'Dindarlar sürece dahil edilmiyor'

'Dindarlar sürece dahil edilmiyor'

“Çözüm süreci ve temsiliyet sorunu” konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek, çözüm süreciyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Çiçek Hükümetin 'Çözüm Süreci'nde yol haritasını doğru dürüst ortaya koyamadığını belirte

Eğitim Bir-Sen Batman Şubesi tarafından “Çözüm süreci ve temsiliyet sorunu” konulu konferans düzenlendi.

 

İl Kültür Merkezi Konferans Salonunda düzenlenen konferansa Batman Milletvekili Ziver Özdemir, HÜDA PAR Batman İl Başkanı M.Emin Doğru, AK Parti Batman İl Başkanı Diyaettin Uçar, STK temsilcileri, bazı kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı.

 

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program Eğitim Bir-Sen’in tanıtım sinevizyonu ile devam etti.

 

Programın açılış konuşmasını yapan Eğitim Bir-Sen Batman Şube Başkanı Mehmet Ergin, “İnsan vicdanı en büyük mahkeme, en bilgiç efendi en akil adamdır. Ancak varlıklarını sürdürmek için insanlara zulmü reva gören kişiler ve ideolojiler, gerçeği ters düz etmeye zehiri bal olarak sunmaya çalışmaktadır. Huzurunda, çözümünde bu adreste mevcut olmadığı ayan beyan ortaya çıkmıştır.” dedi.

 

Açılış konuşmasının ardından Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek, çözüm süreciyle ilgili konferans verdi.

 

Konferans öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek, çözüm sürecinin geldiği aşamayı değerlendirdi.

 

"Hükümet 'Çöüzm Süreci'nde yol haritasını doğru dürüst ortaya koyamadı"

 

HDP’nin yüzde 10 barajıyla seçime girip girmemesinin önemli olduğunu belirten Çiçek, “Şu açıdan önemlidir; birincisi eğer yüzde 10 ile girer ve kaybederse bölgede nasıl bir yansıması olacak? Yüzde 10’u alırsa bölgede nasıl bir yansıması olacak? Bununla ilgili hem ulusal hem de uluslararası ciddi anlamda kafa yorulduğunu biliyoruz. Burada temel mesele şudur; Kürt meselesinin çözümü noktasında Hükümetin yaptığı en büyük yanlışlarından bir tanesi, bu meselenin çözüm noktasındaki yol haritasını doğru dürüst ortaya koyamadı. Çözüm süreciyle ilgili Kürtlerin demokratik haklarını anayasal olarak vermeliydi. Bununla ilgili PKK’nın silah meselesini ayrı konuşmalıydı. Bölgedeki bütün STK’larından, toplumundan, kanaat önderlerinden, mollasına kadar sürecin içine dahil edilmeliydi. Bunun eksikliğini çok ciddi şekilde gördük. Gerek 6-7 Ekim olaylarında, gerek Cizre olaylarında ve gerek diğer olaylarda çok net görebildik.” ifadelerine yer verdi.

 

"KCK ve İmralı tutarsız açıklamalara bulunuyor"

 

Türkiye’de herkesin çözüm noktasında hem fikir olduklarını belirten Çiçek,“Fakat bunun tektipçi bir çözüm mü olacağı yoksa herkesi kapsayacak demokratik bir çözüm mü olacağı yönündeşuan en büyük kırılma noktalarından bir tanesini oluşturuyor. Bu nedenle 6-7 Ekim olayları, Cizre olayları ve bölgedeki diğer olaylara baktığınızda aslında iki yol karşımıza çıkıyor; birincisi ‘ben güçle istediğimi yaptırırım’ tarzı bir yaklaşım ve ikinci tarzda, ‘hayır bunların bertaraf edilmesi’ne yönelik bir tavır. Bu bölge dindar bir bölgedir. Dindarlaşma oranı da batıya göre çok yüksek olan bir yerdir. Peygambere saygı mitingleri, özellikle Fransa’daki meseleye karşı verilen tepkilerin de bölgedeki dine karşı olan hassasiyetlerini çok net ortaya koyuyor. Fakat bunun çözüm sürecine yansıyıp yansımadığı sorusunu sorduğunuzda bu yansımıyor. Bunu yansıtmak gerekiyordu. Bu saatten sonra bunu nasıl yansıtacağı herhalde hükümetin en büyük meselelerinden bir tanesi olmalıdır diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

 

İmralı ve KCK’nın tutarsız açıklamalarına da değinen Çiçek, şöyle devam etti: “Diğer taraftan örgütünde kendi içinde gerek KCK’nın yaptığı açıklamalar, bir diğer taraftan da Öcalan’ın da açıklamalarına baktığınızda bir tutarsızlık söz konusudur. Öcalan hendeklerin kapatılmasını istiyor, Cizre’deki meseleden maskelerin indirilmesini istiyor, fakat bunlar olmuyor. Hatip Dicle gelip konuşuyor, bunlar olmuyor. Diğer taraftan KCK’nın bu noktada açıklaması var. Ama hendekler yine kapatılmıyor. O zaman şu soruyu sormamız gerekiyor; burada üçüncü bir güç mü var? Yoksa gerçekten örgütü dinlemeyen başka bir gücün varlığı mı söz konusudur? Bunu da açıklamak herhalde HDP’ye, KCK’ye düşüyor. Dolayısıyla geldiğimiz noktada çözüm sürecini devam ettirme noktasında eğer hükümet inisiyatifi eline tam almak istiyorsa birinci yapması gereken bölgedeki güven ortamını sağlaması, normalleşmeyi sağlaması, yasal adımları atması ve silahın kökünden yok edilmesidir. Bunlar sağlanmadı.”

 

Bölgede normalleşmenin sağlanmadığını gördüklerini vurgulayan Çiçek,“HÜDA PAR’dan tutun, bölgedeki diğer demokratik kitle örgütlerine kadar sürecin dışında tutulduğunu görüyoruz. Akil insanlar isteneni veremedi. Yeniden bir çözümün olması gerekiyor. Bu noktada bölgedeki sese kulak vermek gerekiyor.” ifadelerini kaydetti.  (M.Fatih Akgül-İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.