Evet, genellikle mitolojik tanrıların çoğunun (Mithras gibi) Aralık ayının son haftası, sizin noel gününüzde doğdukları söylenir. Yine mitolojik tanrılara ibadetin en kutsal zamanı da Aralık ayının son haftasıdır.

Allah’tan korkmadan İsa Aleyhisselam’ı da Olimpus’taki tanrı ve tanrıçalarınızın arasına katıverdiniz. Zeus gibi, Apollon gibi, Jüpiter gibi, Venüs gibi.

Ey batı, zaten hayatınızın hiç bir döneminde tek olan Allah’a iman ve ibadet etmediniz ki.

Pavlus da sizi çok iyi bildiği için rahatlıkla kabullenebileceğiniz bir İsa anlattı size; putperestlik günlerinizdeki kadar çok olmasa da yine en azından üç tane tanrınız olacaktı; Baba - Oğul- Kutsal Ruh.  Bazılarınız bu üçlü tanrıya Meryem’i de bir tanrıça olarak eklediniz.

Evet, ey Batı, Pavlus’un davet ettiği yeni dininiz Hıristiyanlık ne Roma tanrılarıyla ne de Olimpus tanrılarıyla fazla kavgalı değildi. Hem Makedonya Kralı İskender İsa’nın memleketini üç yüz yıl önce işgal edip iyice Helenlestirmişti. Ardından Roma işgali gelmiş ve putperestlik iyice dayatılmış ve pekiştirilmişti.

İlginçtir ki İsa Aleyhisselam İbranice ve Aramice konuştuğu halde ondan rivayet edilen Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleriniz ta o günden Yunanca idi.

Hem de bu Pavlus denilen adamın yaydığı din çok da kolaydı, her ne kadar İsa bir İsrailoğullu olsa ve Tevrat’a sıkı sıkıya bağlı olsa da sizin Tevrat’a bağlanmanıza gerek yoktu, Şeriat’a uymak zorunda değildiniz. Sünnet olmanıza, domuz etini terk etmenize ve bir takım kurallara uymanıza hiç gerek yoktu.

Ne gariptir ki size İsa’nın dinini yayan bu adam sizin de kabul ettiğiniz gibi bir defacık olsun Hz. İsa’yı görmemişti.

Hasılı kelam, Roma hiç bir zaman İsevileşmemiş, tam aksine İsa Romalılaştırılmıştır.

Bu arada her ne kadar gerçek anlamda İsa Aleyhisselam’a iman edenler olsa da Roma onları baskı altına alarak yayılmalarına müsaade etmemiştir.

Bugün tanrınızın, tanrının oğlu ilan ettiğiniz İsa’nın doğumunu kutluyorsunuz?

Onu (hâşâ) tanrılaştırmakla Allah’ı ne kadar gazaba getirdiğinizin farkında mısınız?

Unutmayınız ki yarın hep o Allah’ın huzurunda toplanacaksınız ve Allah (c.c.) İsa Aleyhisselam’a diyecek ki;

“Ey Meryemoğlu İsa! Sen mi dedin bu insanlara ki; beni ve annemi Allah’tan ayrı birer ilah edinin? O da diyecek ki; Hâşâ, Sen yücelerden yüce Sübhansın, hakkım olmayan bir şeyi ben nasıl derim. Hem ben böyle bir şey söylemişsem Sen bilirsin, Sen benim nefsimde olanı bilirsin, ben Senin zatında olanı bilmem. Ben ancak Senin bana emrettiğini, sizin ve benim Rabbim olan Allah’a ibadet edin, dedim...”(5/116, 117)