Diyarbakır'da "Şubat Ayı Şehadet Ayı" programı yoğun katılımla gerçekleşti
"Şubat Ayı Şehadet Ayı" olması münasebetiyle Şehitler Kervanı Platformu ve Mustazaflar Cemiyeti tarafından Diyarbakır'da program düzenlendi.
Diyarbakır merkez Yenişehir ilçesi Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen program Metin Bağcı'nın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Şehidlerin kutlu mücadelelerinin aktarıldığı sinevizyon gösteriminden sonra selamlama konuşması yapan HÜDA PAR Çınar Belediye Başkan Adayı Vedat Turgut, bu yılı hüzün sneesi olarak tanımlayarak Yahudilerin 107 yıldır ayda, yılda veya mübarek günlerde Filistinli Müslümanları katlederek Müslümanların tepkilerini ölçtüğünü belirterek şunları kaydetti:
"Yahudiler, 7 Ekim 2023 yılında büyük bir girişimle uçaklarla, helikopterlerle ve bombalarla Gazze'ye saldırdılar. Binlerce Müslümanları şehid ettiler. Camileri, üniversiteleri, okulları, mezarlıkları yıktılar ama dünya ve İslam ülkeleri sessiz kaldı! Onlar sınıfta kaldı ama mustazaf ümmet (Gazze) ayağa kalktı. Onlar, Eshab-ı Uhdud'u, Kerbela'yı, Bedir'i, Uhud'u, Huneyni ve Çanakkale'nin durumunu biliyorlardı. Size soruyorum. Bugün, Kerbela ve Eshab-ı Uhdud Gazze'de değil midir? Aksa Tufanı ile 7 Ekim'de bazı gençler; ümmeti, Diyarbakır'ı, Kürdistan'ı, Türkiye'yi uyandırdı."
Turgut'un konuşmasını müteakip şehid ve şehadet kavramlarına ithafen Özlem Ajans sanatçılarının seslendirdiği ezgilerle devam eden programda günün anlam ve önemine ilişkin HÜDA PAR Bağlar Belediye Başkan Adayı Cengiz Aydın bir konuşma yaptı.
Yaklaşık 130 günü aşkın süredir Gazze'de devam eden kutlu mücadele ve İslam ümmetinin mevcut durumuna değinen Aydın, günümüz Türkiye'sindeki şehadet kavramı tanımlamasına dikkat çekerek ayet ve hadisler ışığında şehid ve şehadet kavramlarını anlattı.
"4 bin kişilik Müslüman sadece Avrupa ve Amerikasıyla değil, İslam ümmetinin başındaki kuklalarla da savaşıyor"
İslam ümmetinin Yahudi topluluğu karşısındaki sayısal çoğunlukla Gazze'de İzzettin El Kassam Tugaylarındaki mücahidler ile savaştığı işgal rejini ve destekçilerinin gücünü mukayese eden Aydın, mücadele orantısız olsa da Allah Resulü'nün hadisini hatırlatarak zaferin yakın olduğunu söyledi.
Gazze'de devam eden mücadele sürecinden bahseden Aydın, "Bizler sürekli 8 milyonluk bir Yahudi topluluğundan bahseder ve derdik ki 'İslam ümmeti 8 milyonluk bir Yahudi topluluğuyla baş edemiyor mu? bizler ki 2 milyara yaklaşmış sayısal bir kitler yoğunluğuyuz. Ne oluyor da israil şebeke ordusuyla baş edemiyoruz?'. Fakat Aksa Tufanı operasyonundan sonra anladım ki 2 milyarlık Müslüman topluluğu olarak 8 milyonluk yahudi topluluğuyla değil, sadece 4 bin kişilik İslam ordusu; israil, Avrupa ve Amerikasıyla savaşıyor. 7 ekimler beraber oradaki 4 bin kişilik bir avuç şehadete metfun Müslüman, sadece Avrupa ve Amerikasıyla değil, İslam ümmetinin başındaki kuklalarla da savaşıyor." dedi.
Aydın, "Şu an yaklaşık 29 bin şehidle karşı karşıyayız. Bizler şu an batılı müstekbirlerin çocukları, kadınları ve ihtiyarları nasıl şehid ettiğini görüyor; dünyanın sesiz kaldığını, küfrün nasıl tek millet olup bu bir avuç Müslümana saldırısını izliyoruz ama inşallah az kaldı. Çünkü Efendimiz bunun müjdesini bizlere veriyor." ifadelerini kullandı.
"Alın teriniz Allah'ın davası için damlıyorsa imanımız amellerimize şahitlik etsin ki Allah'ın izniyle sizler şehidsiniz"
Türkiye'de suiistimal edilen en büyük kavramlardan bir tanesnini şehadet olduğunu söyleyen Aydın, "Ümmet-i Muhammed'in şehidlerinin çoğalmasını ve yeryüzüne Allah rızası için kanların dökülmesini ben de istiyorum ama birileri şehadeti sanki devletin verdiği bir makam veya rütbe olarak görüyor; öyle değildir. Herkese şehadet dağıtılmadığını biliyoruz." şeklinde konuştu.
"Şehadet Türkiye de konuşulduğunda o-bu şehid deniliyor; peki neden şehid olabilmek için Allah yolunda olunması gerektiği, cihad edilmesi, gayret gösterilmesi gerektiği söylenmiyor." ifadeleriyle konuşmasını sürdüren Aydın, "Allah Resulü bir temenni olarak ümmetin şehidlerinin çok olmasını; karın ağrısından vefat eden, duvarın dibinde şehid olan, suda boğulan diye sıralayarak temennisini paylaştı. İnşallah o vasıftakiler şehiddir ama Allah Resulü 'namaz kılmayan, içki içen, küfre hizmet eden adam şehiddir' demedi." diye belirtti.
Şehid olabilmek için Allah yolunda azimle mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizen Aydın, konuşmasını şu ifadeler ile sonlandırdı:
"Sene 2024 ve şehidlerimiz çok ancak yaşayan şehid eksiklerimiz var. Eğer şehid olmak istiyorsak Allah'ın davasına her mekânda yorulmadan, sıkılmadan, gücenmeden, darılmadan sadık olacağız. Şehid olduğunuzda birileri sizinle dirilmiyorsa, ayağa kalkmıyorsa ve koşmuyorsa 'şehid olmuyor' demektir. Şehid olanlara bakın! Hangisi öldüğünde ayağa kalmadık, kıyama durmadık, bütün müstekbirler için 'bin canımızda olsa bu dava için' hazırız demedik mi? Bunun için dediler 'bu dava çok büyüktür, en iyilerimizi vermemiz lazım'. Siz Allah'ın davasına yardım ve mücadele ederseniz, alın teriniz Allah'ın davası için damlıyorsa; yatağınızda, arabanızda, iş yerinizde ölseniz ve imanımız amellerimize şahitlik etsin ki Allah'ın izniyle sizler şehidsiniz. Allah, böyle bir şehadeti bize de nasip eylesin."
Program yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.