Gündem çok yoğun ve değişken olmasına rağmen NATO ile başlayalım; Londra’da toplanan NATO zirvesi öncesi, zirveye gönderilen mesajlardan dolayı dikkatleri üzerine çekmişti. AB’nin güvenlik zaafı ister istemez tüm AB’yi Rusya’ya karşı ABD’ye yanaştırmaktadır.

Macron’un beyin ölümü söylemi öncesi “Rusya ve Çin; NATO düşmanı değil” açıklaması kendisinin programcıları olan küreselcilerin çizdiği bir yol haritasıdır. Rusya, Baltık Denizi’nde adım adım Doğu Avrupa’yı askeri kuşatmaya almakta ve NATO’nun zaaflarını fırsat olarak kullanmaktadır.

Türkiye ise Suriye’de oynadığı denge politikasına öteden beri bölgeye getirmeye çalıştığı NATO kuvvetleriyle yeni bir girişim başlatmış ve “veto” hakkını hatırlatarak YPG’yi terör listesine almayı amaçlamakta, Rusya’yı AB ile dengelemeye çalışmaktadır. ABD’yi Rusya ile dengeleyerek Rojava bölgesinden ABD’yi uzaklaştırmayı başarmış, benzer bir oyunu dörtlü zirvede (Türkiye, İngiltere, Fransa ve Almanya) gündeme getirerek; İdlib bölgesine yapılan tüm saldırıların durdurulması yönünde anlaşma sağlandı. Tabi mesaj, saldırıyı yapan ve zirvede olmayan Rusya ve Esed’eydi. Bu anlaşma gerçekleşirse, Esed’e Rusya dışında alternatif yolu açılacak, Türkiye’ye ise Suriye ve Doğu Akdeniz’de etkin olmak isteyen Rusya’yı NATO ile dengeleme şansı doğacaktır.

Rusya ve ABD’yi Ortadoğu’da dengeleyecek diğer bir güç Çin’dir. Bölgedeki ekonomik sorunlardan dolayı yapılan protestolar Çin’e bölgede yer açabilir. Her tarafa yatırımlarla ciddi bir altyapı ve ortam hazırlayan Çin, bu duruma özellikle Balkan ülkeleriyle oldukça iştahlı görünmektedir.

Almanya, Türkiye’nin NATO içinde kalmasından taraf ve bununla ABD’yi dengelemeye çalışmaktadır. NATO sadece Rusya’ya karşı kurulmamış aynı zamanda iki cihan savaşına sebep olan Almanya’yı kontrol altına almak içinde kurulmuştur ve gelinen nokta NATO’da ABD’nin ödemesinin azalması Almanya’nın kininin artırılması, bunu Trump ABD için kazanım olarak gösterse de Almanya için kazanımdır. AB’nin güvenlik zaafı Almanya’nın varlığıyla kapanabilir PESCO’nun ileri sürülmesi ABD’yi dengelemek için ileri sürülen bir argüman ve bunun yerine Almanya NATO’da gücünü arttıracaktır. Bu durum aynı zamanda Çin’i, AB’de durdurmak için de kullanılacaktır.

İngiltere’nin BREXİT ile AB’den çıkmasıyla, AB NATO içerisinde zayıflayacaktır. Fakat ABD de güçlenmeyecektir. İngiltere küresel bir güç olmaktan uzak olsa da güçleri dengeleyecek durumdadır.

Devletlerarası müttefiklik yalan, çıkar odaklı denge asıl politika olmuştur.

Türkiye, Doğu Akdeniz merkezli bölgede dengeyi gözeterek kendi haklarını garanti altına almak istemektedir. Libya ile yaptığı mutabakat; bölge ülkeleri tarafından itirazlara sebep olsa ve Libya’da Hafter’in yeni bir saldırısına neden olsa da gelinecek nokta Türkiye’nin istediği yer olacaktır. Siyonist işgalci rejimden gelen sessiz ve cılız sesler de bunu desteklemektedir. Siyonist işgalci rejimin, Kıbrıs Rum Kesimi ve Mısır ile yaptığı MEB’i gözden geçirme kararı alması ve Hafter’i destekleyen Fransa’nın Total’ının UHM ile anlaşma sağlaması bunu göstermektedir. Yemen’de tükenen BAE, Libya’da da tükenecek mi?