Diyarbakır halkı: "İsveç'e yönelik 'terörle mücadele' gibi Kur'an'a yönelik saldırılar da Türkiye'nin 'kırmızı çizgisi' olmalı"
Diyarbakır'da esnaf ve vatandaşlar, Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından pazar günü gerçekleştirilecek Kur'an'a Saygı Mitingine katılarak İslam düşmanlarını telin edeceklerini vurgulayarak İslam ülkelerinin yöneticilerini göreve davet etti.
Başta İsveç olmak üzere Hollanda, Danimarka ve diğer Avrupa ülkelerinde son yıllarda sıkça yaşanılan Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıları telin etmek amacıyla pazar günü 17:00'de Diyarbakır İstasyon Meydanında Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından "Kur'an'a Saygı" mitingi gerçekleştirilecek.
Diyarbakır'da İLKHA mikrofonuna konuşan esnaf ve vatandaşlar, Kur'an'a Saygı Mitinginde, İslam düşmanlarına tepkilerini dile getireceklerini belirtti.
Halkın tepkisinin yeterli olmayacağını, yöneticiler düzeyinde yaptırımlar uygulanması gerektiğini belirten Recep Taş, "Bu saldırılara karşı en sert şekilde tepkimizi göstermemiz lazım. Kur'an-ı Kerim Allah'ın kelamıdır ve hepimizin buna sahip çıkması gerekir. Her ne kadar vatandaşlar olarak bir şekilde sahip çıksak da devlet ve hükümetin tepkilerini en sert şekilde bu ülkelere karşı göstermeleri gerekir. İnşallah pazar günü hepimiz Diyarbakır halkı ve çevre illerin halkı, yapılacak mitinge herkesin gelmesi gerekir. Herkesi davet ediyorum." dedi.
"Hiçbir dine hakaret özgürlük sayılmamalıdır"
Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıların nedeninin İslam ümmetinin içinde bulunduğu ayrılıktan kaynaklandığını vurgulayan Hüseyin Kurt, "Bu, İslam ümmetinin geldiği noktayı ve bölünmüşlüğünü gösteriyor. İslam idarecilerinin yeterli ve güçlü bir tepki gösterememesinden kaynaklandığına inanıyorum. Çünkü güçlü bir tepki gösterilmiş olsaydı bunu tekrar edemezlerdi. Her seferinde ülkeler bazında gösterilen tepkiler cılız kalınca, ciddi yaptırımlar olmayınca saldırılarını tekrar ettiler. Halk bazında olan tepki yetersiz kalıyor. İsveç'in NATO'ya girişi konusunda güçlü bir tepki verildi sandık öyle olmadı. Sanki planlı bir şekilde daha dün Danimarka'da polis nezaretinde bir bayanın Kur'an-ı Kerim'i yakması planlı bir şekilde olduğunu gösteriyor. İslam ülkelerinden ve İslam İş Birliği Teşkilatından daha güçlü tepki ve yaptırımlarla bu saldırıların önünün kesilmesi lazım. Kur'an-ı Kerim tek değil hiçbir kutsal kitaba yönelik saldırı olmamalı. Özellikle Müslümanların gözünün içine baka baka ifade özgürlüğü adı altında, büyükelçiliklerin önünde bu tür provakatif saldırıları özgürlük adı altında yapmaları ayrı bir garabet. Bu özgürlük falan değil. Hiçbir dine hakaret özgürlük sayılmamalıdır. Müslümanların hepsinin en güçlü tepki ile pazar günü etkinliğe katılması lazım. Bu yetkilileri harekete geçirme babında iyi bir netice verebilir." şeklinde konuştu.
"İsveç'e yönelik 'terörle mücale' gibi Kur'an'a yönelik saldırılar da Türkiye'nin "kırmızı çizgisi" olmalı"
Müslümanların, sadece İslam'a tüm tahrif olmamış tüm semavi dinlere saygı duyduğunu ifade eden esnaf Süleyman Kurt ise, "Kendilerini sözde medeni gören Avrupa'ya bakıyoruz, ifade özgürlüğü diye devamlı Müslümanların kutsallarına saldırılmaktadır. Bunları esefle kınıyoruz. Hiçbir İslam ülkesinde onların herhangi bir kutsalına yönelik bir saygısızlık yapılmamışken özgürlük adı altında sistematik bir şekilde Müslümanların kutsallarına saldırmaktadırlar. Elbette ki bu onların iki yüzlülüğünü gösterir. Nasıl ki Türkiye, İsveç'in NATO'ya girmesi konusunda kırmızı çizgisinin terörle mücadele olduğunu belirtiyor aynı şekilde Kur'an'a yönelik saldırıların son bulmasını da kırmızı çizgisi olarak görmelidir." diye konuştu. Kurt, pazar günkü mitinge ailesiyle beraber katılacağını kaydetti.
İdris Sultanoğlu, "Kur'an benim için bir hayat kitabıdır, her yerde olması gerekir, yaşam kaynağımızdır. Bu saldırıları kınamak için bütün Diyarbakır halkını davet ediyorum." ifadelerini kullandı.
Hacı Pusmak, "Kur'an'a uzanan eller kırılsın, Kur'an bizim her şeyimizdir. Pazar günü hepimiz İstasyon Meydanında olacağız inşallah. Bütün İslam alemini davet ediyorum." dedi.
Kur'an'a yönelik saldırıların olduğu ülkelerin boykot edilmesi gerektiğini söyleyen Yusuf Aslan, "Ben Müslümanım diyen herkesin Kur'an'a sahip çıkması lazım. Türkiye'nin İsveç büyükelçiliğini bence kapatması lazım. Ciddi bir yaptırım uygulanması lazım. Bu şekilde devam ederse bu olayların artarak devam edeceğini düşünüyorum. İsveç'in ve diğer ülkeleri boykot etmemiz lazım. Yaşlısından, çocuğuna kadın, erkek herkesi bu mitinge davet ediyorum." şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.