Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: 6,5 milyon konutun kentsel dönüşüm sürecini başlatmış durumdayız
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Ülke genelinde depreme hazırlık amaçlı, depremden etkilenmemiş olsa da, riskleri azaltmaya dönük olarak 6,5 milyon konutumuzun yenilenmesi konusunda da kapsamlı bir kentsel dönüşüm sürecini başlatmış durumdayız."
Diyarbakır'da temaslarını sürdüren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Şehir Buluşmaları 2023 Diyarbakır İş Dünyası Toplantısı'nda sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri ve iş insanlarıyla bir araya gelerek bir konuşma yaptı.
Küresel sıkıntılara rağmen hizmetlerin sürdürüldüğünü ifade eden Yılmaz, başından beri sloganlarının, "Bölgesel milliyetçilik yapmamak. 'Etnik, dini, bölgesel milliyetçilik yapmayacağız" olduğunu söyledi.
Yılmaz, "Batıda ne varsa doğuda da olacak, kuzeyde ne varsa, güneyde de olacak. Bu zihniyetin bir sonucu olacak çok ciddi yatırımlar yaptık. Geçmişte ihmal edilmiş, yeterince hizmet görmemiş bölgelere tabiri caizse pozitif ayrımcılık yaptık. Olumlu yönde ayrımcılık yaptık. Ciddi kaynaklarla gerek şehir merkezlerinde, gerek kırsalda yaşam kalitesini artırmaya çalıştık. Bugün de küresel ölçekte bölgemizde yaşanan sıkıntılara rağmen bu hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Yatırıma, üretime, istihdama öncelik vererek Türkiye’yi büyütmeye gayret ediyoruz, Türkiye’nin büyümesinin de nimetlerini, kapsayıcı büyüme anlayışı içerisinde tüm kesimlerimize yaygınlaştırıyoruz. Türkiye’yi güvenliğiyle, huzuruyla, refahıyla, işiyle, aşıyla, büyük afetler ve küresel krizler karşısında direnciyle, Türkiye vizyonu çerçevesinde büyütüyoruz, güçlendiriyoruz." dedi.
Kentsel dönüşüme 762 milyar lira harcama
Depremden etkilenen illere 100 binlerce yeni konut inşa etmek üzere kolları sıvadıklarını belirten Yılmaz, "Ülke genelinde depreme hazırlık amaçlı, depremden etkilenmemiş olsa da, riskleri azaltmaya dönük olarak 6,5 milyon konutumuzun yenilenmesi konusunda da kapsamlı bir kentsel dönüşüm sürecini başlatmış durumdayız. Sadece bu yıl merkezi yönetim bütçemizden depremin yaralarını sarmak için yapacağımız harcama, 762 milyar Türk Lirasıdır. Önümüzdeki iki yılda bu harcamalar yüksek düzeyde seyredecek. Bu dediğim de, sadece merkezi idarenin harcamasıdır. Yerel yönetimleri saymıyorum, kamu iktisadi teşekkülleri, sosyal güvenlik, iller bankası, bu tür harcamalar hariçtir. Bunları da katarsanız neredeyse 1 trilyon liraya yakın bir harcamadan bahsediyoruz, büyük bir yük gerçekten. 11 ilimizi, 14 milyonu aşkın vatandaşımızı etkileyen bir afetten bahsediyoruz. Ama inşallah devlet- millet dayanışması içinde bu ağır yükü de hep birlikte kaldıracağız." diye konuştu.
"Silvan Projesi'yle Diyarbakır çok farklı bir zenginliğe kavuşacak"
Olası afetlere karşı hazırlıklı olmak adına gerekli adımları kararlı şekilde atacaklarını belirten Yılmaz, "Yaklaşık 20 milyon konut var Türkiye'de. Bunun üçte birinin neredeyse dönüşmesi gerekiyor. Dolayısıyla buradaki süreçleri hızlandırıp, riskli alanlarda dönüşümü sağlarsak yarın bir afet olduğunda Allah korusun; ne bir can kaybı olur ne de ciddi bir hasarla karşı karşıya kalırız. Bundan sonra buna daha fazla önem ve öncelik vereceğiz." dedi.
Diyarbakır'a değer katmak için çalıştıklarını ifade eden Yılmaz, "Silvan Projesi'ni hayata geçirdiğimiz takdirde kentteki ekonomik hayat, istihdam, ticaret ve sanayi gibi birçok noktayı etkileyecek. Proje hayata geçtiğinde Diyarbakır çok farklı bir zenginliğe kavuşacak." diye ekledi.
Orta vadeli program
Eylül ayının ilk yarısında orta vadeli programı paylaşmaya hazırlandıklarını söyleyen Yılmaz, "Ben de bu çerçevede çeşitli kesimlerle istişareler yürütüyorum. İşçi- işveren kesimiyle, tarım kesimiyle, farklı kesimlerle istişare ediyoruz. Sendikalarla istişare ediyoruz. Buralardan elde ettiğimiz verilerle, yine 3 temek unsuru olan bir orta vadeli programı toplumumuzla paylaşacağız. Bir taraftan depremin etkileri hariç olmak üzere, çünkü depremin etkisi tek seferlik etkidir. Bütçede elbette büyük bir yüktür ama birkaç yıl sonra bu yük ortadan kalkacak. Dolayısıyla yapısal bir bozulmaya yol açmıyor. Her yıl artan harcama kademeleri, bütçeyi yapısal olarak bozar. Deprem, belli bir sürede etkide bulunacak. Dolayısıyla deprem etkisi hariç, bütçe açığının milli gelire oranını, Avrupa Birliği standardında tutma hedefimiz var. Bu anlamda mali disipline önem veriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Zor zamanlar, fırsatların da ortaya çıktığı zamanlardır"
Zor bir dönemden geçtiklerini vurgulayan Yılmaz, "Savaşlar, bulaşıcı hastalıklar, afetler, başımıza gelmedik kalmadı gerçekten. Ama bir taraftan da zor zamanlar, fırsatların da ortaya çıktığı zamanlardır. Normal zamanlarda yapamadığınız sıçramaları, aşamadığınız meseleleri, bu tür zamanlarda aşarsınız. Daha köklü tartışmalar yapıp, daha ciddi adımlar atmaya da imkan verir bu tür dönemler. Çok şükür güçlü, tecrübeli bir liderliğimiz var, kadrolarımız var ve zengin bir sivil toplumumuz, iş dünyamız var. Ben inanıyorum ki Türkiye olarak, önümüzdeki dönemi bu anlamda iyi değerlendirebilirsek, zorlukları birlikte göğüsleyip, fırsatları birlikte değerlendirebilirsek, Türkiye Yüzyılını da çok daha hızlı bir şekilde, hep birlikte inşa ederiz." diye konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.