Derin PKK, Komünist PKK, Şahin kanat yada Ankara Grubu…

Artık hangi PKK ise… Rahat durmuyorlar. Onlar rahat durmadıkça müzakerelerden rahatsız olan yapılar da harekete geçiyor. Bölgedeki en ufak gerilim manşetlere çekilerek provokasyonların boyutu genişletiliyor.

Amacım bu koalisyonu yazmak değil. Önceliği olan konu Öcalan’a ve BDP’ye karşı yapılan operasyon.

Operasyonun amacı; Öcalan’ı örgüt içerisinde itibarsızlaştırıp, çözüm sürecini baltalamak, BDP’ye şiddet siyaseti yaptırarak yalnızlaştırmak. Ve Çözüm süreci ile Öcalan’dan ne zaman bir açıklama gelse harekete geçerek önce onu boşluğa düşürmek ardından süreci zedelemek.

Sondan başlayalım…

Gezi kalkışması sonrası; Çözüm sürecini bitirmesi için Öcalan’a yazılarında tavsiyelerde bulunanların sayısı artmıştı. Gözler İmralı’daydı. Mesajının içeriği merak ediliyordu. Öcalan ‘umut’ içerikli bir mesaj verdi yetmedi İslam’dan söz etti. Hatta Demokratik İslam Kongresi çağrısı yaptı. Öcalan’ın sözleri tartışılırken, haber Diyarbakır’dan geldi.

Bağlar ilçesinde İslami duyarlılığı ile bilinen STK’lardan birine ses bombalı saldırı düzenlendi. Öcalan İslam’dan söz ederken, saldırının gerçekleşmesi bölgede dikkat çekici bulundu. Gerilim çıkmaması için sağduyu çağrıları yükselirken Diyarbakır’dan benzer bir saldırı haberi daha geldi. Hedef yine Dindarlardı…Saldırıyı yapanlara yönelik net bilgilere ulaşılamadığı ve yüzlerinde maske olduğu belirtildi.

Öcalan ‘umut’ diyecek maskeliler sahaya inecek.

Öcalan ‘İslam’ diyecek İslami derneklere saldırı düzenlenecek.

Öcalan’ın sözlerini emir kabul edeceksin, hatta tapınacaksın sonra verdiği mesajların tam zıddını yapacaksın. Burada bir bit yeniği var.

Anlamak için devam edelim.

Öcalan’ın Temmuz ayında “Başlatmış olduğumuz süreç bütün ağırlığıyla, ciddiyetiyle, derinliğiyle devam ediyor" şeklinde yaptığı açıklamasına kadar gitmek gerekiyor. Öcalan Temmuz ayındaki çağrısında hem ‘yola devam’ diyor hem de ‘sağduyu’ ya davet ediyordu. Ancak yine garip olaylar yaşanıyordu. Bu açıklamanın hemen ardından Lice’de mezar açılışı yapan grup her türlü provokasyona başvurarak milletin sağduyusunu yerle bir etmişti. Tabi burada örgüt elemanları yalnız da değildi. Söz konusu mezar açılışı yapan grubun fotoğrafları günlerce bir takım medya organları tarafından “süreci yıpratma” aracı olarak kullanılmıştı. Öcalan’ın çağrısı yine paspas yapılmış, topluma gerilim pompalanmıştı.

Sonrası da var.

Ulusalcı medya ile çözüm sürecine ha-v-et diyen yapılar KCK ve PKK’dan gelen tehditleri manşetlere çekiyor, sevinç çığlıkları atıyordu. Ölü seviciler derin koalisyon ile süreci ve hükümeti eleştiriyorlar, ‘Biz demiştik’ diyorlardı. O anda topa giren yine Öcalan’dı. Öcalan’dan, “Müzakereler sürmeli. Hepimiz sürecin çok anlamlı olduğunun farkındayız. Ancak anlamlı olduğu kadar zor ve çetin geçeceğini de hepimiz biliyoruz” açıklaması gelmişti.

Açıklamanın ardından “Çözüm Süreci bitti” diyenler bir kez daha ters köşeye yatarken, PKK’nın içerisindeki derin yapı bir kez daha harekete geçti. Provokatif eylemlere imza atan derin PKK üyeleri Hakkari’de ortaya çıktı. Öcalan’dan gelen açıklamanın hemen ardından Hakkari'de yüzü maskeli bir grup gösterici yola barikat kurup, ateş yakarak hükümet aleyhine slogan attı. Polisin uyarısına taş, molotof ve havai fişekle karşılık veren grubu güvenlik görevlileri gaz bombası ve tazyikli su ile dağıttı.

Biraz daha açalım…

Tüm bu yaşananlar ise bize BDP Genel Başkanı Demirtaş’ın, gazetecilerin şikayet ettiği; yol kesen ve kimlik kontrolü yapan bazı gruplarla ilgili olarak geçtiğimiz aylarda sarf ettiği sözleri hatırlattı: “Değişik bir grup var, kontrol edemediğimiz.'

İşte o değişik grup her nedense Öcalan’dan ne zaman olumlu bir mesaj gelse harekete geçiyor. Sayıları az da olsa sürece zarar vermeyi başarıyor, Öcalan’ın mesajlarını perdeliyor. BDP ise her nedense olaya müdahil olmayı denemiyor. Bu grubu deşifre etmeyen BDP seçimlerde ne yapacak? Bu grubun belli ki amacı ‘kaos’ çıkartmak. Bu plan çerçevesinde maskelilerin seçimleri de hedef alacağı kaçınılmaz. BDP üç-beş maskelinin vesayeti altında mı seçime gidecek, yoksa dik bir duruş sergileyip onları deşifre mi edecek? Yok etmez ise bilmeli ki bu grup seçim sürecinde en fazla BDP’yi zor duruma düşürür ve bölge halkının desteği ile devam eden süreci zedeler. Bu zedelenme de doğal olarak BDP’nin bölgede sorgulanmasına yol açar. Bu sorgulanma da kaçınılmaz sandığa yansır. BDP vesayet altında siyaset yapmaya devam edecekse bir sonraki seçimlerde de yüzde üçleri zor bulur. Şiddet politikalarına karşı direnç gösteren halkı dikkate almayan BDP, toplumsal değişimin altında kalır.

Yani maskeliler sadece süreci, hükümeti değil Öcalan’ı ve BDP’yi de hedef alıyor. BDP bu oyunu bozmazsa en fazla zararı kendisi görür. Bizden söylemesi.

Aslan Değirmenci/haber10