Birçok yazı ve konuşmasında Allah Teala’yı inkar eden, İslam’ın mukaddesatına dil uzatan, Müslümanlara hakaretler savuran Abdullah Öcalan, yıllar sonra Diyarbakır’da “Demokratik İslam Kongresi” adıyla yeni bir kongre için destur buyuruyor ve yıllardır İslami mücadele veren bir lidermiş gibi katılımcılara “Mü’min kardeşlerim” şeklinde hitap edip “Bağımsız Kürdistan”dan başlayıp her mevsimde şekil değiştiren hedeflerin odağına bu mevsimde Demokratik İslam’ı yerleştiriyor.

Müslüman Kürd halkının büyük acılar çekmesine neden olan, beşikteki çocuklardan 80’lik beli bükük yaşlılara kadar binlerce insanın ölüm emrini veren, Kürd halkının İslami–ahlaki değerlerini altüst eden ve bugüne kadar Marksizm’den ödün vermeyen Apo’nun son çare olarak İslam’ın eteğine sarıldığı, bu yolla hedefine yürümek istediği görülmektedir. Anlaşılan içi doldurulamayan ve halkı oyalamaktan öteye geçemeyen Demokratik Cumhuriyet balonu sönmeye yüz tutunca, halkın gelenek, görenek ve değerlerinin dayandığı İslam imajının kullanıldığı Demokratik İslam’la bir süre daha halkın gözünü boyamaya ve oyalamaya çalışacak.

Uzun yıllar kendisini Kürd halkının var edicisi ve yaratıcısı (!) kimi zaman da peygamberi (!) gören Apo, son dönemeçte İslamcı lider edasıyla hitap etmeye başladı. Yeni bir yapılanmadan ve bunu dayanak yaparak kurumsallaşmadan bahsediyor. İslam dünyasında İslami hareketlerin dayandığı ana akımları kapitalizmin türevleri olarak nitelendirecek kadar da ileri gitmekte ve hırçınlaşmaktadır. Şunları dile getiriyor Apo: “İslami diyarların genelinde olduğu gibi, Kürdistan’da sürekli yeni bir İslami kurumlaşmaya şiddetle ihtiyaç vardır. Küresel kapitalizmin türevleri olmaktan öteye gidemeyen, sulta kökenli Şia, Selefi ve İhvanî kökenli cemaatleri aşmak, yeni kurumsallaşma için gereklidir”

Apo, kendince tarihi süreç içerisinde gelişen İslami akımları aşarak onun tabiriyle İslami diyarlara yeni bir şekil vermeye çalışıyor. Sırtına yeni bir can kurtarıcı yelek geçirerek demokratik İslam’ı bir alternatif ve bir kurtuluş reçetesi olarak ileri sürüyor. Apo yeni projesiyle Kürdlerin kurtarıcılığını aşıp İslam ümmetinin kurtarıcılığına soyunduğunu satır aralarında dile getirmekten kaçınmıyor. Zihninde telakki ettiği daha doğrusu yedeğine alıp ihtiyaç duyduğunda istifade edeceği İslam için demokratik İslam’ın kurumlaşmasını esas alıyor. “Adil, özgür ve demokratik İslam bu gerçeğin alternatifi olarak, kendini anlamlandırmak ve sürekli bir kurumsallaşmaya tabi kılmak durumundadır. Yeni kurumsallaşmanın adını, örgütlenme esaslarını ve amel biçimlerini derin bir vukuf ve iradeyle oluşturacağınıza dair inancımı belirtmek isterim. “

Bundan önce de Apo’nun direktifiyle değişik kongreler yapıldı. Bunlara daha çok Apo’ya biatlı olan kesimlerden insanlar davet edilmişti. Ancak işin ilginç yanı, tüm Kürdleri ve hatta tüm İslam dünyasını kapsayacak projelerden bahseden Apo ve etrafındakiler, Kürdistan’da söyleyecek sözleri olan ve bir alternatif olarak varlık gösteren İslami camialardan bir tek insanı davet etmiyorlar. Davet etseler Apo’nun söylediği, diğerlerinin de çalıp oynadığı nakaratlara birileri itiraz edip hakikatleri dile getirecek. Takke düşüp kel göründüğünde kirli yüz bütün açıklığıyla ortaya çıkacak.

Bugüne kadar Müslüman Kürd halkına tahammül edemeyen, son birkaç yıldır yüzlerce İslami STK ve parti bürolarını bombalayıp ateşe veren, muhaliflerine oy verdiği için Kürdleri tehdit edip memleketlerinden göçe zorlayan zihniyetin çirkin yüzünü ortaya koyacakları için Müslüman Kürd halkının temsilcilerini davet etmekten çekiniyorlar. Bunun yerine İslami camiada karşılığı olmayan, daha çok İslam düşmanlarının gözüne girmek için çabalayan bazı çehreleri öne çıkararak İslam adına yapılan kongreye Müslümanları da davet ettiklerini göstermeye çalışıyorlar.

Kongrede Müslüman Kürd halkının sorunlarının konuşulması yerine daha çok Apo’ya biat üzerinde duruluyor. Konuşmacıların çoğu kendilerini davet ettirme lütfunda bulunduğu için Apo’nun özgür bırakılması teranelerini minnet borcu olarak dile getiriyor.

Yıllar yılı söz ve eylemleriyle İslam düşmanlığını her fırsatta dile getirmiş, Kürdistan Müslümanlarına kan kusturmuş, Rojova’da olduğu gibi güçlü olduğu her yerde Müslüman Kürdlere terör estiren, İslami hiçbir kurum ve kuruluşa tahammül edemeyen bir zihniyetin ve tepesindeki şahsın İslam’ın adını kullanarak kongreler düzenlemesinin kendileri için bir getirisi olmayacaktır. İslam adına kongre desturu veren Apo samimiyse önce Allaha ve resulüne iman etsin, Müslüman olduğunu dile getirsin ve Kürd halkına yaptığı zulümlerden dolayı tövbe edip pişmanlığını ifade etsin. Sırf PKK’yi güçlendirme adına Müslüman halkın teveccühünü kazanmak için yapılan kongrelere Apo bizzat katılıp bir karış sakal da bıraksa, sarık ve cübbe de giyse hiçbir şey değişmeyecek. Bilinçlenmeye başlayan ve biricik yolunun İslam olduğunu ortaya koyan Müslüman Kürd halkı bu tür oyunlara en küçük bir pirim vermeyecek.

(Hürseda Haber)