Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) seçimlerine Kırmızı Liste ile giren Diyarbakır Dayanışma Platformu Başkanı ve platform sözcüsü Mehmet Kaya ve beraberindeki heyet İlke Haber Ajansını (İLKHA) ziyaret ederek çalışmaları ve projeleri hakkında bilgilendirmede bulundu.

Çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Kaya, Diyarbakır Ticaret Odası seçimlerine Kırmızı Liste ile girdiklerini belirterek, seçimde 4 listenin yarışıyor olmasını ve seçim kampanyasının projeler üzerinden yürütülmesini güzel bir gelişme olarak niteledi.

Kaya, “Bu seçim, şu ana kakar alışagelmiş seçimlerin dışında bir seçim olacak. Şimdiye kadar hep iki listeyle seçime gidiliyordu. En fazla, bir önceki dönem 3 listeyle seçim olmuştu. Seçimin genel atmosferi iyi, adayların birbirine karşı projeler üzerinden cevap vermeleri ve seçim malzemesi olarak projelerini öne sürmeleri güzel bir gelişmedir. Bu durumun Diyarbakır'ımızın sanayicilerine, tüccarlarına hayırlar getirmesini diliyorum.” temennisinde bulundu.

“Bakliyat ürünlerini yetiştiriyoruz ama bakliyatla ilgili marka ürünümüz yok”

Diyarbakır'da ticaret ve sanayiyi ileri taşıyacak bazı ana etkenlerin olduğunu belirten Kaya, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bu ana etkenlerden birincisi tarımdır, tarıma dayalı sanayidir. İkincisi turizmdir. Üçüncüsü ise madenciliktir. Bunların geliştirilerek sanayiye dönüştürülmesi halinde Diyarbakır'ın ekonomisi çok ciddi bir şekilde yükselişe geçecektir. Diyarbakır'da hali hazırda istihdamın yüzde 6'sı sanayi üzerinedir. Geriye kalan istihdam ise tarım ve tarıma dayalı sektörlerdir. Sanayinin, istihdamdaki payının artırılması için sektörlerin gelişmesini sağlamak gerekir. Şu anda bakliyat ürünlerini yetiştiriyoruz ama bakliyatla ilgili marka ürünümüz yok. Onun ihracatını ise ya Mardin ya da Gaziantep yapıyor.  Bu anlamda markalaşmış ürünlerin olması için iyi bir yatırımın olması gerektiğine inanıyoruz ve bu konuda çalışmalarımız var.”

“Bu durumun ekonomiye olan olumsuz yansıması hâlen devam ediyor”

Diyarbakır'ın sanayisine yönelik yatırımlar ve buna bağlı olarak kent ekonomisin de 6-8 Ekim olaylarından sonra yaşananlardan dolayı bir geriye gidiş, gerileme yaşandığını sözlerine ekleyen Kaya, yaşanan güvensizlik ortamından kaynaklı olarak sanayicinin Diyarbakır’a gelmekte kararsız kaldığını, hatta gelemediğini söyledi.

Kaya, “Birçok esnafımız çalışamadı, esnaflarımızın dükkanları tahrip edildi, kepenkler günlerce kapalı kaldı. Bunun bir daha yaşanmaması için sorumluların daha dikkatli davranması gerekir. Bu durumun ekonomiye olan olumsuz yansıması hâlen devam ediyor. Diyarbakır esnafıyla, sanayicisiyle ve tüm dinamikleri bu durumun, algının değişmesi için ellerinden geleni yapması gerekir.” ifadelerini kullandı.

“Diyarbakır jeopolitik konumu ile ticaret yapılabilir yerdir”

Sermayenin su gibi olduğunu ve hiçbir zaman sorunlu olan, engel teşkil eden bir mecraya akmadığını belirten Kaya, Diyarbakır’ın da para akışını sağlamak için iyi bir mecra olması için çaba sarf etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kaya, “Sermayenin kentimize gelmesinin önündeki en büyük engel toplumsal bir dayanışma örneğinin sergilenemiyor olması, toplumsal huzurun olmayışıdır. Diyarbakır jeopolitik konumu ile ticaret yapılabilir yerdir. Özelikle turizm de büyük bir avantaja sahip.  Bunu iyi değerlendirebilirsek Diyarbakır üzerindeki kötü algının kırılabileceğine, yurt içinden ve dışığından ilimize sanayici ve yatırımcı çekebileceğimize inanıyorum.” dedi.

“Bu durumu hep birlikte ve bir ekip olarak çözebiliriz”

Ticaret ve Sanayi Odası yöneticilerinin kente hizmet niyetiyle geldiklerini ancak ekip olarak bir birliktelik ruhu oluşturamadıkları için iyi niyetlerini ve hizmet taleplerini pratiğe dökemediklerini belirten Kaya, konuşmasına şöyle devam etti:

“İyi niyet pratiğe dökülemediği için Diyarbakır sanayicisine, üreticisine bir katkı sunulamamıştır. Bu durumu hep birlikte ve bir ekip olarak çözebiliriz. Biliyorsunuz; Ticaret Odasının bir yönü kamu bir yönü de sivil toplum kuruluşudur. Bunun için hem sivil ayağın hem de kamu ayağının birlikte çalışıp bu şehrin ekonomisine katkı sağlayacağına inanıyoruz.

“Stratejik yatırımların kentimize getirilmesi için elimizden geleni yapacağız”

Diyarbakır'da sanayi istihdamının çok düşük olduğunu ve mevcut şirketlerle istihdam açığının kapatılabileceğine inanmadığını belirten Kaya, “Sanayi alanında istihdam konusunda Diyarbakır ortalamasıyla Türkiye ortalaması arasında yüzde 300 fark var. Bu farkı mevcut küçük KOBİ'lerin kapatması mümkün değildir. Bu anlamda, devletin stratejik yatırımlar kapsamında öngördüğü bazı büyük fabrikaların 3 bin, 5 bin istihdamı sağlayabilen yatırımları buraya yönlendirmesi lazım. Ancak bu durumda Diyarbakır da sanayi alanındaki istihdam Türkiye ortalamasını yakalayabilir. Yoksa mevcut KOBİ'lerle istediğimiz istihdama ulaşamayız. Eğer seçilirsek özelikle stratejik yatırımların kentimize getirilmesi için elimizden geleni yapacağız. Bu, yerli otomobil olabilir veya bazı askeri yatırımlar olabilir.

 “Diyarbakır'da şirketlerimiz 3 ayda bir personel değiştiriyor”

Diyarbakır'da faaliyet yürüten şirketlerin, sanayicilerin ve KOBİ’lerin şirket notlarının çok düşük olduğunu belirten Kaya, Diyarbakır’da devredilebilir iş gücünde ortalamanın 3 ay olduğunu söyledi.

Kaya sözlerini şöyle bitirdi:  “Diyarbakır'da şirketlerimiz 3 ayda bir personel değiştiriyor. Ama sürdürülebilir ve yürüyebilir bir şirket kategorisine yükselebilmek için bu ortalamayı yükseklere çekmemiz lazım. Aynı şekilde, kalifiye eleman ve ara eleman yetiştirilememesi gibi sorunlarımız var. Bunun için de şirket ve sanayicilerimizin biraz daha güçlenmesi gerekir.”

İLKHA