Dernek ve vakıfları sıkı denetim altına alan yasa tasarısı iptal edilmeli
"Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi" adı altında meclise sunulan ve içeriğinde yardım toplama faaliyetleri ve STK'lar için ciddi sıkıntılar barındıran kanun teklifine tepkiler gelmeye devam ediyor.
Türkiye Aile Meclisi, 3 bin dernek ve bileşenlerinin yanı sıra çok sayıda bağımsız kuruluşun desteğiyle dernek, vakıf ve yardım kuruluşları için ciddi sıkıntılara sebep olabilecek yasa tasarısı hakkında basın açıklaması düzenledi.
Ortak Akıl ve Dayanışma Platformu konferans salonunda gerçekleştirilen basın açıklamasını Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şubesi adına Ramazan Kurt okudu.
Kurt, STK'lar için çok ciddi mağduriyetlere sebep olabilecek yasa ile dernek ve vakıfların çalışmalarının terör kapsamında değerlendirilebileceğini hatırlatarak kanun teklifinin kabul edilmemesi gerektiğini söyledi.
Kurt, 'Dünya 5’den büyüktür' diye çıktığımız yolda, BM Güvenlik konseyinin tanımladığı terörist kişi ve örgütlere eğer bir operasyon yapılacaksa, o örgüt PKK, FETÖ, PYD, DHKP-C gibi örgütler olmayacaktır. O örgütler yarın Suriye'de ve Filistin'de ya da Libya ve Mısır'da, Afganistan’da işbirliği yaptığımız örgütler olabilir. BMGK daimi üyesi '5’li çete' tarafından ülkemizden birçok resmi ya da hükümet dışı STK’lar, insani yardım kuruluşları terörist kapsamında değerlendirilerek uluslararası arenadaki faaliyetleri engellenebilir. Temsilcileri, işbirliği yaptıkları kurumlar terörle ilişkilendirilebilir. Bu yasa bu şekilde çıkarsa, bunun sonucu birçok ülkede faaliyet gösteren yarı resmi kuruluşlar ve STK’lar yanında, bu kuruluş ve STK'ların işbirliği yaptığı kişiler ile kuruluşların faaliyetleri engellenebilir, mal varlıklarına el konulabilir." dedi.
"Bu konunun bir an evvel yeniden değerlendirilerek bu tasarının geri çekilmesini istiyoruz"
"Böyle bir zamanda BMGK ile doğrudan ilişkilendirilmiş bir şekilde böyle bir yasa çıkartmak, dünyada başta Çin ve Rusya, bazı petrol üreticisi ülkeler ve ABD’nin 'Haydut Ülkeler' olarak tanımladığı, uluslararası sisteme karşı çıkan ülkeler olmak üzere, o ülkelere karşı global ölçekte bir hukuki sürecin başlatılmasına sebep olacaktır." Diyen Kurt, "Bu süreç 17-25 Aralık 2013’ün global ölçekte bir yansıması olacaktır. Elbette bunu yaparken, İstanbul Sözleşmesinde 'Kadına Şiddet'i kullandıkları gibi, bu gün de 'Terör Örgütlerine Yardım Yataklık ve Finansmanını Önleme' maskesini kullanmaktadırlar. Islah edici olduklarını söylerken bu maskeyi kullanmakta ve gerçek maksatlarını gizlemektedirler. Türkiye Sivil Toplum Kuruluşları Birliği ve Bileşenleri olarak bu konunun bir an evvel yeniden değerlendirilerek bu tasarının geri çekilmesini istiyoruz." diye konuştu.
"BMGK kararları kapsamı birçok kuruma kilit vurulabilir"
Kanunun kabul edilmesi halinde Türkiye'nin BM tarafından verilen karar ve uygulanması istenen yaptırımların gereğinin yapılması mecburiyetinin doğacağını söyleyen Kurt, son olarak şu ifadeleri kullandı:
Kanun teklifi, 'Terörün Finansmanının Önlenmesi' yasasıyla oluşturulan zeminden, yeni değişikliklerle BM güvenlik Konseyi üye devletlerinin menfaatleri doğrultusunda aldığı kararlara dayanarak kendi memurunuzla ülke içi ve uluslararası ölçekte operasyon yapılmasına yetki veriyor. Kanun teklifi ile yeni suçlar ve cezalar ihdas ediliyor. ABD’ye, Rusya’ya ve belki Çin’e göre her an terörist olabilirsiniz. Bugüne kadar onlar karar aldı diye biz yaptırım uygulamıyorduk. Bu kanun çıkarsa uygulamak zorunda olunacak. Bir nevi BMGK KHK'sı da denebilir. BMGK kararları kapsamı içinde olabilecek kişi, kuruluş veya organizasyonlarla doğrudan, dolaylı kontrol edilen kişi ve kuruluşların ya da bunların hesabına hareket eden kişi veya kuruluşların diyerek alakalı iş veya işlem yapan banka, şirket, kişi, dernek vakfa kilit vurulabilir."
Basın açıklamasının ardından konuşan STK temsilcileri, tüm vicdan ehli insanların, STK'ların İslami camiaların söz konusu yasa tasarısına karşı çıkmaya, TBMM'nin de yasa tasarısını kabul etmemeye davet ettiler.
"İslami camiaların ve STK'ların bu konuda duyarlı olmalarını ve ciddi bir tepki vermelerini istiyoruz"
Dünya çapında güçlü olanlar gittikçe güçlendiğini belirten Umut Kervanı Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Cemal Çınar, "Tezgâh kuranların tezgâhlarını güçlendirdikleri ve mazlumun mazlumlaştırıldığı bu gibi tuzaklara iman, vicdani akıl sahibi ve dünyada feraset kaybetmemiş siyasilerin, medya kuruluşlarının ve STK'ların bu zulme ses vermeleri lazım. ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'nın kimi terör listesine alacağını bilmeyen insan akıl sahibi olarak görülmez. Bu gibi insanlar ile yan yana aynı ortamda bulunmayı şeref bilmek insanlık açısından büyük bir kayıp olarak görüyoruz. Sivil Toplum Kuruluşlarının yöneticileri olarak yetkililere sesleniyoruz. Mazlumun halinden anlamak ve onlara yapılacak hayırların yardımların yıkımı demektir. İslami camiaların ve STK'ların bu konuda duyarlı olmalarını ve ciddi bir tepki vermelerini istiyoruz." dedi.
Zamanında yazdığı bir kitapta dünyanın 5'ten büyük olduğunu yazdığını ancak buradaki kastının 5 ülke değil 5 sektör (uyuşturucu, enerji, silah, tarım-gıda, ilaç) olduğunu söyleyen Fehmi Demirbağ, "bu sektörler tüm dünyayı kuşatmış durumdalar. İçinde bulunduğumuz 'plandemi tiyatrosu' da ne yazık ki bunlardan bir tanesidir. Bill Gates dünyanın tüm ayarlarıyla oynuyor. Eskiden yol kesen eşkıyalar vardı. Şimdi takım elbiseli, kravatlı, hukuka uygun eşkıyalar var." diye konuştu.
Evladı Fatihan Ekonomi İş Adamları Derneği Başkanı Tacettin Salihoğlu, da "Çok kıymetli Türkiye Büyük Millet Meclisi yöneticileri sizlere çok büyük bir görev düşüyor. Samimi bir şekilde dünya 5'ten büyüktür diyebilen bir Cumhurbaşkanımız var. Bunun arkasında ciddi bir şekilde kenetlenmemiz gerekir. Malum bu 5'li çete STK yasalarına çok büyük zararlar vermektedir. Biz 5'li çetenin karşısında durmadığımız sürece yarınlarımız çok ciddi bir şekilde tehlikeye girecektir." şeklinde konuştu.
Basın açıklamasına, Türkiye Aile Meclisi ve bileşenlerinin yanı sıra, Adalet Platformu, Umut Kervanı, Mustazaflar Cemiyeti, İslami Dayanışma Cemiyeti, İMKANDER, Ortak Akıl ve Dayanışma Platformu, Dünya Sosyologlar Derneği, gibi birçok STK'nin destek verdiği basın toplantısı, Ortak Akıl ve Dayanışma Platformu destek verdi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.