Cumhurbaşkanı Erdoğan: Karabağ semalarını artık paçavralar değil, hilal ve yıldız süslüyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Azerbaycanlı kardeşlerimizin mücadeleleri neticesinde, hamdolsun bugün Karabağ semalarını artık paçavralar değil; hilal ve yıldız süslüyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sarıkamış-Karakurt-Horasan Yolu Açılış Töreni’ne Vahdettin Köşkü’nden video konferans yöntemiyle bağlanarak katılımcılara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karslılara selam ve sevgilerini göndererek başladığı konuşmasında, salgın hastalık sebebiyle açılış törenine video konferans yöntemiyle katılmak durumunda kaldığını ancak salgınla mücadeleden ve hizmet mücadelesinden asla taviz vermediklerini söyledi.
“Sağlıktan ulaşıma, sanattan savunmaya, ticaretten enerjiye kadar her alanda devreye aldığımız yeni projelerle şehirlerimize ve ülkemize hizmet etmeyi sürdürüyoruz.” diyen Erdoğan, önceki gün Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Binası’nın açılışını yaptıklarını, bugün de ilk millî helikopter motoru teslimi ve tasarım merkezinin açılışını gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Şimdi de Kars’ı bölgesel ticarette bir üst aşamaya taşıyacak bir yatırımı olan Karakurt-Horasan Yolu’nun 40 kilometrelik bölümünü devreye aldıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınır kapıları güzergâhında olan ve çoğunlukla ağır taşıt trafiğine hizmet verecek yolun, bu özelliğiyle de dış ticarete önemli katkılar yapacağının altını çizdi.
Karakurt-Horasan Yolu’nun seyahat süresini 46 dakikadan 25 dakikaya düşürürken vakitten 25 milyon lira, akaryakıttan 4 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 29 milyon lira tasarruf sağlayacağını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yolun açılmasıyla beraber tarihî İpek Yolu Güzergâhı’nın en önemli merkezlerinden olan Kars’ın, cazibesinin daha da artacağına inandığını ifade etti.
“Tehditler karşısında eğilip bükülenlerden olmadık”
Hazreti Mevlana’nın “İki şey çok mühimdir. Okyanus gibi bol haysiyet ile elif gibi dimdik şahsiyet” sözünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Haysiyet ve şahsiyet sahibi olmak hayatta başarının anahtarıdır. Ticaretten siyasete kadar her alanda insan, şahsiyeti ve haysiyetiyle var olur, itibar kazanır. Bu ikisinin kaybolduğu durumlarda ise savrulma kaçınılmazdır. Tarih boyunca haysiyetini ve şahsiyetini yitiren kişiler ve toplumlar, kendilerini hep zillet çukurunda bulmuşlardır. Türkiye ve Türk milleti olarak yaşadığımız onca saldırıya ve ihanete rağmen, Allah’a hamdolsun böyle bir yanlışa düşmedik. Binyıllara sâri geçmişimizde, ne haysiyetimizden ne de şahsiyetimizden asla taviz vermedik. Tehditler karşısında sinen, pusan, eğilip bükülenlerden olmadık, hep dik durduk, sağlam durduk. Yeri geldi Çanakkale’de gencecik evlatlarımızı toprağa verdik, yeri geldi İstiklal Harbimizde tüm Anadolu’yu kıyama kaldırdık, yeri geldi 15 Temmuz’da tanklara meydan okuduk. İşte benim dedem, Sarıkamış’ta donarak, evet donarak, kucağında tüfeğiyle şehit oldu. Rize’den Sarıkamış’a... İşte bu millet böyle cengâver bir millet.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî onurun çiğnenmesine, bağımsızlığa el uzatılmasına, milleti ayakta tutan kadim değerlere kast edilmesine rıza göstermediklerini, Türkiye’ye umut bağlayan, güvenen, inananların hak ve hukukunun da gasp edilmesine izin vermediklerinin altını çizdi.
“Azerbaycan kimsenin toprağına el uzatmadı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de adaletin, Irak’ta barış ve istikrarın, Libya’da meşruiyetin yanında tavır alırken, daima şahsiyet ve haysiyetle davrandık. Terörden, şiddetten, eli kanlı Esed rejiminin bombalarından kaçan mazlumlara hep gönlümüzü aynı zamanda kapılarımızı açtık. Tek Parti CHP’si gibi, ülkemize sığınan insanları Boraltan Köprüsü’nde katillerinde teslim edenlerden olmadık.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son Dağlık Karabağ meselesinde yine kendilerine ve Türk milletine yakışan bir karakterle hareket ettiklerini vurgulayarak Türkiye’nin ortak tarih, kültür, inanç ve dil birliğinin gereğini yaptığını, Dağlık Karabağ’ın ve işgal altındaki Azerbaycan topraklarının özgürlüğüne kavuşmasına katkıda bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dağlık Karabağ’daki duruşuyla Türkiye, aynı zamanda Tek Parti CHP’sinin Boraltan Faciasında milletimize yaşattığı mahcubiyetten kurtulmuştur. Azerbaycanlı kardeşlerimizin mücadeleleri neticesinde, hamdolsun bugün Karabağ semalarını artık paçavralar değil; hilal ve yıldız süslüyor. Azerbaycan bayrağı şehitlerimizin kahramanlıklarının timsali olarak Dağlık Karabağ’da gururla dalgalanıyor.” diye konuştu.
Nahçivan ile Azerbaycan arasındaki bağlantıyı sağlayacak koridorun açılmasıyla, Türkiye ve Azerbaycan’ın doğrudan kara bağlantısına kavuşacağını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu bağlantıdan en çok faydayı görecek yerlerin başında Kars’ın geldiğine dikkati çekti.
“Karabağ’da kazanılan zafer, hem uluslararası hukuk hem diplomasi hem de askerî açıdan Azerbaycan’a anasının ak sütü gibi helaldir.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın kimsenin toprağına el uzatmadığının, kimseye saldırmadığının, Birleşmiş Milletler ve AGİT kararlarına rağmen 30 yıl boyunca işgal altında tutulan topraklarını azat ettiğinin altını çizdi.
Azerbaycan’ın topraklarını azat ederken de Ermeniler gibi sivilleri ve sivil yerleşim yerlerini hedef almadığını, meşruiyet çerçevesinde kalarak mücadelesini gerçekleştirdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Hâl böyleyken MİNSK Grubu Eş Başkanı Fransa’nın, önceki gün parlamentosunda aldığı karar, skandalın ötesinde tam bir fecaattir, felakettir. Kardeşim İlham Aliyev’in dediği gibi, Fransa şayet Ermenileri bu kadar seviyorsa, kendi topraklarından Marsilya’yı onlara verebilir. Fakat hiçbir devletin, bir diğer devletin egemenlik haklarına bu derece alçakça saldırması kabul edilemez. Suriye’den Libya’ya kadar her yerde benzer yaklaşımlar içinde olan Fransa, bu kararla artık, çözümün değil sorunun bir parçası olduğunu, hiçbir yerde objektif bir yaklaşımla görev yapamayacağını ispatlamıştır. Uluslararası kamuoyunun, Fransa’nın açtığı bu tehlikeli ve tüm devletleri tehdit edecek yaklaşıma karşı gereken tepkiyi vermesini ümit ediyoruz. Bu çarpıklıktan en çok zararı da, bugünkü siyasi birliğini çok kanlı ve karanlık bir mücadele dönemine borçlu olan Avrupa görecektir. Türkiye olarak, her zaman ve her yerde olduğu gibi, hakkın, hakikatin, mazlumun yanında yer almayı, bu doğrultuda söz söylemeyi ve siyaset izlemeyi sürdüreceğiz.”
Kurdele kesiminin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu'ndan yolların çevresi ve viyadüklerin altlarının ağaçlandırılmasını istedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.