Siyonistlerin Gazze’ye saldırıları tüm şiddetiyle devam ediyor.  Her geçen dakikada füze ve bombalarla binalar vurulurken şehit ve yaralı sayısı artmaktadır. Hastaneler şehit cesedi ve yaralılarla doldu. Normal şartlarda bir devletin bile altından kalkamayacağı bu durum karşısında yıllardır çok katı bir ambargo altında olan, ilaç ve temel gıda maddelerinin dahi geçişine izin verilmeyen Gazze hastanelerinin bunun altından kalkması imkânsız. Ki siyonistler hastaneleri de vurmaktan çekinmiyor.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen Filistin halkı bu ağır imtihanın altından başarılı bir şekilde kalkmaya çalışıyor. Yıllardır ihanete uğramış, ümmet tarafından yalnız bırakılmış Filistin halkı, tek yardımcılarının Allah ve ondan sonra da kendi güç ve kuvvetlerinin olduğunun bilinciyle hareket ediyorlar. Altı günde Mısır, Suriye, Ürdün ve diğer Arap ordularını sıraya dizerek mağlup eden Siyonist ordu, bir avuç mücahit karşısında ne yapacağını şaşırmış durumda. Kayıplarını ve içerisine düştüğü durumu dünya ve kendi kamuoyunda gizlese de gelişen iletişim ve sosyal medya karşısında çaresiz kalmakta, kaçırılan askerini günler sonra doğrulamaktan başka seçenek kalmamakta.

Elhamdülillah direniş dünden daha güçlü, daha organizeli ve düşmana ölümcül darbeler indirmekte. Arap-israil savaşlarında bile Telaviv’e, Ben Gurion Havaalanına füze düşmemişken direnişin füzelerinden dolayı Tel Aviv’e uçak seferleri iptal edildi. Direniş; karadan, havadan, denizden ve yeraltından mücadeleyle kalmayıp karşı saldırılara geçebilmektedir.

Siyonistlerin Gazze’ye saldırılarını ve direnişin durumunu Hamaslı bir âlimle konuşurken direnişin öncekinden çok daha güçlü olduğunu ifade ederek şu noktaların altını özellikle çizdi.

‘’Öncelikle biz Allah’a güveniyoruz,  gücümüzü başkalarından değil, Kur’an ve imanımızdan alıyoruz.

Gazzeli gençler üretkendirler, gece gündüz, yaz-kış, savaş ve barış demeden çalıştılar ve bundan sonra da çalışmaya devam edecekler.

Tüm Arap ülkelerini toplasan kendi ürettikleri tek bir insansız hava araçları yok, füzeleri yok ama tüm imkânsızlıklara ve ambargoya rağmen insansız hava aracı ürettik ve bunu başarıyla kullanıyoruz.

Atılan her füzenin yerine hemen yenisi üretilmekte ve bunu direniş, tamamen kendi imkânlarıyla yapmaktadır.  Füzeler geniş bir sahaya yayılmış, tüm israil direnişin füze menzilindedir. Atılan füzeleri israilin ‘demir kubbe’ denilen füze savunma sistemi durduramadı.

Siyonistler, mücahitlerle karşı karşıya gelmekten korkmaktadır. Uçak ve füzelerle korkak bir şekilde uzaktan saldırıyorlar. Siyonistler Araplara karşı bunca zaferi nasıl kazanmış hayret ediyoruz. Bunca gücüne rağmen Gazze’ye geremeyen siyonistler ‘nasıl oldu da bu kadar toprağı işgal edebildi’ sorusuna tek cevap ‘ihanettir.’ Arapların liderleri ve komutanları geçmişte Müslümanlara ve halklarına ihanet ettiler.

Kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle bizler sürekli çalışıyoruz. Direniş yeni taktik ve silahlar geliştiriyor. Siyonistler de yeni silah ve taktikler geliştiriyorlar. Bu savaşta duran, yorulan, kendini yenileyemeyen kaybeder…’’

Filistinli âlimin söylediklerini siyonist kaynaklar da tasdik ediyor. Dünyayı çok seven Yahudiler; ölümü göze almış, yaşamaktan çok ölümü tercih eden mücahitlerle nasıl savaşabilir? Savaşı başlatmak, ateşkesi bozmak siyonistlerin elinde olabilir ama savaşı sonlandırmak artık ellerinde değil. Canı istediği zaman saldır, istediğini elde ettikten sonra ateşkes yap devri kapandı artık. Hamas lideri Halid Meşal ve diğer yetkililer Gazze’ye yapılan ambargo kalkmadan ve direnişin şartları kabul edilmeden ateşkesin hayal olduğunu belirttiler. Bu da direnişin kendine olan güveni ve inisiyatifin artık kendi ellerine geçtiğinin ispatıdır.

Ümmet olarak Filistin halkından alacağımız çok şey vardır. Müslüman birey, lider ve âlimlerimizin, başı dışında tüm vücudu felçli olan Şehit Ahmet Yasin’den alacağı çok ders vardır. İslami hareket, cemaat ve devletlerin de Gazze’den alacağı çok ders vardır. Aynı şekilde kadın, çocuk, genç ve yaşlılarımızın Gazzeli kardeşlerinden alacağı çok ders vardır. Allah’u Teâlâ Gazze direnişi ile Müslümanlara hiçbir bahane bırakmadı. Felçli de olsan, yıllarca ambargo ve tecrit altında da olsan, evleriniz en ölümcül silahlarla başınıza yıkılsa, tüm ümmet ve insanlık tarafından yardımsız bırakılsanız da direnebilir, dünya küfrü tarafından sınırsız desteklenen siyonist rejimi dize getirebilirsiniz. Yeter ki elinden geleni yap ve Allah’a dayan. Allah en büyüktür, en güçlüdür.

Allah’a dayanıp küfre karşı direnenlerden olma temennisiyle Ramazan Bayramınız mübarek olsun…