FETÖ ve PKK ile kirli ilişkiler içinde olan, 15 Temmuz darbe teşebbüsünün arkasındaki önemli hainlerden Amerikan elçiliği çalışanı, Rahip kılıklı casus Andrew Brunson'un işlediği suçlar ve ihanetlerinin karşılığında tutuklanması ve sonrasında ev hapsine alınmasını bahane eden Amerika, Türkiye'yi açık açık tehdit etmeye başladı. ABD Başkanı Donald Trump ve diğer ABD'li yetkililer her fırsatta Türkiye'yi aşağılıyor, tehditler savuruyor, skandal açıklamalarda bulunuyor, İslam dünyasının lider ülkelerinden biri olan Türkiye'ye bir sömürge muamelesi yapıyor, sanki kendilerine bağlı bir eyaletmiş gibi emirler veriyorlar. Türkiye'nin ortak projesi sonucu imal edilen ve parasını verdiği uçaklarına el koyuyor, ekonomik ambargolarla ülkemizi hizaya getirmeye çalışıyorlar.

Öbür taraftan Amerika ve müttefiklerinin İran'ı çevreleme, İran'a diz çöktürme konusundaki çabaları yoğunlaşmış bulunmakta. İran'ı ilk önce ekonomik olarak çökertmek, sonra da kaosa sürükleyip işgal etmek amacında olduklarını gizleme gereği duymuyorlar artık. Ağustosla birlikte, yani birkaç gün içinde ekonomik ambargonun ilk aşamasını başlatacaklar. Kasımla birlikte de İran'ın can damarı olan petrol ihracını engellemeye çalışacaklar.

Tüm bunlar şunu gösteriyor. İran'ı bitirebilirlerse sıra Türkiye'ye gelecek. Daha sonra Pakistan ve diğer İslam ülkeleri… Bu kana ve sömürüye doymayan haydutların niyeti kötü. Büyük zenginliklere sahip İslam âlemini istila edip tüm zenginliklerine konmak… Bir asır daha Müslümanları köleliğe, zillete mahkûm etmek…

Bu istilacılara karşı direnmekten başka çare yok. Taviz ve ılımlı davranışlar bunların küstahlık ve şımarıklıklarını artırıyor. Bir konuda taviz verip boyun eğdiğin zaman daha büyük istek ve taviz arzularıyla karşınıza çıkıyorlar. İsteklerinin sonu gelmiyor. Çünkü projeleri büyük, niyetleri kötü… Tamamen teslim olup diz çökmedikçe, sömürge olmayı kabul etmedikçe, ülkenin zenginliklerini peşkeş çekmedikçe, emirlerinde çalışan basit memurlar olmayı kabul etmedikçe senden asla razı olmazlar.

İşin şakaya gelir tarafı yok. Başta Türkiye ve İran olmak üzere İslam dünyası Haçlıların istila tehlikesiyle karşı karşıya… Düşman ortak ve acımasız… Madem öyle ihtilafları bir kenara bırakıp ortak düşmana, acımasız düşmana karşı birleşme zamanı. Bu sömürgecilere vahdet içinde karşı konulmazsa bugün İran, yarın Türkiye, öbür gün Pakistan istila edilecek. Allah muhafaza dış düşman karşı gaflete düşüp iç ihtilaflar içinde boğulan Endülüs Müslümanlarının başına gelenler bugünün Müslümanlarının da başına gelir. O zaman ne barınabileceğimiz bir yurt ve ne de yaşayabileceğimiz bir din kalır.