Hasan SABAZ
Darbe mi, tiyatro mu?
15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden 3 ay kadar bir zaman geçti; ama bazılarının kafası halâ karışık.
Kimi inanmıyor bir darbe girişimi olduğuna, kimi de inanmak istemiyor.
Kimileri gerçekleri görüyor; ama farklı bir ajandaya sahip oldukları için olayları da farklı bir şekilde göstermek istiyorlar.
Gel-gitler yaşayan CHP buna iyi bir örnek… Nihayetinde “Fabrika ayarlarına” döndükleri için rahatlamış görünüyorlar.
HDP'de kafa karışıklığı devam ediyor.
Partinin artist ve yönetmen kökenli vekili Sırrı Süreyya Önder mesela…
Önder son açıklamasında, “15 Temmuz bir NATO operasyonuydu” demiş.
Anlamaya çalışalım:
Darbe kötü, 15 Temmuz bir darbe ve 15 Temmuz darbe girişimi bir NATO operasyonu…
Suriye ve Irak'ta NATO ile müttefik bir PKK söz konusuysa 15 Temmuz girişiminde PKK'nin de payı ya da en azından onayı olmalı değil mi?
Nitekim PKK'nin tutumunda da kısmen bunu sezmek mümkündü.
PKK üst düzey yöneticisi Murat Karayılan'ın, darbe girişiminden hemen önce kendisine bağlı eyalet komutanlarına “Darbe yapacağı için askere eylem yapılmaması, polis ve özel harekâtçılara eylem yapılması” talimatını verdiği dinleme kayıtları ile ortaya kondu bir süre önce. Karayılan cephesinden bir yalanlama duymadık.
Karayılan böyle; ama Cemil Bayık'ın en azından söylemi farklıydı. PKK eş başkanı Cemil Bayık, meseleyi Öcalan ile ilintileyip darbede nötr konumda olduklarını ifade etmeye ve darbecilerin toplumsal kaos için Öcalan'ı hedef aldıklarını izah etmeye çalışmıştı:
“15 Temmuz darbesinde de Önder Apo'nun üzerine gidilmiştir. O gece orada neler yaşandı kimse bilmiyor.”
HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş da PKK eş başkanı Cemil Bayık ile aynı şeyleri söylemişti:
“Darbe girişimin ardından Biz Abdullah Öcalan'dan 50 gün geçmesine rağmen bilgi alamıyoruz. Sağ mı ölü mü bilmiyoruz? İmralı Adası'na helikopter inmeye çalıştığı ve çatışma yaşandığı bilgisi geldi. Çatışmanın sonucunu bilmiyoruz.”
İslamcı geçmişiyle bilinen; ama sonra HDP'ye yamanan Hüda Kaya ise PKK ve HDP yöneticilerinin aksine 15 Temmuz konusunda içindekileri açık açık söyledi. Hüda Kaya, “Darbe ve Başkanlık sistemi” arasında kurulmaya çalışılan bağlantının bir tık üstüne çıkarak “Darbe ve OHAL” arasında bir ilişki keşfetti; ama tiyatro yerine “plan” diyerek izah etme yoluna gitti:
“OHAL noktasında yani farklı düşünenler olabilir ama 15 Temmuz darbe oyunu diyorum. Başka bir şey diyemiyorum. Darbe içinden darbe kurgulanan bir proje. Bu zaten OHAL'in ilan edilmesinin aylar öncesinden hazırlanmış bir planın yürürlüğe konulması.”
Hüda Kaya, HDP'de siyaset yapıyor ve haliyle PKK taktikleriyle de iyice tanışmış durumda. PKK içinde iç infazlarda nasıl tiyatroların oynandığını öğrenmiş demek ki. Gerilla ya da gerillaları öldürüp ardından onları “şehit” ilan etmek, adlarını akademilere vermek, onlarla ilgili etkinlikler düzenlemek gibi tiyatrolar…
Yalnız Hüda Kaya şunu göz ardı ediyor. Dünyada iç infaz yapıp bunun üzerinden siyasetler geliştirmede PKK'den daha başarılı bir örgüt yoktur. Farklı isimlerden farklı açıklamalarla 15 Temmuzdaki rollerini de örtme teşebbüsünde bulunuyorlar. Hüda Kaya da “plan”ın küçük bir öğesi ya da “tiyatro”nun sadece bir figüranı olarak iş görüyor.
Ya farkında değil ya da rolünden memnun…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.