görülmektedir.

Son zamanlarda zaten cami ve Kur’an Kursu yapımı için dindar iş çevrelerine gidenlerin ellerinin boş döndüklerini biliyor musunuz? Yeni imam-hatip okulu yapımında insanımız hiç beklemediği bir handikapla karşı karşıyadır. Yardım için kime varsalar hizmet adına bütün zekâtlarına el konulduğu anlaşılmaktadır. Bu konu üzerinde ciddiyetle durulmalıdır.

Doğruhaber Gazetesi