Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Her şeyi serbest bıraktık diye bu iş bitti anlamına gelmez"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tek çare, bilim kurulu üyelerinin söylediği şey; maske, mesafe, temizlik. Bunlara dikkat edeceksiniz.Her şeyi serbest bıraktık diye, bu iş bitti anlamına gelmez." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT ekranlarında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerini sorularını yanıtladı.
Erdoğan, Türkiye'nin Coronavirus'le mücadelesi, Suriye ve Libya'daki gelişmeler, ABD'de siyahi George Floyd'un polis tarafından öldürülmesi gibi konulara değindi.
Türkiye'nin Coronavirus'le mücadelede çok iyi bir noktada olduğunu vurgulayan Erdoan, "Bütün yaptığımız yatırımlara rağmen, terörle mücadeleyi kesmedik. Aynı şekilde salgınla mücadelede de şu ana kadar 102 ülkeye, büyük kısmı hibe olmak üzere yardımlar gönderdik." dedi.
"Maskeyi ihmal etmeyin"
Erdoğan, "Aman ne olur, ihmal etmeyin. Bir kere maskeyi ihmal etmeyin. İki, mesafe. 1,5 metre kesinlikle bu mesafeyi koruyalım. Üç, temizlik. Elimizi bir yere sürdük, hemen elimizi yıkayalım. Dezenfekte olalım. Yapalım ki başımıza iş almayalım. Eğer buradaki tedbirlerimiz yerli yerince hakikaten ele alınırsa ben inanıyorum ki, kısa zamanda 65 yaşındaki kardeşlerim, ağabeylerim bu işten zarar görmeyecektir. 18 yaş altı onları da birleştirdik. İki bölümde değerlendiriyorduk. Orada da gençlerimiz de 'Ben gencim nasıl olsa bana bir şey olmaz' demesin. Bu hafta sonu maalesef piknik alanlarında, yol kenarlarında, askere gidenler filan yaptıkları işler, doğru şeyler değil. Buna karşı tek çare, bilim kurulu üyelerinin söylediği şey; maske, mesafe, temizlik. Bunlara dikkat edeceksiniz. Her şeyi serbest bıraktık diye, bu iş bitti anlamına gelmez."
"Hedefimiz 30 büyükşehirin 30'una da şehir hastaneleri"
Yıl sonuna kadar 5 şehir hastanesi daha yapacaklarını ifade eden Erdoğan, "Hedefimiz 30 büyükşehirin 30'una da bu şehir hastanelerini inşallah yapacağız. Ana muhalefetin başındaki zat 'Bunun hesabını ver' diyor. Bunun hesabını vermekten anlamazsın. Yapılan şey ortada, devletin cebinden 1 kuruş çıkmadan bu hastaneler yapılıyor. Tek şey işleticiyle devletin arasındaki protokoldür." diye konuştu.
"Ilısu Barajı'nın adını Veysel Eroğlu verdik"
Bu yıl sonuna kadar 15 kadar daha baraj açılışı yapacaklarını sözlerine ekleyen Erdoğan, "Temelini atacağımız barajlar var. Ilısu'dan yıllık gelirimiz 1,5 milyar olacak. Gerek tabii burada sulama, gerekse enerji bu noktada özellikleri olan bir yer. Malum ülkemizde bir numara, dünyada iki numara. Aynı şekilde Ilısu çok çok önemli. Hakkını teslim edelim. Temelini Veysel Eroğlu hocamızla beraber atmıştık. Arkadaşlarımızın teklifi üzerine Ilısu Barajı'nın adını Veysel Eroğlu verdik."
Aşı ve ilaç çalışması yaptıklarını, bu konuda dışa bağımlılığının bitirilmesi gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, "Çalışmalar daha çok kök hücre, gen tedavisi, uzaktan teşhise ilişkin gibi alanlarda araştırma geliştirme yatırımlarımıza önem veriyoruz. İnşallah Türkiye'yi en modern ve nitelikli sağlık yatırımlarına getireceğiz." diye belirtti.
Sağlık turizminde Türkiye'nin artık bir çekim alanı haline geleceğini ifade eden Erdoğan Geçenlerde sayın Putin'le görüşme yaptım. Vatandaşlarınız Türkiye'yi özlediler, gelmek istiyorlar, önlerini açın onlar Türkiye'ye gelsin, Haber geldi, Türkiye'yi gidilebilecek destinasyonlar içerisine koymuşlar." şeklinde konuştu.
"Hafter sadece darbeci; onun bütün gücü Rusya'dan geliyor"
ABD Başkanı Trump'la bugün yaptığı telefon görüşmesine değinen Erdoğan, "Birinci olarak Libya konusu önem arzediyordu. Onlar da Libya'daki gelişmeleri merak ediyorlar. Aramızda latifeler oluyor. Bize 'son durum nedir' dedi. Biz de gelişmeleri anlattık. Türkiye, BM'nin tanımış olduğu Sarrac'ın destekçisi, karşıda bir Hafter var. Biz bu desteğimizi sürdürüyoruz. Darbeci Hafter'in yanında kim yer alıyorsa alsın, onların karşısında duruyoruz. Şu an itibarıyle de bir çok yer geri alındı. En hayati olan yerler. Şimdi Sirte'yi alma çalışmaları var. Deniz tarafında doğalgaz kuyuları söz konusu. Bu da çok büyük önem arz ediyor. Aşağıda petrol kuyuların olduğu bölgeler. Bu Rusya'yı rahatsız ediyor. Tabii Hafter'in böyle bir derdi yok. Hafter sadece darbeci. Hafter'in bütün gücü Rusya'dan geliyor." şeklinde konuştu.
"Hafter her an sürecin dışına atılabilir. Gelişmeler onu gösteriyor." ifadesine dikkat çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
Burada tablo ortada. Bu tabloda Türkiye'nin Libya'nın deniz yetki alanlarındaki konumu da ortada. Buradan bir defa Türkiye'nin en ufak taviz vermeyeceğini akıllı olan adam bilir. Bizim geçmişte ne sismik araştırma gemimiz vardı, ne sondaj gemimiz vardı. Hamdolsun şu anda 3 sondaj, 2 sismik araştırma gemimiz var. Buralarda çalışmalarını sürdürüyorlar. Fatih'i Karadeniz'e gönderdik. Bunlar bunları çok çok rahatsız ediyor. Bizim sondaj gemilerimiz elini kolunu sallayarak gelmiyor. Yanlarını fırkateynle beraber her türlü hazırlık içerisinde buraya geliyorlar. Burada en ufak yanlışa girerseniz gereken yapılır.
Ayasofya'nın camiye çevrilme meselesi
Yunanistan'ın son zamanlardaki provokatif açıklamalarına tepki gösteren Erdoğan, "Yunanistan boş durmuyor, kuru sıkı atıyor. Türkiye'ye laf atılır mı? Sen kiminle dans ediyorsun? Haddini bil! Sen haddini bilmezsen Türkiye'nin yapacağı şey bellidir. Güney Kıbrıs'ta iki tane camimizi kimisi sabote edip molotof kokteylle yakmaya, bir tarafta Yunan bayrağını, öbür tarafta paçavra asıyorlar. Siz bunları yaptığınızda karşılıksız kalır mı? Siz uyarılara kulak asmıyorsunuz. Bu sefer de kalkıyorlar 'Sakın ha! Ayasofya'yla ilgili orayı camiye çevirmeyin' Türkiye'yi siz mi idare ediyorsunuz, biz mi? Türkiye'nin kurumları var. Parlamentosu var Danıştay'ı var. Karar verilir icra makamı gerekli adamı atar. Bunun için sizden izin almaya, müsaade almaya asla tevessül etmez. Bugün sayın Bahçeli açıklama yaptı. Şimdi bu bir şeyi gösteriyor. Demek ki bu ülkenin dinamiklerinde tutuşan, yanan bir şey var. Biz bir hukuk devleti olarak Danıştay'ın vereceği bekliyoruz. Sonra da atılması gereken neyse ona göre atılır.
Bir de kara var. Karada da atılan ve atılmakta olan adımlar var. Şimdi bu konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığımızın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile yaptığı çalışma var. O çalışmalar üzerinden de yine bir adım inşallah atılacak." şeklinde konuştu.
İdlib'e geri dönen siviller için briketten küçük evler yapıldığını aktaran Erdoğan, "İlk etapta 20 bin planlamıştık, belki 50 bine çıkaracağız. Bu konuda 50 bini yakalarsak İdlibliye bir rahatlama verecek. Süleyman Bey de dün oralardaydı. Bu konutlarla oradaki rahatlama inşallah özellikle İdlib'i daha rahat hale getirecek." dedi.
Siyahi Floyd'un polis tarafından öldürülmesi
ABD'de siyahi George Floyd'un polis tarafından öldürülmesine ilişkin bir soruya Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu: "Vicdan sahibi hiçbir insanın kabul edemeyeceği bir durum. Polisin adeta gırtlağına basarak, 'nefes alamıyorum' çığlıklarını attırtan bir olay sıradan bir olay değil. Günümüzde bu ırkçı yaklaşımın bazen siyahilere, bazen mültecilere yönelik uygulandığını görüyoruz. Biz Müslüman olarak ırk, renk, dil, din ya da inanç ayrımı yapmaksızın tüm insanların hakkını korumak için mücadele vermeye devam edeceğiz. ABD'de yabancılara ve siyahilere olan tavır herkesin malumu. Sayın Obama ile çok çok iyi günlerimiz oldu. Sayın Obama siyahi birisi olarak 8 yıllık başkanlığı döneminde Amerika'da siyahilere yönelik ne gibi adımlar attı? Peygamber efendimizin siyahın beyaza, beyazın siyaha üstünlüğü yoktur der. Biz bunu şiar edindik. Bir de PKK, YPG gibi bunların da ANTİFA denilen terör örgütüyle Amerika'da biraraya gelişleri manidar. Bunu sayın Trump'a söyledim. Bu konularda da hassasiyetinizi özellikle rica ediyorum dedim. Terörü beslerseniz bir gün gelir sizi bulur." diye konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.