Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletimiz o gece imanıyla en modern silahlara galebe çaldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletimiz o gece imanıyla en modern silahlara galebe çaldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde yaptığı konuşmada, "Bir tarafta imanlı olan benim halkım vardı. Ama öbür tarafta imansız darbeciler vardı. Milletimiz o gece imanıyla dünyanın en modern silahlara galebe çaldı." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ darbe girişiminin birinci yıl dönümünde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada, "Bir tarafta imanlı olan benim halkım vardı. Ama öbür tarafta imansız darbeciler vardı. Milletimiz o gece imanıyla dünyanın en modern silahlara galebe çaldı. Tekbirle tankın üzerine giden bir milleti kim esir edebilir?" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ darbe girişiminin birinci yıl dönümünde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde düzenlenen anma törenine katılarak halka hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, anma töreni için kurulan platformdan eşi Emine Erdoğan ile birlikte halkı selamladıktan sonra şehit yakınları ve gazilerin oturduğu bölüme geçti. İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende, Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı.

Törene, Başbakan Binali Yıldırım, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bakanlar Kurulu üyeleri, eski Başbakanlardan Tansu Çiller, spor, sanat ve iş dünyasından bazı isimler de katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan törende İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz  da şehitler için dua etti. Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşmasının ardından 15 Temmuz şehitlerinin isimleri tek tek okundu.

Ardından halka hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına "Değerli gazi kardeşlerim, sevgili İstanbullular. 15 Temmuz ihanet girişiminin birinci yıldönümünde Türkiye’nin her köşesinde bir kez daha meydanları dolduran aziz kardeşlerim en kalbi duygularımla saygıyla selamlıyorum." diyerek başladı.

15 Temmuz darbe girişimi gecesi bu köprüde o zamanki adıyla Boğaziçi köprüsünde bir ihanet başladığını hatırlatan Erdoğan, "Tanklarıyla, zırhlı araçlarıyla, buraya gelen darbecilerin, köprüyü kapatmasıyla bir süredir anlam verilemeyen hareketlenmenin sebebi ve hedefi artık anlaşıldı. Köprüyü kapatan darbeciler kendilerince tüm İstanbul’a, tüm Türkiye’ye ve tüm dünyaya artık kontrol bizim elimizde mesajı vermek istiyorlardı. Aynı saatlerde İstanbul ve Ankara’nın çeşitli yerlerinde de benzer işgal girişimi haberleri geliyordu. O esnada ben, Enerji Bakanı, eşim, kızım, torunların Dalaman’dan bu tarafa doğru hareket etmiştik. Milletimiz kullanılan yönteme ve üsluba bakarak bu darbe girişiminin arkasında FETÖ ihanet çetesinin olduğunu anlamıştır. Türkiye’nin FETÖ ihanet çetesi aracılığıyla işgal girişimine uğradığını gören milletimiz harekete geçmiştir. Sayın Başbakanım ve şahsımın televizyon ekranında yaptığı çağrıyla milyonlarca vatandaşımız darbecilere karşı sokakları, meydanları, kışla önlerini, hava limanlarını doldurmuştur. En büyük direnişler ve en kanlı saldırılar İstanbul ve Ankara’da yaşanmıştır." dedi.

İstanbul'da en çok kanın döküldüğü yerin 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olduğuna işaret eden Erdoğan, "Köprüyü kapatan tankların önünde tam 36 vatandaşımız şehit oldu. Allah rahmet eylesin. Saraçhanede 20’ye yakın şehidimiz var. Çengelköy’de, Atatürk Havaalanında, Türk Telekom binasında diğer yerlerde onlarca şehit verdik. Ankara’da Genelkurmay Başkanlığımızın, Meclisimizin bulunduğu Kızılay’da 40’ın üzerinde vatandaş şehadete ulaştı. Cumhurbaşkanı Külliyemizin önünde 29 şehidimiz, 36 gazimiz var. Gölbaşı Özel Hareket Başkanlığını uçakla bombalayan bu hainler 53 kardeşimizi şehit ettiler. Artık adının başına kahraman ifadesini eklediğimiz Kazan’da 9 şehidimiz var. Ankara Emniyet Müdürlüğüne yapılan saldırıda şehit sayısı 10’u geçti. Darbecilerin gasp ettikleri tankların namluları, bombalarla, kurşunlarla, helikopterler ve uçaklarla en öldürücü mühimmatlarla doluydu. Bunlar vatandaşlarımıza karşı acımasızca kullanıldı. En küçük bir tereddüt göstermediler. Peki, onların karşısına dikilen milletimizin neyi vardı? Vatandaşın elinde silah mı vardı. Sadece elinde bugün olduğu gibi bayrağı vardı; bunun yanında çok daha etkili bir silah vardı. O Salih da imanıydı, imanı."

"Tekbirle tankın üzerine giden bir milleti kim esir edebilir?"

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir tarafta imanlı olan benim halkım vardı. Ama öbür tarafta imansız darbeciler vardı. Milletimiz o gece imanıyla dünyanın en modern silahlara galebe çaldı. Tekbirle tankın üzerine giden bir milleti kim esir edebilir? Sırtındaki tişörtünü tankın –af edersiniz– egzoz borusuna tıkamak suretiyle onu çalışamaz hale getiren imandır."

Erdoğan, "Biz 15 Temmuz gecesi darbeci hainlerin saldırısında 250 kahramanımızı toprağa verdik. Karşılığında ne kazandık? Karşılığında 50 milyonluk Türkiye’nin geleceğini, istikbalini kurtardık. O gece 2 bin 193 kardeşimiz yaralanıp gazilikle müşerref olurken, gözünü bize dikmiş milyonlarca kardeşlerimizin umudunu yaşattı. Ödediğimiz bedel ağır. Anaların, babaların, eşlerin, kardeşlerin, evlatların gözyaşlarına yürek yangınlarına değer biçmek asla mümkün değildir. Ama bu fedakârlıkların karşılığında elde ettiğimiz istikbalimize de değer biçilemez. Rabbimiz ne buyuruyor; Allah yolunda cihat edenlere, onların nefislerini cennet karşılığında Allah satın alıyor. Kuran-i Kerimde bunun müjdesini veriyor. Bizim şehitlerimiz cennete yürüdüler. Yerleri hayırlı olsun. O makam sevglii peygamberimize en yakın makam. Biz de burada sembolik bir makam hazırladık onlara. Bu makamda da ne buyuruyor rabbimiz; Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler, ancak siz bilemezsiniz." diye konuştu.

"Milletimizin bu şanlı direnişine kara çalmaya çalışıyorlar"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "kontrollü darbe" ifadelerini hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bazıları ısrarla ne diyor; 'kontrollü darbe' Milletimizin bu şanlı direnişine kara çalmaya çalışıyorlar. Bu terbiyesizliktir, ahlaksızlıktır. Doğru, o gece 23:15. Atatürk havalimanına iniyor. Benim İstanbul havalimanında on binlerce kardeşim orada. Tanklar VİP önünde. Geliyor, bu tanklar orada duruyor. Dışarı çıkamıyor beyefendi. Önce korkuyor. Gidip görüşüyorlar. Görüşmeyi yaptıktan sonra tankların koruması altında Kılıçdaroğlu denilen zat çıkıp Bakırköy Belediyesine gidiyor. Biz Yenikapı buluşmasına bu beyefendiyi de davet ettik. Bilseydim davet etmezdim. Bunları tabi sonradan öğrendim. Önce davetime olumsuz cevap verdi, sonra gelebileceğini bildirdiler. Fakat Yenikapı ruhundan da bir şey alamamış olacak ki; 'kontrollü darbe' dedi. Yahu insan utanır. Bu 250 şehidimize hakarettir, 2 bin 193 gaziye saygısızlıktır. Bu millete saygısızlıktır, hakarettir. Bunu nasıl söylüyorsun? Bu millet senin gibi ürkek, korkak değil. Bu milletin yüreği var, o yürek sende yok. Bu mücadele ürkeklerin, Vandalların mücadelesi değildir."

Cezaevindeki FETÖ'cülerin, yaptıklarının cezasının ödeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, "O hainlerin kapatıldıkları cezaevlerin duvarları arkasında çürüyüp giderken bunlar düşünecek çok günleri olacak. Bunlar iyi günleri. Geçen başbakanımızla konuştum. Artık onlar Guantanamo’daki gibi tek tip elbiseyle çıkaralım. Ülke ve millet olarak 15 Temmuzdan çıkaracağımız dersler ışığında yolumuza devam edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Rabbim bizi her türlü düşman saldırısından, yerden ve gökten gelecek saldırılardan korusun." diye konuştu. (Mustafa Bikeç, Osman İçli- İLKHA)
























 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.