Devlet, dizilerin meydana getirdiği tahribatın önüne geçmeli
Dizlerle gelen manevi, ailevi tahribatın korkutucu boyutlara ulaştığını belirten İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek, devletin bir an önce harekete geçip bu tahribatın önüne geçmesi gerektiğini söyledi.
Son yıllarda gösterime giren televizyon dizileri toplumun ahlaki, geleneksel, ailevi değerlerine adeta savaş açan bir içeriğe sahip. Dizilerle birlikte tahribatın gün geçtikçe arttığını belirten uzmanlar, âlimler ve kanaat önderleri, devleti acil önlem almaya çağırıyor. Yapılan açıklama ve uyarılarda dizilerdeki ahlaki tahribatı sadece eleştirmenin bir yarar sağlamadığı, özellikle yetki makamında olanların ciddi önlemler alması gerektiği ifade ediliyor.
Televizyon dizileriyle gelen tahribatın korkutucu boyuta ulaştığını belirten İTTİHADUL ULEMA Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek yaptığı açıklamada, yetkilileri acil önlem almaya çağırdı.
Yetkililerin geç kalınmadan alternatif programları teşvik etmesi gerektiğini belirten Şimşek, bu konuda yatırım yapılması çağrısında bulundu. Gereken tedbirlerin alınmaması durumunda yarın daha büyük sorunlarla karşılaşılacağını vurgulayan Şimşek, televizyon dizlerindeki tahribatla mücadelede ailelere de önemli görevlerin düştüğünü, Müslüman ailelerin çocuk ve gençlere yönelik özendirici projeleri hayata geçirmeleri gerektiğini söyledi.
video
“Musibetlerin asıl müsebbibi televizyon yayınlarıdır”
Toplumun televizyon yayınlarından dolayı büyük bir musibetle karşı karşıya kaldığını belirten Şimşek, “Özellikle son zamanlarda TV’deki diziler, filimler ve programlar neticesinde toplumumuz büyük bir sıkıntı içerisindedir. Çocuklarımız, neslimiz, hatta aileler büyük bir musibet yaşıyor. Bunun asıl nedeni gece gündüz evlerimizde bulunan televizyon programları ve yayınlarıdır. Bu televizyon programlarına, yayınlarına baktığımız zaman bunların toplumun ıslahına değil gece gündüz helakına neden olduklarını görüyoruz. Maalesef bu bir gerçektir. Hırsızlığın nasıl yapılacağından tutun da iffetsizliğin, hayasızlığın, her türlü çirkinliğin gece gündüz televizyonlarda serbest bir şekilde yayınlanıyor olması maalesef hepimizi derinden etkiliyor ve toplumumuzu büyük bir musibete sürüklüyor.” dedi.
“İnsanlar ahlaki olarak zehirleniyor”
Televizyon yayınlarının ve dizilerin aileleri parçaladığını, intiharları özendirdiğini vurgulayan Şimşek, “Televizyonlarda her türlü ahlaksızlık mevcuttur ve sansürsüz, endişesiz bir şekilde bu yayınlar yapılmaktadır. Bu yayınlar kadınlarımız, gençlerimiz, çocuklarımız tarafından sürekli olarak izleniyor. Çayhanelerde, evlerde, işyerlerinde bu yayınlar izleniyor. Böyle olunca insanlarımız gece gündüz zehirleniyor tabiri caizse. Ahlaki olarak zehirleniyor. Her türlü çirkeflikleri bu tür televizyon programlarında öğreniyorlar ve ertesi gün hayata geçiyor. Bugün insanların intihar etmesinin sebebi, bu yayınlardır. Her gün ailelerin parçalanmasının sebebi yine bu tür dizilerdir. Her türlü ahlaksızlığın diz boyu olmasının sebebi bunlardır. Çünkü toplum bunlardan besleniyor.” diye konuştu.
“Eleştirmek, konuşmak yetmiyor”
Yetkililerin toplumu adeta imha eden televizyonlardaki kötü yayınların bir an önce kaldırıp buna yönelik ciddi cezalar getirmesi gerektiğini ifade eden Şimşek, şunları söyledi:
“Ne yapıp edip televizyondaki çirkinliklerden kurtulmamız gerekir. Herkesten önce yetkililerin buna bir çözüm getirmesi gerekir. Eleştirmek, konuşmak yetmiyor. Bugün toplumumuzu tepeden tırnağa helak eden, her türlü kötülüğe sevk eden bu çirkin yayınların bir an önce ekranlardan kaldırılması lazımdır. Bunlara bir cezai müeyyidenin uygulanması gerekir. Aksi takdirde insanlardan şikâyet etme hakkınız yoktur. Başkalarının gece gündüz bu tür dizilerle milleti zehirlemelerine izin veriyorsanız ‘Niye kötülük işleniyor, bu sıkıntılar yaşanıyor?’ diye şikâyet etme hakkınız yoktur.
“Televizyon programlarının arkasında kimlerin olduğuna bakın”
Müslüman halka uyarılarda bulunan Şimşek, “Bu, sadece yetkililerin görevi değildir. Müslüman bir toplum içerisinde yaşıyoruz. Nasıl ki, yediğimize içtiğimize, neyin zehirli zehirsiz, faydalı olduğuna dikkat ediyorsak, elbette ruhumuzun da manevi olarak neye ihtiyaç duyduğunu bilmemiz lazım. Çoluk çocuklarımızla gece gündüz bu çirkinlikleri izlemek zorunda değiliz. Buna karşı bir tepkimizin olması lazım. Bilinçli bir toplum haline gelmemiz lazım. Halkımıza soruyorum, televizyon programlarının arkasında kimlerin olduğuna bakın. Bunlar gelişigüzel programlar değildir. Bunların her birisi planlı, programlı ve bu toplumu değiştirmek için kullanılan bir yöntemdir.” ifadelerini kullandı.
“Böyle devam ederse yarın bugünden çok daha kötü olacaktır”
Dinimize, örf ve adetlerimize uygun programların hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dolayısıyla Müslüman halk bunu bilmeli, buna dikkat etmeli, çocuklarının bu tür programları izlemelerine fırsat vermemelidir. Çocuklarımızı bu manada bilinçlendirmemiz lazımdır. Hatta çocuklarımızın buna meyletmemeleri için farklı etkinlikler yapmalı, onları faydalı, temiz ve bilinçli olacağı programlarla meşgul etmemiz lazım. Nasıl ki, şer güçler bütün imkânlarını seferber ederek bu toplumu bozuyorsa Müslüman halk da buna mukabil alternatif geliştirmelidir. Çocuklara, ailelere yönelik eğitici, temiz programların yapılması gerekir. Aslında hükümetin buna yatırım yapması ve bu alternatifleri geliştirmesi lazım. Evimizde rahatça çoluk çocuklarımızla beraber dinimizi, örf ve adetlerimizi öğrenebileceğimiz programların geliştirilmesi gerekir. Aksi takdirde bu hal böyle devam ederse yarın bugünden çok daha kötü olacaktır. Dolayısıyla devletin buna el atması lazım. Kanunlarla, yasalarla bunun önüne geçmesi lazım. Aksi halde çok daha kötü bir durumla karşı karşıya kalabiliriz.”
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.