Bismihi Teâla

Burası Türkiye… Demagojinin sınır tanımadığı, şakşakçıların taltif edildiği coğrafya… Adaletin esamisinin görülmediği, iradelerin rüzgârın savurduğu çer çöpler gibi sallantıda olduğu yer… Yargı mekanizmasının adama göre, adamcılığa göre hüküm verdiği yer… Yargı erkinin İslami dava erlerine zulmün, kumpasların, hinlikleri uyguladığı ülke… Değişmeyen, İslami çevreye takınılan tavrın hep aynı olması! Bu;ulusalcı Kemalistler,milliyetçi militaristler,sosyalist solcular olsun; ikiyüzlü FETÖ'cüler olsun fark etmez…Yani mantalite hep aynı, değişmiyor!!!

Yeni Türkiye yargısı(!) HÜDA PAR'ın kurucu üyelerine daha önce FETÖ yargısının kumpasları sonucu açılan davaya ilişkin cezayı onadı. Davanın mağdurlarından Sayın Sait Şahin, dosyanın içeriğini gazetedeki köşesine taşımıştı. Mensubu olduğu parti de basın açıklaması yaptı. Dolayısıyla ayan beyan kumpas olduğu aşikâr olan FETÖ yargısının vermiş olduğu bu cezayı tekrar onamak neyin nesi? FETÖ yargıçlarının(!) kararı ki baş yargıç(!) olan Gülen'den habersiz yapmayacakları malum iken; kumpas sonucu verilen kararda ısrar etmenin anlamı ne?!

Düşünün kumpaslar sonucu bir dava açılıyor. Darbe sonrası FETÖ'cü oldukları anlaşılan söz konusu davanın hâkim ve savcıları FETÖ'den dolayı ihraç ediliyor. Kimileri içeride, kimileri aranıyor… Gelinen süreçte kumpaslar sonucu olan dosyanın mağdurları bir kez daha 6 yıl gibi cezalarla mağdur ediliyor…Adalet bu mu!?

Ergenekon, Balyoz davalarında ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan hatta cezası onanan pek çok paşa, general, albay… FETÖ yargısı ileri sürülerek aklandı. Verilen hükümler ilga edildi.

Bu ülkede muhatap alınmak için;

Soru 1: Elit bir kesimden mi gelinmeli?

Soru 2: Ensesi kalın birileri olmak mı lazım?

Soru 3: Siyasi iktidar ailesinden biri mi olmalı?

Soru 4: Sermaye baronlarından olmak mı lazım?

Ey adaletten dem vuran sözde yargıçlar, siyasiler bari bu kavramı ağzınıza alarak halel getirmeyin. Demokrasi putunu ileri sürerek insanı referans aldığınızı söyleyerek yalan söylemeyin!

Geçen gün Sivas davası mağdurlarından 26 yıldır cezaevinde olan bir kardeşimizin Reisicumhur'a yazdığı mektup gazetemizde yayımlanmıştı. Yusufi ağabeyimizin dediği gibi, korkunuz kimden ve neden diye haklı olarak sormuştu. Aslında son süreçle ilgili pek iyimser olduğumuzu söylemek güç, sizce de öyle değil mi?.. Pekiyi neden iyimser değiliz;

Tehlike 1: Hükümet 28 Şubat günlerine yelken mi açıyor?

Tehlike 2: Vesayet güruhunun bangır bangır ayak sesleri mi işitiliyor?

Tehlike 3: İslam'a cephe alan kesimlerle ittifak etmek sonunuzu getirir.

Tehlike 4: FETÖ'nün açmış olduğu fitne İslami cemaatlere, tarikatlara STK'lara mal ediliyor.

Tehlike 5: “Mü'min aynı delikten iki defa sokulmaz” uyarısının neresindesiniz. FETÖ'den ötürü aldatıldınız ama ikinci defa ‘aldatıldık' deme lüksünüz olamaz!!!

Tehlike 6: Hür davanın hür kadrolarının uyarıları dikkate alınmazsa vallahi bu memleket uçuruma sürüklenir.

Yüksek mahkemeler geçmişte paralel devlet yapılanmasının yani FETÖ yargıçlarının açmış oldukları pek çok davayı ya iptal etti ya da dosyayı tekrar görüşmeye açtı. Özellikle memleketin dirliği, birliği, inancı için gerek FETÖ, PKK gerekse diğer kirli yapılanmalara karşı yıllardır amansız mücadele eden hür iradelere karşı bu reva görülmemeli? Dolayısıyla inancı pahasına mü'mince yaşam sergileyen dindaşlarımıza reva görülen bu haksız kararı kınıyorum…

Kalın sağlıcakla…