Çözüm süreci, felaket sürecimiz oldu
HDP/PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan aileler, 2015 yılında başlatılan çözüm sürecinin kendileri için adeta bir "felaket süreci" olduğunu belirttiler.
Evlatları dağa kaçırılan aileler, havaların soğumasına rağmen HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde evlat nöbetini sürdürüyor.
Aileler, her şeye rağmen çocuklarını almadan gitmeyeceklerini belirtiyor. HDP/PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan ailelerden Şeyhmus Kaya, 2015 yılında başlatılan çözüm sürecinin kendileri için adeta bir "felaket süreci" olduğunu belirtti.
Kaya, "2015'te çözüm süreci vardı. Çözüm süreci felaket sürecimiz oldu. Çözüm sürecini fırsat olarak gördüler. Bunlar kanımızı kuruttu. Bir aileyi yok ettiler. Tekrar çözüm süreci olursa kimsenin çocuğu kalmaz ve yaşlılara el atarlar. Devletten ricamdır; bir daha çözüm süreci olmasın. Tekrar çözüm süreci olursa Diyarbakır da bir tane genç kalmaz." dedi.
"Lice'de belediye arabasıyla çocuğumu kaçırdılar"
Kaya, çocuğunun, abisinin düğünü için 3 günlük izin aldığını belirterek, "Abalı Karakolu'nun 200 metre ilerisinde PKK/HDP'liler Lice'de yol kesip belediye arabasıyla çocuğumu kaçırdılar. Diğer oğlum da karakola gidip 'Benim kardeşim polisti ve belediye arabasına koyup kaçırdılar.' dedi. Oradaki (karakol) komutan 'Operasyon emri olmadığı için ben çıkamam.' dedi. 3 saat sonra Lice'ye gittim. Lice Eş Başkanı Murat Atagün, bana, 'Senin oğlun bendedir ve koz olarak kullanacağım.' dedi. Bunu yapan, HDP Lice Eş Başkanı Murat Atagün'dür. Ben savcıya da sesleniyorum, bunları yapanlar tutuklandı mı? 5 senedir acı çekiyorum. Benim çocuklarımdan bir damla kan akarsa ve bu kaçırılan oğluma bir şey olursa, sorumlusu HDP'dir." ifadelerini kullandı.
"Suç duyurusunda bulunduk ve sonuç bekliyoruz"
Kaya, "Bir baba olarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı'na sesleniyorum. Bunlar hakkında suç duyurusunda bulunduk ve sonuç bekliyoruz. Bize sıcak su, cam parçaları, patates ve ellerine ne geldiyse pencereden üzerimize attılar. Bunların hepsi bizde kayıtlıdır. Yaklaşık bir ay önce Milletvekili Remziye Tosun ve Saliha Aydeniz hakkında suç duyurusunda bulundum. Bir netice alamadık ve halen ifadeye çağrılmadım. İnşallah yakında bizi çağırır." şeklinde konuştu.
Çözüm sürecinin devam ettiği 2 Ekim 2015 tarihinde, Tunceli Pülümür'de, araçtan silah zoruyla indirilip arkadaşıyla beraber kaçırılan ve asker evladının yolunu 5 senedir gözleyen baba Şevket Altıntaş, "Sözde barış sürecinde araçtan zorla indirilen ve kaçırılan Müslüm Altıntaş'ın babasıyım. Bize barış sürecinde bunu yaptılarsa savaş sürecinde ne yapmazlar ki?" diye konuştu.
"Bizler barış sürecinin mağdurlarıyız"
Barış sürecinin mağduru olduğunu belirten Altıntaş, "Buradaki herkesin çocuğu 2015 barış sürecinde kaçırıldı. Bu nasıl çözüm sürecidir? Eğer sen, Kürtleri temsil etseydin, barış eli sana uzatıldığında elindeki esirleri ve gelmek isteyenleri bırakacaktın. Barış süreci deyip, burada yol kesiyorsun, caddeye inip kimlik kontrolü yapıyorsun. Bizler barış sürecinin mağdurlarıyız." dedi.
"Burada olmamdaki amaç çocuklarım ve çocuklarımı"
Altıntaş, "Evlat başka bir şeye benzemez. Burada olmamdaki amaç çocuklarım ve çocuklarımız. Bana Diyarbakır'ın tapusunu da verseniz, heykelimi her yere dikseniz de ben oğlumu istiyorum. Bizler, evlatlarımızın gelmesini ve gitmek isteyenlerin de önüne geçmek istiyoruz. Başka hiç bir amacımız yok." şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.