Cumhurbaşkanı Erdoğan: 16 Nisan’dan sonra sürprizlerle karşılaşabilirsiniz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, halk oylamasında yüzde 52'nin üzerinde evet oyu çıkacağına inandığını ifade ederek Avrupa'nın tavrına ilişkin, "16 Nisan'dan sonra sürprizlerle karşılaşabilirsiniz onlar da karşılaşabilir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk/Kanal D ortak canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu. Halk oylamasında yüzde 52'nin üzerinde evet oyu çıkacağına inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa'nın tavrına ilişkin, 16 Nisan'dan sonra sürprizlerle karşılaşabilirsiniz onlar da karşılaşabilir." dedi.
CHP'nin anayasa değişikliğine ilişkin tavrını eleştiren Erdoğan, "Bu 18 madde nedir önce buna bir bakalım. Bu 18 maddeyi önce bir hazmedelim. 18 maddenin tamamıyla dışına çıkmak suretiyle eğer çok farklı şeyler konuşursak bu bir aldatmaca olur. Biz ülkemizin geleceğine yönelik, ülkemizin kaderiyle alakalı ciddi bir adım atıyoruz. Bu 339 oy ile referandum parlamentodan geçti. AK Parti ve MHP 339 oy ile halkoylaması yolunu açtı. Bundan sonraki süreç halkımızda. Milletimiz nihai kararı verecektir." ifadelerini kullandı.
Milletvekili sayısının 550'ye çıkarılması ve milletvekili seçilme yaşının 25'ten 18'e indirilmesine yönelik eleştirilere yanıt veren Erdoğan, şöyle konuştu: "Biz bu gençliğe güveneceğiz ki gençlik de yüklenecek bir şeyleri. Dinamik bir parlamentoya sahip olacağız. Bu dinamik parlamentoda diyelim ki 600'e çıktı. 600'de 600 burada 18-25 yaş arası olacak bir şey var mı? Yok. Mesela şu andaki tabloda, bizim 25 ile 30 yaş arası 5 kişi var. Niye bu kadar çekiniyoruz? Bu oran düşük tabii. 18 ile 25 yaş arasında da bu sayı 5, 10,15 mi olur onu göreceğiz. Demek ki ana muhalefet bu tür gençlere güvenmiyor, bu tür gençleri aday göstermekten de çekiniyor. Ben diyorum ki 'Bu gençliğe güvenin."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn'ın, "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın otoriter tutumu ve Anayasa'yı değiştirerek başkanlık sistemine geçme planları AB'ye sırt çevirmektir." sözlerine ilişkin ise "Avrupa Birliği'nin şu andaki komiserleri, şusu, busu vesairesi, kimsenin bu konuda Türk halkının demokratik yetkilerini belirleme hakkı yoktur. Bu millet kendi demokratik hakkını, kendi güçlü zihni yapısıyla belirleyecektir. Son zamanlarda Avrupa Birliği müktesebatında olan bütün haklar, özgürlükler, seçme-seçilme noktasındaki haklar, demokratik hakların kullanılması, bütün bunlara karşı, düşünün Türkiye'nin bakanlarına kendi ülkesine uçuş yasağı koyan ülkelerin ki Hahn o ülkenin bir vatandaşıdır, böyle bir şey konuşmaya hakkı yoktur. Türkiye Cumhuriyetinin cumhurbaşkanına 'diktatör' diyecek kadar düşünce, inanç bu tür özgürlüklerden yoksun olanların bu tür şeyleri söyleme hakları hiç yoktur. Daha da ileri gidiyorum, gerek Almanya gerek şu anda Hollanda aynı şekilde İsviçre, Danimarka, bakın neler söylüyorlar 'seçimi atlatalım, ondan sonra gelin.' Böyle bir saçmalık olur mu? Ne demek seçimi atlatın, öyle gelin. Sizin seçim öncesi gidip İngiltere'de seçim kampanyası yapabiliyorsunuz." ifadelerini kullandı.
"Almanya'daki faşizan baskıları söylüyorsam, bunu tanımı içinde söylüyorum"
Almanya'nın yeni Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier seçilmesinin ardından kendisi hakkında sarf ettiği sözlere de tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üzülerek, hiç istemezdim böyle bir şey olsun. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier iyi arkadaş olduğumuz halde bir açıklama yaptı. Beni hedef alan bir açıklama. Adımı zikrederek yaptı. Bu açıklamayı yapmasından dolayı, kendisine teessüf ediyorum. Keşke böyle bir açıklamayı yapmamış olsaydı. Eğer ben Almanya'daki faşizan baskıları söylüyorsam, bunu tanımı içinde söylüyorum. Nazi benzetmesini yaparak bunu yapıyorsam bunu tanımı içinde söylüyorum." diye belirtti.
"Nazizm, Faşizm deyince rahatsız oluyorsun"
Türkiye'ye yönelik tavrının ardından, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Hollanda'yı sahiplendiğini hatırlatan Erdoğan, "Hani siz kadın haklarını savunuyordunuz, benim bayan bakanımı arabanın içerisine hapis edeceksin, kendi topraklarımıza, başkonsolosluğumuza sokmayacaksın, atlarınızı, itlerinizi, köpeklerinizi orada sosyal, demokratik, özgürlük haklarını kullanmak üzere bulunan Hollanda vatandaşı, benim Türk vatandaşlarımın, kardeşlerimin üzerine salacaksın. Benim Trabzonlu Hüseyinimi köpeklerinize ısırtacaksın ve 3 ay, doktorlar 'sen bu halde çalışamazsın' diyor. Nerede uluslararası hukuk? Nerede evrensel hukuk? Ondan sonra biz bu bir Nazizm, Faşizm deyince rahatsız oluyorsun. Tanımın içinde buraya otuyor yaptığınız. Bundan kimse rahatsız olmasın. Faşizm mi diyelim? Hangisini istiyor? Hangisini istiyorsa onu deriz." diye konuştu.
"16 Nisan'dan sonra çok sürprizlerle karşılaşabilirsiniz"
Moderatörun, "Almanya'yı ziyaret etmeyi düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda gündemimde böyle bir şey yok. Bütün bu gündemlerin hepsini artık 16 Nisan belirleyecek. 16 Nisan'dan sonra çok sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Onlar da karşılaşabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Halk oylamasına ilişkin yapılan anketlerle ilgili sorulan bir soruya cevap veren Erdoğan, "Buralarda rakamları vermek doğru olmaz ancak yoğun bir kampanya sürecinin içindeyiz. Kalan 24 günü en ideal şekli ile değerlendireceğiz. Gördüğümüz durum, tespit, ‘evet’ oylarının önde ve her geçen gün yükselerek devam ettiğidir. Yükselen ‘evet’ oylarının çok daha yükselmesi, faraza yüzde 52 ile benim milletim cumhurbaşkanı seçti, diyoruz ki şimdi milletim MHP’nin yaklaşımı, AK Parti’nin yaklaşımı ortada, BBP’nin yaklaşımı, Saadet Partisinin yaklaşımı her ne kadar yönetici kadro hayır diyorsa da tabanında ‘evet’ oylarının olduğuna inanıyorum. Oralarda değerler noktasında beraber olduğumuz çok kardeşlerimiz var. CHP’ye gönül vermiş olan vatandaşlarımda Kandil’dekilerle beraber olmayacaktır. Kandil ‘hayır’ diyor. CHP’ye gönül vermiş olan vatandaşlarımın da ‘bu ülkenin bayrağına saygı duymayan, vatanı bölmek isteyenler ‘hayır’ dediğine göre biz ‘hayır’ diyemeyiz’ diye bir yaklaşım olacağına inanıyorum. Yüzde 52’nin çok çok üstünde bekliyorum." açıklamasında bulundu.
"Biz ‘evet’i yüzde 60’ların üzerinde taçlandıralım." diyen Erdoğan, "Bunu bu şekilde taçlandırdığımız zaman parlamentodaki gücü yeni yönetim sisteminde yakalamak suretiyle Türk tipi başkanlık sistemini dünyaya örnek olarak sunma fırsatını yakalarız" ifadesini kullandı.
"Erdoğan’a ‘diktatör’ deme özgürlüğünüz var, Erdoğan’ın size ‘faşist’ ya da ‘Nazi’ deme özgürlüğü yok!"
Avrupa'ya eleştiriler yöneltmeye devam eden Erdoğan: "Bunlar kendilerine ait bir düşünce kirliliği içinde dolaşıyorlar. Siz eğer kendi vatandaşınızı, bizim de soydaşımız ve vatandaşımız olanları eğer bu şekilde AB üyesi olup AB müktesebatına göre değil de kendi duygusal veya faşizan baskılarla o insanların üzerine giderseniz, bunlar değişik ülkelerde değişik şekilde algılanacaktır. Oradaki o insanlar Hollanda vatandaşı. Bu güne kadar Hollanda’da çok büyük hizmetleri olmuş insanlar. Siz onlara orada zulmediyorsunuz. Aynı şey Almanya için de geçerli. Orada terör örgütlerine müsaade ediyorsunuz ama elinde bayrağı dışında başka bir unsur olmayanlara karşı böyle bir hakkı vermiyorsunuz. Sizin dostunuz, AB’de müzakereci ve ortağınız konumunda olan Türkiye’nin Cumhurbaşkanına böyle bir yaklaşımda bulunuyorsunuz. O çok övündüğünüz ve övdüğünüz gazetelerinizle ikide bir ‘diktatör’ diyorsunuz. Erdoğan’a ‘diktatör’ deme özgürlüğünüz var, Erdoğan’ın size ‘faşist’ ya da ‘Nazi’ deme özgürlüğü yok, kusura bakmasınlar. Erdoğan’a bunlar ‘diktatör’ demeye devam ettikleri sürece bende bunlara aynen bu kavramlarla ifade etmeye devam edeceğim. Benim ülkemde bunların yöneticilerine hangi gazete bu şekilde başlıklar atıyor. Böyle bir şey yok. Oralardan gelenler ülkemizde huzur içinde geziyorlar."dedi.
Alman istihbarat örgütü başkanının açıklamalarına tepki
Alman istihbarat örgütü başkanının darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün olmadığı yönünde açıklamalarına da sert tepki gösteren Erdoğan, "Bu açıklama ‘ben söylemedim sen söyle’ diyen bir yönetimin açıklamasıdır." dedi ve şunları ekledi:
“Bir istihbarat örgütünün başı böyle bir açıklama yapamaz. Bu bir siyasi açıklama niteliği taşıyor. Bu açıklama ‘ben söylemedim sen söyle’ diyen bir yönetimin açıklamasıdır. Merkel ‘ben bunu söylemedim, benim bakanım bunu söyletmedi’ diyemez. Çıksın bunun hesabını sorsun. Sen bana kalkıp da ülkendeki FETÖ’cü yapılanma ile ilgili cevap vermiyorsun, PKK ile ilgili yapılanmadan dolayı cevap vermiyorsun, senin istihbaratının başındaki zat nasıl böyle bir açıklamayı müstakil olarak yapabilir. Sizin MİT’in başındaki Hakan Bey’in ülkeyi bağlayacak böyle bir açıklama yaptığını duydunuz mu? Bu Alman yönetiminin nereye oturduğunu gösteriyor. Bunun karanını verebilecek tek yer var, Türkiye. Bunlar orada Diyanet’in cami imamlarını ajan olarak toplayan bir anlayış. Gama işaretlerini bizim camilerin duvarlarına işaretleyenler kimler? Bunlar Almanya’da, Hollanda’da, Avusturya’da oldu. Bunlar Nazizm’in ayak sesleri. Eğer siz bizim mabetlerimize bunu yapıyorsanız bizden başka bir tanım beklemeyin. Biz hiçbir kilisenin ne kapısına ne camına böyle bir şey yapılmasına müsaade etmedik, etmeyiz. Biz inanç özgürlüğünü savunuyoruz." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.