Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: ABD ziyareti gerçekleşmeyebilir
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 13 Kasım'da ABD'ye yapması planlanan ziyaretine ilişkin, "Tereddütlerimiz izole olmazsa bu ziyaretin gerçekleşmemesi de mümkündür." dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşen Kabine Toplantısı’nın ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Toplantıda Barış Pınarı Harekatı başta olmak üzere bölgesel gelişmelerin ele alındığını söyleyen Kalın, "Suriye dosyası karmaşık ve büyük bir dosya. Bu zamana kadar teröristlerden temizlenen bölgenin genişliği düşünüldüğünde bunun hem Türkiye'nin sınır güvenliği hem de Suriye tarafında yaşayan insanların güvenliği açısından büyük önem taşıyor. Terörle mücadele sadece noktasal bir süreç değil. Barış Pınarı Harekatı terör devleti kurmayı hedefleyen amaçları büyük ölçüde ortadan kaldırdı. Buna rağmen teyakkuz hali devam ediyor." dedi.
ABD'nin "terörizmle mücadele raporu"
ABD Dışişleri Bakanlığının 2018 yılına ait terörizmle mücadele raporuna değinen Kalın, rapora tepki gösterdi. Kalın, şunları söyledi: "Bu raporda PKK terör örgütü zikredilirken, Suriye kolu olan PYD-YPG'nin zikredilmemesi, FETÖ terör örgütüne hiçbir atıf yapılmaması terörle mücadele konusunda ABD'nin nasıl bir çifte standart içinde olduğunu göstermektedir. ‘Bana dokunursa terör kötüdür, küresel bir acil sorundur' yaklaşımı, ‘bana dokunmuyorsa başka ülkelerin sorunudur' bakış açısı kabul edilemez. PKK'yı bir terör örgütü olarak kabul ettikten sonra bunun Suriye kolunu desteklemek, finansa etmek, silahlandırmak bu terör örgütüne destek vermek demektir. Terör örgütünün mensubu olan bir kişiyi bir savaş kahramanı gibi, demokratik meşruiyeti olan bir aktör gibi taktim etmek, Washington'a davet edileceğini ifade etmek, terörle mücadele katkı verdiğini ileri sürmek teröre destek vermekten başka bir şey değildir. FETÖ terör örgütü ile ilgili olarak hiçbir cümlenin zikredilmemesi, başka raporlarda da kovuşturmalara uğramış mağdur dini bir grup gibi taktim edilmesi de bu terör örgütünün kimlerin maşası olduğuna dair bize açık seçik fikir vermektedir."
Rusya ile ikinci ortak devriye yarın
Rusya ile yapılan ilk devriyenin sonuçlarının sorulması üzerine Kalın, 22 Ekim tarihli Soçi anlaşması çerçevesinde Tel Abyad'ın doğusunda ilk devriyenin gerçekleştiğini belirterek, "Uzunluk olarak 87,5 kilometre, derinlik olarak 9,5 kilometre, genişlik olarak 32,5 kilometrelik bir alanda 4 kirpi, 26 personel ile bir ortak devreye gelişti. Bu süreçte herhangi bir PYD-YPG paçavrasına rastlanmadı. Üç noktada tünel çalışması yapıldığı tespit edildi. Ortak devriyenin başarılı bir şekilde gerçekleştiğini ifade edebilirim. İkincisinin ise yarın yapılması planlanmakta." diye konuştu.
Af konusu
Kalın bir soru üzerine toplantıda af konusu ile emeklilikte yaşa takılanlar meselesinin gündeme gelmediğini dile getirdi.
Bülent Arınç'ın KHK açıklamaları
Kalın, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç'ın KHK ile görevden alınanlarla ilgili yaptığı açıklamaların sorulması üzerine ise şu yanıtı verdi:
"Bülent Bey'in açıklamaları kendi şahsi görüşleridir, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu adına yapılmış bir açıklama değildir. KHK'lar 15 Temmuz darbe girişiminden sonra bir tercih değil bir zorunluluk haline gelmiş uygulamadır. Siz böyle bir terör örgütünün böyle bir saldırısı ile karşı karşıya kaldığınızda, binlerce militanı ile devletin her yerine sızmış bir örgüte karşı mücadele etmek zorunda kaldığınızda sizde olağanüstü tedbirler almak zorundasınız. KHK'lar durup dururken gündeme alınmış bir şey değildir. Süreç içinde KHK'nın aldığı kararlar çerçevesinde mağdur olanlar varsa bununla ilgili mekanizmalar kurulmuştur. Böyle bir genelleme yaptığınızda, ‘bir faciadır' dediğinizde 15 Temmuz darbe girişimi faciasını adeta gölgeleyen bir tutum sergiler gibi algılanırsınız. Bunu külli hüküm ile zemmetmeye çalışmak doğru bir yaklaşım değildir."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti
Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 13 Kasım tarihinde ABD'ye yapması planlanan ziyarete ilişkin bir soruya da ziyaretin Trump'ın daveti üzerine planlandığını belirtti ve şunları ekledi:
"Cumhurbaşkanımızın bir ziyaret talebi söz konusu olmamıştır. Ziyaretin olup olmayacağına dair değerlendirmemiz devam ediyor. Bu ziyaretten amacımız Washington'a gitmek değil tam tersine ülkemizin çıkarları doğrultusunda somut neticeler elde edebilmektir. Savunma sanayinden terörle mücadeleye, Suriye'deki gelişmelerden ikili ticaret hacminin artırılmasına kadar ABD ile yürüttüğümüz birçok konu var. Bunlarla ilgili somut adımların atılması neticelerin elde edilmesi bizim birinci önceliğimizdir. Ziyaretin sebebi de amacı da budur. Eğer bu hedefe ulaşabileceğimize dair tereddütlerimiz izole olmazsa bu ziyaretin gerçekleşmemesi de mümkündür. Cumhurbaşkanımız bu konuda değerlendirmelerini hala yapıyorlar. Nihai olarak kararlarını yakın birkaç gün içerisinde verecektir."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.