Diyarbakır Diyanet Gençlik Merkezlerinde uzaktan eğitime başlandı
Diyanet İşleri Başkanlığınca Covid-19 salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında, Kur'an kurslarında olduğu gibi il ve ilçe müftülüklerine bağlı gençlik merkezlerinde de eğitimler "Uzaktan eğitim" yöntemiyle işleniyor.
Merkez Sur ilçe Müftülüğüne bağlı Dar'ul İslam Gençlik Merkezi de, merkeze devam eden öğrencilere yönelik uzaktan eğitim başlattı.
Coronavirüs tedbirleri kapsamında evlerinde olan öğrencilerin eğitim faaliyetlerinin devamı için Gençlik Merkezince açılan uzaktan eğitim uygulaması ile öğrenciler, evlerinden mobil cihaz veya bilgisayar aracılığıyla bağlanıp eğitimlere katılabiliyor.
Konuyla ilgili İLKHA'ya açıklamalarda bulunan Diyarbakır İl Müftü Yardımcısı Fatime Kartı, Covid-19'dan dolayı evde kalan öğrenci ve velilere de tavsiyelerde bulundu.
"Derslerimiz, fıkıh, tefsir, akaid, arapça, kırık meal çalışması ve ilmihal gibi zengin bir içeriğe sahip"
Covid-19'dan dolayı derslere bir haftalık ara verildikten sonra uzaktan eğitime başladıklarını ve Gençlik Merkezlerinde birçok dini derslerin verildiğini belirten Kartı, "Gençlik merkezlerimizde ve Dar'ül İslamda bir süredir yüz yüze siyer, akaid, tefsir, Risale-i Nur ve birçok dersleri veriyorduk. Coronavirüs nedeniyle dünya çapında alınan önlemler sebebiyle eğitime ve diğer konularda da faaliyetlerimize ara vermek durumunda kaldık. Eğitime ara verdiğimiz haftanın akabinde, birtakım çalışmalar ve araştırmalar yaptık. Bir haftalık bir aradan sonra hemen uzaktan eğitime başladık. Öğrencilerimizle böylece bir haftalık bir kesinti oldu. Uzaktan eğitimle, kaldığımız yerden bıraktığımız şekilde derslerimize devam ediyoruz. Derslerimiz zengin bir içeriğe sahip. Fıkıh, tefsir, akaid, arapça, kırık meal çalışması ve ilmihal bilgilerini yüz yüze verir gibi sanal ortamda yine soru cevap yöntemiyle hocalarımız, öğrencileri ile derslerine devam ediyorlar. Öğrenciler merak ettikleri konuları hocalarına soruyorlar. Sanal ortamda da derslerimiz devam ediyor. Aynı zamanda öğrenci yurtlarındaki manevi danışmanlarımız da derslerini bıraktıkları yerden öğrencileri ile uzaktan eğitimle devam ediyorlar. Böylece eğitimimiz sekteye uğramadan bu olumsuz ortam kalkıncaya kadar bu şekilde devam edecek." dedi.
"Öğrencilerimizin istekleri doğrultusunda sanal ortamda yeni dersler de ekledik"
Öğrencilerin performanslarının yüksek olduğunu ve öğrencilerin yeni dersler istediğini belirten Kartı, "Öğrencilerimizin performansları umduğumuzdan daha yüksektir. Çünkü bize dönüşleri çok olumlu oluyor. Hem teşekkürlerini söylüyorlar hem de derslerinin devam noktasında bizi oldukça cesaretlendiriyorlar. Ayrıca derslerin artırılması noktasında da önemli dönüşler oluyor. Öğrencilerimizin istekleri doğrultusunda sanal ortamda yeni dersler de ekledik. Bunlardan bir tanesi de kırık mealli tefsir idi." ifadelerini kullandı.
"Ecdadımız İslam'ın eğitime ve ilme verdiği önemden dolayı her ortamda eğitimlerini sürdürdüler"
İslam'ın eğitime ve ilme verdiği önemden dolayı sıkıntılı olan bu dönemlerde öğrencilerin eğitimlerini istemesini, geleceğe dair umut verici bir durum olduğunu belirten Kartı, "Öğrencilerimizin bu denli performans göstermeleri aslında gençlerin Kur'an ve Sünnet temelli ne kadar bilinçli olduklarını bize gösteriyor. Bu da bizi umutlandırıyor. Ecdadımız, İslam'ın eğitime ve ilme verdiği önemden dolayı her ortamda eğitimlerini sürdürdüler, asla kesintiye uğratmadılar. Mesela zindana düştükleri zaman bile o hapishaneyi birer medreseye çevirebildiler. Kalem bulamadıkları zaman kömürle yazdılar. İlmin yasaklandığı günlerde bile koordineli bir şekilde ve gizli bir şekilde ilmi çalışmalarını, bedeller ödeyerek yürüttüler. Bu durum bize bugünü hatırlatıyor. Bugünkü gençlerin de aynı bu şekilde ilme sarılmaları bizi oldukça onurlandırıyor ve umutlandırıyor. Çünkü sosyal medyanın oldukça kötü kullanıldığı bu ortamda, gençlerimizin bu tekniklerden bu derecede olumlu yönden ilmi çalışmalarını artırmak ve ilimlerini daha üst düzeye ulaştırmak noktasında kullanmaları bizim geleceğe daha güvenle bakmamıza sebep oluyor. Bu da bize gençlerin ne derece Kur'an ve Sünnet doğrultusunda hareket ettiklerini gösteriyor." şeklinde konuştu.
"Peygamber Efendimiz çok önemli vazifeleri taşımasına rağmen asla ailesini ihmal etmedi"
Peygamber Efendimizin aile fertleri ile tek tek ilgilendiğini hatırlatan Kartı, bizlerin de aileye ve aile eğitimine önem vermemiz gerektiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:
Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim, 'kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun' hitabıyla bize ailemizi eğitmemizin en önemli görevlerimizden biri olduğunu hatırlatıyor. Bu noktada da Peygamber Efendimiz de ailesine gerekli zamanı ayırmıştı. O Medine'de bir Peygamber, komutan, imam, önder ve çok önemli vazifeleri taşımasına rağmen, asla ailesini ihmal etmedi. Rivayetler, Peygamber Efendimizin, aile fertleri ile tek tek ilgilendiğini, her birine ayrı ayrı zaman ayırdığını gösteriyor. Aile, toplumun temelidir. Bu noktada bizler de ailemize ve aile eğitimine çok önem vermeliyiz. Virüsten dolayı eve kapandığımız bu dönemde ailemizle geçirdiğimiz zaman fazla oluyor.
"Ailemizle birlikte evimizi bir medreseye çevirmeliyiz"
Hiçbir çalışmanın ailemizi ihmal etmemize sebep olmaması gerektiğini söyleyen Kartı, "Ailemizi çok yoğun çalışma temposu içerisinde ihmal etmiş olabiliriz ama hiçbir çalışma, ailemizi ihmal etmemize sebep olmamalıdır. Bu ihmalkârlığımızı telafi etme noktasında bize bir şans da doğdu ve biz bu şansı daha güzele çevirebiliriz. Virüsten dolayı evde kaldığımız bu dönemde 'Evde sıkılıyorum' lafını kaldırıp atmamız gerekiyor. Çünkü bir müminin sıkılması mümkün değil. Peygamberimiz kaybedince değerini bileceğimiz iki nimetten bahsediyor. O da şudur; 'İki nimet vardır ki insanların çoğu kaybedince kıymetini bilir. Bunlar sağlık ve boş zamandır.' Eğer biz sağlıklıysak ve evimizdeysek kayıp içerisinde değiliz. Çocuklarımızla, eşimizle ailemizle o kayıp zamanlarımızı telafi etmeliyiz ve ailemizle birlikte evimizi bir medreseye çevirmeliyiz." dedi.
"Ailemize ayıracağımız her an bizim için büyük bir ibadettir"
Aileyle geçirilen zamanın kazanım olacağını belirten Kartı, "Güçlü aile demek güçlü toplum demektir. Ailemize ayıracağımız her an bizim için büyük bir ibadettir. Ailemiz ile iletişim kuralım, iletişimimizi arttıralım, namazlarımızı beraber kılalım, beraber oyun oynayalım, Kur'an ve kitap okumaları yapalım. Bunlar bizim için kazanım olacak. Çünkü Avrupa, aileyi yitirdi ve darmadağın etti. Biz bu süreci ailemizi toparlamakla geçirelim. Ailemizle olan diyaloğu arttıralım ki, bu durum düzeldiği zaman tükenmiş değil enerji depolanmış olarak sosyal hayatımıza yeniden dönelim." ifadelerini kullandı.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.