Diyanet-Sen Van Şubesi: Diyanetimizin ve başkanımızın yanındayız
Diyanet-Sen Van Şubesi, İnsan Hakları Derneğinin, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkında suç duyurusunda bulunmasını kınayarak, Diyanet İşleri Başkanı'nın yanında olduklarını belirttiler.
Sendika adına yazılı açıklamada bulunan Diyanet-Sen Van Şubesi Başkanı Nurullah Arvas, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın cuma hutbesinde, İslam’ın en temel yasaklarından birisi olan zina ve eşcinselliğin Kur’an’da lanetlendiğini söylemesinden dolayı, sözde İnsan Hakları Derneği tarafından suç duyurusunda bulunulmasını kınadıklarını ve Diyanet İşleri Başkanı'nın yanında olduklarını belirtti.
Arvas, “Diyanet-Sen olarak dün olduğu gibi bugün de ümmet coğrafyasına hizmet eden, mazlumların, çaresizlerin imdadına yetişen, iman ve hakikat ölçülerini her alanda ve herkese hatırlatmaya çalışan Diyanetimize ve onun saygıdeğer başkanına yapılan acımasız saldırılara karşı olduğumuzu tek dil ve söylemle dünyaya haykırıyoruz.” dedi.
“Bu hayasızlığı Diyanet İşleri Başkanı'mız söylemeyecek de kim söyleyecek”
Zina ve eşcinselliğin Kur’an’da lanetlendiğini belirten Arvas, “İslam’ın en temel yasaklarından olan zina ve eşcinselliğin Kur’an’da lanetlendiğini Diyanet İşleri Başkanı'mız söylemeyecek de kim söyleyecek. Zinanın ve eşcinselliğin zararları ortadayken insan hakları bahane edilerek bunun söylenmesine bile tahammül edilememesi neyin şımarıklığı ve azgınlığıdır. Herkes tarafından bilinmektedir ki sigara sağlığa zararlıdır. Birilerinin sigara içmesi sigaranın sağlığa zararlı olduğu gerçeğini değiştirmez. 'Sigara sağlığa zararsızdır' da diyemezler. Zinanın ve eşcinselliğin ferdi ve toplumsal zararları ortadayken, birileri zina yapıyor diye bunu normal görmemizi bizden kimse beklemesin. Kanunda bu yaptığınız suç olmayabilir ancak bunun zararları ortadayken siz rahatsız oluyorsunuz diye başımızı kuma gömmeyeceğiz.” şeklinde ifade etti.
“Toplum yapımıza uygun düzenlemeler yapılmalı”
Zina ve eşcinselliğin ferdi ve toplumsal zararları ortadayken bazı sözleşmelerle bunların suç olmaktan çıkarılması ve ülkemizin de bu sözleşmelere taraf olmasının toplumda onarılması zor zararlar açacağına dikkati çeken Arvas, “Bu kişilerin, Yüce Kitabımız Kur’an’da bunlarla ilgili ayetlerin söylenmesine bile tahammül edememesi bu sözleşmelerden aldıkları güç iledir. Yine bu güç iledir ki Türkiye’nin bu konuda en yetkili kişisi Diyanet İşleri Başkanı’nın yaptıklarının zararlarını söylemesinden dolayı onun hakkında suç duyurusunda bulunma ve görevden alınmasını talep etme cüretini gösterebiliyorlar. Devlet yetkililerimizi toplum yapımızı dinamitleyen bu tür sözleşmelere imza atmak yerine kendi toplum yapımıza uyan düzenlemeler yapmaya davet ediyoruz.” ifadelerinde bulundu.
“Diyanet ümmet coğrafyası için umuttur”
Diyanetin ümmet için umut olduğuna dikkat çeken Arvas, "Bu umut biterse dünya coğrafyasındaki mazlumlar çaresizliğe itilir. Vicdan yoksunu, inanç yoksunu bir millet olmaya doğru adım adım kayarız. Ne refahtan bahseden bir millet oluruz, ne de ezanı ve Kur’an-ı dinleyen, bilen bir millet oluruz. Bağımsızlığımızın sembolleri tek tek ellerimizden kayar gider. Türkiye adına aydınlık yarınlardan bahsedebilmek için bizim bir ve bütün olmamız gerekir. Dillerinden kin dökülenlerin ve Diyanet’e dair tek bir olumlu cümle kurmayanların; Diyanet’in kucaklayıcı, yapıcı, aydınlatıcı ve aydınlık yüzünü görmeleri de imkansızdır. Vatanlarını yabancılara şikâyet edenler bilmelidir ki ‘Vatanlarını yaşanmaz bilenler, vatanlarını yaşanmaz kılanlardır.’ şeklinde konuştu.
“Diyanet İşleri Başkanı'mızın yanındayız”
Asılsız bahanelerle Diyanet İşleri Başkanlığının ve başkanlarının yıpratılmaya çalışıldığını ifade eden Arvas,
“Sözde İnsan Hakları Derneğinin bu kişilerin avukatlığını yaparak Diyanet İşleri Başkanı'mız hakkında suç duyurusunda bulunmasını kınıyor, sonuna kadar Diyanet İşleri Başkanı'mızın yanında olduğumuzun bilinmesi istiyoruz.” dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.