Nurullah AY
Çukur Hollanda
Bugün Batık zihniyetin tezahürü Avrupa ülkelerinin son günlerdeki çıkışları ve çukurlaşan Hollanda'nın alçak tutumu olmasaydı, içimizdeki ihanet çetesinin içler acısı savunmalarına ve mahkemelerde tutundukları tavırlarına değinecektim.
Hollanda'nın tutumundan sonra, dün yoldaş bugün çukurdaş takılanların söylemlerine bakınca bu konuyu es geçmek olmazdı/olamazdı.
Yani dünyanın en çukur ülkesi (inanmayan varsa Google elinizin altında) Hollanda'nın aşağılık tutumuna bigâne kalamazdım.
Yoksa Yavşak yaverin kara mizaha malzeme olacak ifadeleri varken başka konu işlemek yersiz olurdu.
Komşusunu FETÖ'cü diye gammazlayan FETÖ'cüsünden, "babam hattımı kullandı, Bylock'u o indirmiş olabilir" diyecek kadar adileşen yavere kadar işleyeceğim bir dizi savunma dosyası vardı elimde.
***
Daha önce yaver yerine yavşak sözcüğünü kullandığım için okuyucularım hakaretamiz ifadelerimi hakaret saydıklarıyla ilgili birtakım eleştiriler almıştım, ancak hakaretin yavere mi yoksa yavşağa mı yapıldığıyla ilgili sorumun cevabının alamamanın halet-i ruhiyesiyle bu satırları karalıyorum.
Hakaretin yavşağa yapıldığı düşünülüyorsa bırakın da “Hayvanları Koruma Derneği” tepki göstersin.
Hakaretin yavere yapıldığını düşünüyorsanız; tamam, ben de bundan sonra yaver diyeceğim.
Yetmiş iki yaşındaki babasını Bylock'çu diye gammazlayıp at izi, it izi söylemiyle ikinci izi takip edene yaver diyeyim sizin tatlı hatırınız için.
***
15 Temmuz darbe girişimi sırasında, suikast için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı oteli basan darbeci askerlerin yargılandığı Muğla'daki davanın sanıklarından, eski Cumhurbaşkanı Başyaveri Albay Ali Yazıcı'nın "Muhafız Alayı'ndan çıkarken yanıma gelen ve kendisini, 'Emin yarbay' olarak tanıtan tanımadığım bir kişi, 'Komutanım ben de Antalya'ya gideceğim. Sizinle gelebilir miyim' diyerek arabama bindi. Bunu nasıl izah edeceğimi bilmiyorum ama Emin Yarbay'ı ilk defa gördüm. Ben arabayı kullanırken benim cep telefonumu karıştırmaya başladı"
Buyurun buradan yakın.
Yav Ali Yazıcı, sen izahta zorlanma, nasıl izah edeyim ne demek, çok doğal bir şey… otostopçuluğa başlamışsınız, bunda anlaşılmayan bir şey yok.
Nuh Mete Yüksel dönemindeki acemi filminizden Hollywood'da taş çıkaracak eserleriniz var.
Otostopçuluk en ahlaki eyleminiz, yüksünme, eylemi icra ettiğiniz doğal halinizle kalın.
Cumhurbaşkanı yaveri olmuşsun, bilmediğin birilerini arabana alıyorsun, tanımadığın o otostopçu arabanda telefonun kurcalıyor ve sen ses çıkarmıyorsun.
Sen hoşgörü abidesisin yav!
Yav, sen nezaket zehirlenmesi yaşıyorsun!...
Kendisini “Emin Yarbay” olarak tanıtan kişinin üzerindeki bir doların seri numarasının seninkinden örgüt içi hiyerarşide üst pozisyonunda olduğunu, örgüt içinde üst olanın altındakinin sadece telefonunu kurcalama yetkisiyle sınırlı yetkilerinin olmadığını söylemiyor, bir şeyler gizliyorsun yav!...
Bak “şak” diye suratına yapıştırmıyorum.
Yanına binen otostopçunun senin daha nelerini karıştırma yetkisine sahip olduğunu seni sorgulayan savcı ve yargılayan hâkimin muhayyeli kaldırmaz.
Yav, sen mahkemeyle matrak geçercesine savunma veriyorsun.
Mahkeme de seni ciddiye alıp sanık dinler gibi seni dinlerse, at izinin it izine karışması doğal bir hal alır; zira it izinin it izine karışması durumu söz konusu…
Sen Grand tuvaletle mahkeme salonlarında boy gösterdiğin müddetçe bu tavrını takınacaksın, biliyorum yav!.
Guantanamo'daki mahkûmlar gibi tek tip kıyafet giydirilip mahkemeye getirilmediğin müddetçe, ring denilen aracın kapısını yüzüne “şak!” diye kapanmazsa sen mahkemeyle hep böyle matrak geçersin.
***
FETÖ, dünyanın en aşağılık örgütü… Zira yalanı sevap sayan bir zihniyet, batının tasmasını ziynet gibi gören bir suiniyet taşıyor.
Hollanda, dünyanın en çukur ülkesi… Deniz seviyesinin altında…
Rotterdam, FETÖ kaçkınlarının buluştuğu ve mesken olarak kullandıkları bir şehir…
En aşağılık örgütün bireylerinin toplandığı bu çukur ülkede ulvi bir tavır, insani bir duruş beklemek yersiz olur.
Uygarlık bilimi (ilm-i umran) uzmanı İbn-i Haldun “coğrafya milletin kaderidir” tezini ortaya attığı “Mukaddime”sinde orta kuşak iklim insanını itidal ve kemale yakın diye vasıflandırırken, iklimi sert ve dağlık bölge insanını da keskin ve kararlı olarak tanımlamaktadır.
Büyük ilim adamı bu nitelendirmeleri yaparken ne çukurda kalan Hollanda'dan ne de kumpasla palazlanan FETÖ'den haberdardı.
Ancak takdir-i ilahi onu yıllar sonra haklı çıkardı.
İbn-i Haldun'un tezinden bugün Hollanda hakkında da bir çıkarım yapmak mümkündür.
Fakat FETÖ ve tabanının pozisyonunu ancak GDO'su bozulmuş canlı olarak değerlendirebiliriz.
Evcilleştirilmiş ve sahibine vazifeyi hizmet belleyen bir zihniyet var ortada…
Zira ABD labarovuarlarında üretilen ve “altın nesil” markasıyla pazarlanan bu canlıları başka bir şekilde tanımlamak mümkün değildir.
***
Coğrafya milletin kaderini oluşturuyorsa çukurda kalan Hollanda'nın ve çukurdaşlarının karakterini varın siz düşünün.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.