"Devlet giyim modasındaki çıplaklığa dur demeli"
Giyim modasındaki çıplaklığa dur denilmesi gerektiğini söyleyen yazar Sümeyye Şani, "Buna dur demek herkesten önce Devlete düşer. Devlet biran önce giyim modasında ki bu fuhşiyatın önüne geçmelidir" dedi.
İZMİR - Yaz ayının gelmesiyle birlikte giyim modasındaki çıplaklık adeta tavan yaptı. Belli başlı modacılar İslam'i yaşantıya uymayan modelleri çizip piyasaya sunuyor. Bu duruma bir dur denilmesi gerektiğini söyleyen Doğruhaber Gazetesi yazarı Sümeyye Şani, "Sigara denetleniyor, alkolle ilgili denetleyici yasalar çıkıyor, RTÜK yoluyla TV'ler denetleniyor, peki Devlet neden insanların temel ihtiyacı olan giysi modellerini denetlemiyor? Modacılar İslam'a uymayan çıplak elbiseleri piyasaya sürdüğünde neden engel olunmuyor?" diye sordu.
Bunun altında İslam düşmanlığının yattığını ifade eden Şani, "Meseleyi iyi anlayabilmek için geçmişe gitmemiz lazım… Tesettür düşmanlığı şeytan aleyhillaneden başlayıp her asırda olmuş vedevam etmiştir. Zira şeytan ve avaneleri en çok kadın üzerinde rantkazanmışlardır. Yakın tarihimize bakacak olursak Cumhuriyetin kuruluş dönemlerinde Müslüman kadının tesettürü üzerinde İslam'a saldırılmıştır. Bir Osmanlı kızını güzellik yarışmasının defilesinde seyreden İslam düşmanları kadeh tutuşturarak işte bugün Osmanlıyı yıktık ve zaferi kazandık diye naralar atmışlar. İslam düşmanları tankla, topla yenemedikleri İslam ordularını hayâsızlık ve çıplaklık silahıyla yenebilmişlerdir. Peygamber Efendimiz (sav) 'Hayâ ve iman birbirlerine yapışmıştırlar, biri kaldırıldığı zaman üstteki de muhakkak kendiliğinden kalkar' diye buyurmuşlardır. İslam düşmanlarının savaşı da imanladır. İmanı direk kaldıramadıklarından, dolaylı olarak yani hayâyı kaldırıp çıplaklığı yayarak bu emellerine ulaşmışlardır. Bu çıplaklık fertlerin imanını almakla kalmamış aynı zamanda toplumun (ailenin ) yıkılmasına neden olmuştur. Zira eşi, kızı, vs. yakınları açık saçık çarşı- pazar dolaşan bir erkek namus duygusu gerçeğine göre rahatını kaybeder. Bu güvensizlik çoğu zaman ailede şiddetli geçimsizlik, kadına karşı şiddet olarak ortaya çıkar. Aynı zamanda, dışarıda binlerce açık saçık ve şehvet davetçisi, son derece albenili kadınları ve kızları gören bir adam ne derece ailesi ile yetinir. Çoğu zaman eşini başkasıyla aldatır, neticeler boşanmalara ve ailenin böyleceparçalanıp yok olmasına sebep olur. Toplum da ailelerden meydana geldiğine göre; bu ayrılmış eşler, ortalıkta kalmış çocuklar ve gayr-i meşru ilişkiler içerisindeki, boğazına kadar haram ve huzursuzluğa batmış fertlerin oluşturduğu bir toplum hâsıl olur?" dedi.
"Müslüman kadın modaya meyletmemeli"
İslam düşmanlarının çıplaklıkla ve modayla maddi çıkarlarına ve Müslüman kadınların bu moda canavarına karşı tavırlarının nasıl olması gerektiğini anlatan Şani şunları söyledi, "İslam düşmanları manevi olarak İslam toplumunu çökertirken maddi olarak da bizi sömürmek için modayı kullanmaktadırlar. Bu sektörden çokyüksek derecede kar sağlayıp bir taşla iki kuş vurmuş oluyorlar. Hem tekstil sektörlerini ellerinde bulundurup neredeyse haftalık, hatta belkide moda vemodeller üretip kadını kendi çıkarlarına alet etmektedirler. Zaten moda değişiklik demektir. Sürekli değiştiğinden, bir çark misali döner durur. Hep de eski yerine gelir. İslam'ın koyduğu şer-i hükümler ise hep kalıcıdır, değişmez! Müslüman kadın modaya meylettiği vakit imanı tehlikeye girer. Bugün özellikle genelliğin kıblesi haline gelmiş televizyon rotayı elinde tutmakta. Televizyonda, sadece dizi değil haber programlarında bile çıplaklığa bir teşvik ve özendirme mevcuttur. Her türlü hayâsızlık ve gayri meşruluğu kahramanlık olarak gösteren görsel medya saniye saniye toplumumuzu adeta zehirlemektedir. Ferdin sağlığına zarar verdiğinden dolayı sigaranın üzerini sansürleyen RTÜK'ün, ferdin sağlığına, dünya-huzur mutluluğunun bozulmasına, ebedi hayatın mahvolmasına ve toplumun ifsadına sebep olan çıplaklık için hiçbir şey yapmaması çok can yakıcıdır" dedi.
"Çıplaklık özgürlük değil cezadır"
"Hükümetin içki ve alkol için bir şeyler yapmaya çalışmaları takdir edilir" diyen Şani, "Hükümet içki ve alkol için bir şeyler yapmaya çalışıyor, ama tabi ki yeterli değil. Örtünme Allah'ın emri değil midir? Neden bu çabayı çıplaklığı kaldırmak içinde göstermiyorsunuz? Zira içkiyi yasaklayan Allah, çıplaklığı da yasaklamış ve örtünmeyi emretmiştir. Başta da söylediğim gibi havaların ısındığı bu günlerde çıplaklık tavan yapmaya doğru gitmektir. Buna dur demek herkesten önce Devlete düşer. Devlet bir an önce sokaklardaki ve görsel medyadaki bu fuhşiyatın önüne geçmelidir. Şunu unutmamak gerekir ki Allah'ın emrine karşı gelen Âdem babamız ve Havva annemiz Allah'ın emrine karşı geldiklerinden dolayı başlarına ilk olarak çıplaklıkla cezalandırılmışlardır. Çıplaklık özgürlük değil tam tersine bir cezadır" diye konuştu. (Yunus Şani - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.