Milli Eğitim Bakanı (MEB) Nabi Avcı'nın özel dershanelerin kaldırılacağı konusunu gündeme getirmesini değerlendiren dershane sahipleri, bunun çözüm olmayacağı görüşünde. Birçok ülkede, bakanlığa bağlı olmadan faaliyet yürüten eğitim kurumları olduğunu hatırlatan İzmir Özel Dershaneler Derneği Başkanı Sezai Özel, "Dershanelerin kapatılması kararı çıkarsa biz de MEB'e bağlı olmadan, dünyadaki benzer örnekleri gibi faaliyetimizi sürdüreceğiz ama biz, eğitim öğretimin devlet denetimi altında yapılmasını istiyoruz. Eğer dershaneler MEB denetimi dışı kalırsa bu durumda kimin ne yaptığı belli olmayacak." dedi. Özel, bir gazetecinin, "Bu durum, terör örgütlerinin suistimaline yol açar mı?" sorusuna da, "Evet açabilir." cevabı verdi.

Dernek Başkanı Özel, 2. Başkan Hidayet Erdoğan ve Yönetim Kurulu Üyesi Özer Akdemir, Açılım Dershaneleri'nde bir basın toplantısı düzenledi. Sezai Özel, Bakan Avcı'nın açıklamalarına işaret ederek, "Sayın Bakan, '5580 sayılı yasada dershaneler olmayacak. Bize bağlı olarak etüt eğitim merkezi olarak da faaliyet sürdürmeyecek.' gibi açıklamada bulundu. Bizim bir şekilde eğitim işletmeciliği boyutumuz var. Böyle bir talep olduğu sürece çalışmaya devam edeceğiz. Maliye'ye kaydımızı yaparak, gerekli istihdamı sürdürerek yine üzerimize düşen yasal sorumluluğu yerine getiririz." şeklinde konuştu.

Almanya ve Japonya gibi çeşitli ülkelerde, oraların Milli Eğitim bakanlıklarına bağlı olmadan ve teşvik amacıyla vergiden muaf tutularak faaliyet gösteren eğitim kurumları olduğunu söyleyen Özel, kendilerininse bunu değil, vergi vererek ve devlet denetiminde olarak mevcut sistemde faaliyetlerine devam etmek istediklerini dile getirdi: "Eğitim öğretimi, ülkemizin içinde bulunduğu sosyal, kültürel, ekonomik yapılar bağlamında düşündüğümüzde, sorunları düşündüğümüzde devletin gözetimi ve denetimi dışında yürütmek yanlışa götürür. Bizim kaygımız bu. Biz var olan yapı içinde MEB'e bağlı olarak çalışmayı sürdürürsek, ülkemiz için daha hayırlı olur."

Dernek 2. Başkanı Erdoğan da ise MEB'in dershanelerin ruhsatını iptal etme gibi bir yetkisi bulunmadığını savunarak, "Sayın Bakan Nabi Avcı'nın, ruhsatları iptal etme gibi bir yetkisi yok. Herhalde şunu söylemek istiyor: 'TBMM'ye getirip bir yasa çıkarabileceğini düşünüyorum.' TBMM'ye gelir de böyle bir yasa çıkarsa biz de yasalara uyarız. Yasal haklarımız saklı kalmak koşuluyla 20-30 yıl önce alınmış olan ruhsatlarımızın iptali karşısında gerekli hukuki çalışmalar yapılabilir. Bizler vergi ödeyen, sigortalı insanları çalıştıran, MEB'den ruhsat almış olan ve yıllardır bu işi yapan, bu işe sermaye ayırmış girişimcileriz. Biz aslında istihdam oluşturduğumuz, vergi ödediğimiz, sigorta yatırdığımız için teşvik olarak ödül beklerken dershanelerle böyle uğraşılması da enteresan geliyor." dedi.

Yönetim Kurulu Üyesi Akdemir de Türkiye'de yaklaşık 2 bin ruhsatsız dershane bulunduğunu vurgulayarak, "Dershaneler kapatılırsa bizim endişemiz, 2 bin olan kayıtsız kurum sayısının artması. Bu durumda önüne geçemeyeceğiniz bir mekanizmanın içine gireceksiniz. Bu, ülke ekonomisine de büyük zarar verecek, çünkü şu anda bizim Maliye'ye, SGK'ya ödediğimiz rakamlar ciddi boyutlarda." diye konuştu.