Hür Dava Partisi Muş 1. Olağan kongresinde il başkanlığına seçilen M. Şirin Çağlayan teşekkür açıklamasında bulundu. Açıklamasında siyasette ahlak ve toplumun içerisinde bulunduğu duruma dikkat çeken Çağlayan, HÜDA PAR olarak yüklerinin ağır fakat yollarının açık olduğunu vurguladı.

Vazifelerinin hakkın iradesi doğrultusunda halka hizmet etmek olduğunu belirten Çağlayan, “Bundan önceki dönemlerde hizmet noktasında, değişik alanlarda yaptığımız çeşitli faaliyet ve sosyal etkinliklerle halkımıza hizmetlerimiz oldu. Hür Dava Partisi'nde görev almamız, hizmet anlayışı noktasında sorumluluk ve anlayışımızı değiştirmemiş, aksine görevimizin daha ağır olduğu, çok daha fazla çalışma ve gayret içerisine girmemiz gerektiği bilincini bize vermiştir. Çünkü bu görev, Kuran’ın mesajını tüm insanlığa ulaştırma sorumluluğudur. Gerçekten de bu, bel büken bir yüktür. Biz, içerisinde bulunduğumuz asra rağmen,  insanlığı küfrün, zulmün ve cehaletin karanlığından kurtarıp, İslam’ın aydınlık nuruna çıkarma mücadelesini vermekteyiz. Rabbim bu uğurda gayret gösteren, mücadele eden tüm kardeşlerimize muvaffakiyetler verir inşallah.” ifadelerini kullandı.

“Beşeri inanç, sistem ve değerler hiçbir zaman insanlığın derdine derman olmamıştır”

Kendileri için rehberin Kuran-ı Kerim, örneğin ise Hz. Peygamber (sav) olduğunun altını çizen Çağlayan, “Muhakkak ki, her düşünce-inanç sahibi her insan inandığı inanç ve değerler üzerinden kendisine bir yol çizer ve kurmak istediği sistemi de benimsediği inanç ve değerler üzerine inşa etmeye çalışır. İnsanlık tarihi buna şahitlik etmiştir ki, beşeri olan inanç, sistem ve değerler hiçbir zaman insanlığın derdine derman olamamış bundan sonra da olamayacaktır. İlahi vahye dayanmayan her sistem ve kanun yok olmaya mahkûm olmuştur. Bundan sonra da yok olmaya mahkûmdur. Bizim için rehber Kuran, örnek ise Hz. Peygamberimizdir. Bizim anlayış ve prensiplerimizi, misyonumuz ve sahip olduğumuz inanç ve değerlerimiz belirler.  Yükümüz ağır olsa da yolumuz açık, geleceğimiz aydınlıktır.” dedi.

“Toplumumuz, hem ahlaki hem siyasi olarak büyük bir erozyon yaşamaktadır”

Siyasilere de çağrıda bulunan Çağlayan, “Her şeyin bir ahlakının olması gerektiği gibi siyasetin de bir ahlakının olması gerektiğini düşünüyoruz. Toplumumuz, hem ahlaki hem siyasi olarak büyük bir erozyon yaşamaktadır. Halkın içerisinde bulunduğu ahlaki yozlaşma ve buna paralel olarak sahip olduğumuz inanç ve değerlerimizden her geçen gün biraz daha uzaklaşmamız, manevi olarak ne kadar büyük kayıpların içerisine girdiğimizi ve gelecekte insanlığın karşı karşıya kalacağı vahim durumu da bir açıdan haber vermektedir. Toplumu ‘maruf üzere’ ihya etmek isteyen oluşum ve siyasilerin (eğer gayeleri toplumumu bekleyen bu acı felaketten kurtarmak ise) kendi aralarındaki çekişmeleri bir tarafa bırakıp ortak değerimiz olan hak, adalet ve güzel ahlakı yeniden ihya etme üzerinde ittifak etmeli, rant için yapılan siyaset ve çekişmelerle halkı sömürmeyi bırakmalıdırlar. Halkın sesi olan veya olması gereken insanların, ‘Milletin Meclisinde’ insan onurunu ayaklar altına alan davranış ve hakaretlerde bulunmaları, aslında sahip oldukları ahlaki değerleri de açıkça ortaya koymaktadır. Şu bir hakikattir ki, toplum olarak manevi değerimizi ihya etmedikçe, insanlığın içerisinde bulunduğu çirkeflikten kurtulması da mümkün olmayacaktır. Bu nedenle halkın temsilciliğini üslenen tüm sivil toplum organlarını bizi biz yapan değerlerimizi beraberce ihya etmeye davet ediyoruz.” dedi.

“Dayandığımız kudret Allah’tır”

Yüklerinin ağır olduğunun farkında olduklarını ifade eden Çağlayan,  “İslami esasları referans almış bir parti olmamız hasebiyle dayandığımız güç ve kudret Allah’tır. Kullarına karşı bir annenin evladına karşı olan şefkat ve merhametinden daha merhametli olan Rabbimizin, yüklenemeyeceğimiz yükten bizi sorumlu tutmayacağının da inanç ve bilincindeyiz. Layık olmamakla beraber, bizi bu göreve layık gören tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Görevimizi ifa etmeye çalışırken kardeşlerimizden kavli ve fiili yardım ve dualarını esirgememelerini talep ediyorum. Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allaha hamd etmektir.” ifadelerini kullandı. (Mustafa Bikeç - İLKHA)