Yapılan açıklamalar ve Covid-19 salgının henüz bitmemiş olması, camilerin ibadete açılış sürecini de ertelemiş oldu. Normalleşme sürecinin konuşulduğu bugünlerde ilk aşamada başta AVM’ler olmak üzere berberler gibi birçok işletmenin kademeli olarak açılması planlanıyor.

Bu kapsamda Diyarbakırlı vatandaşlar, AVM ve birçok işletmenin açılmasından önce ilk olarak önceliğin camilere verilmesi gerektiğini söylediler.

AVM ve açılacak işletmelerde insanların bir araya gelip oluşturacakları riskin göze alındığını belirten vatandaşlar, yetkililere aynı riski neden camiler için de göz önünde bulundurmadıklarını sordu.

AVM gibi yerlerden önce ilk olarak camilerin açılması gerektiğini vurgulayan vatandaşlar, bu kapsamda yetkililerin bir an önce buna yönelik bir karar alması gerektiğini belirtti.

Diyarbakırlı vatandaşlar, Covid-19 salgınından dolayı mübarek Ramazan ayını buruk geçirdiklerini belirterek başta Kâbe olmak üzere dünyanın birçok yerinde camilerin kapalı olmasının kendilerini derinden üzdüğünü söylediler.

“İlk olarak camilerin açılması gerekirdi”

Ramazan ayını buruk geçirdiklerini belirten Abdulcelil Söğüt, “Daha önceki yıllarda Ramazan ayına bir ay kala manevi atmosferi tadıyorduk. Ama maalesef bu yıl bu atmosferi tadamıyoruz. Bugün dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınından dolayı Ramazan ayımız buruk geçiyor. Başta Rabbimizin evi olan Kabe’nin kapalı olması, Mescid-i Nebevi’nin boş olması, Mescid-i Aksa’nın boş olması, dünyanın bütün ülkelerindeki camilerin kapanması, Kur’an kurslarının kapanması ve medresede eğitimlerin verilememesi bütün bunlar bizler için bir boşluktur. Bizim için bütün bunlar büyük bir üzüntüdür.” dedi.

Normalleşme ile birlikte ilk olarak camilerin açılması gerektiğini belirten Söğüt, “İlk olarak camilerin açılması gerekirdi. Sosyal mesafe korunarak bu uygulama alınabilirdi. Ayrıca camilerde toplu bir şekilde Yüce Allah’ımıza yakarışta bulunma fırsatı oluşsaydı belki bu süreç daha çabuk atlatılabilirdi. AVM’lerden ve her şeyden önce camilerin açılması lazım. Rabbimize niyazda bulunmamız gerekiyor. Bu musibetin ortadan kalkması için toplu bir şekilde ibadet etmemiz gerekiyor. Kısacası normalleşme ile birlikte alınan kararlar tasvip etmediğimiz bir durumdur. Çünkü AVM gibi yerler maneviyatımızı hiçbir zaman oluşturacak yerler değildir.” ifadelerini kullandı.

“Camilerin kapalı olmasının şu an bir mantığı olmadığını düşünüyorum”

Camilerde Ramazan ayını ibadetle geçirememenin burukluğunu yaşadığını belirten Sinan Aslan, “Ramazan ayımız maalesef buruk geçiyor. Her yıl aldığımız maneviyat tadını bu yıl alamıyoruz. Çünkü virüsten dolayı camilerimiz kapalı ve cuma namazlarımızı kılamıyoruz. Kısacası camilerin kapalı olması ve cemaatle ibadet edemediğimiz için Ramazan ayını buruk geçiriyoruz.” dedi.

Camilerin şu anda kapalı olmasının bir mantığı olmadığını belirten Aslan, “Camilerin kapalı olmasının şu an bir mantığı olmadığını düşünüyorum. Çünkü virüsün olduğu ilk zamanlarda neyin ne olduğu pek bilinmiyordu. Ne ile karşılaşacağımızı bilmiyorduk. Böylelikle tedbir alıyorduk. Tedbir sünnettir. Tedbiri elbette bırakmamak gerekiyor. Ama artık hayat yavaş yavaş normalleşiyor. Mesela ben sabah işe giderken 3 tane PTT önünde geçiyorum. Yüzlerce insan PTT önünde sosyal mesafe kuralına uymadan sıraya dizilmiş. Ayrıca Ulu Camii Meydanı yanında yine insanlar sosyal mesafe kuralına uymadan hayatlarını devam ettiriyor. Bundan dolayı gerekli tedbirler alınarak camilerimizi de açabilirler. Hatta cami önünde ateşler ölçülsün. Maskeler dağıtılsın. Eldivenler takılsın. Böylece gelip ibadetlerimizi yapalım. Kısacası camisiz kesinlikle olmaz diye düşünüyorum. Bizlerin toplu dualara ve cemaatle kılınan namazlara ihtiyacımız var. Bundan dolayı Müslümanlar mabetsiz kalamaz diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

“Camilerimiz için henüz bir karar çıkmadı”

Maneviyat açısından eski Ramazan aylarının olmadığını belirten Yücel Kılıç, “Ramazan ayı bu yıl çok buruk geçiyor. Önceleri eski ‘ramazanlar yok’ diye söyleniyorduk. Ancak bu yıl Covid-19 salgınından dolayı çok daha buruk geçiyor. İnsanlar birbirlerini ziyaret edemiyor. Toplu iftarlar yapılamıyor. İnşallah bu virüs kısa zamanda son bulur ve seneye bu şekilde Ramazan ayımızı geçirmeyiz.” dedi.

Cuma namazında oluşabilecek kalabalıktan dolayı bu günlerin dışında camilerin açılması gerektiğini belirten Kılıç, şunları söyledi: “Almanya’da bildiğim kadarıyla Müslüman oranı ülke nüfusunun yüzde 6’sına tekabül ediyor. Böyle bir oran olmasına rağmen Almanya’da camiler açılıyormuş. Ancak bizim ülkede camilerin açılması için bir karar henüz çıkmadı. Camilerimiz cuma namazı dışında açılırsa iyi olur. Çünkü cuma namazları çok kalabalık olacağı için belki virüsün yayılma riski olur. Ancak normal vakitlerde belli bir sosyal mesafe koruması yapılarak camilerimiz açılabilir. Tabi cuma namazları da ileriki dönemlerde virüsün etkisi tamamıyla bitince tekrardan kılınabilir.”

“Camilerimizi açsınlar”

Camilerde Kur’an seslerinin yükselmediğini belirten Hüseyin Atlı, “Camilerimiz görüyorsunuz kapalıdır. Kur’an-ı Kerim okunmuyor. Cüz okunmuyor. Cemaatle namaz kılınmıyor. Camilerimizi açsınlar. Ne hakları var camilerimizi kapatıyorlar. Normalleşme ile birlikte açılacak yerler noktasında öncelik camilerimize verilsin.” şeklinde konuştu.

“Ramazan ayında Covid-19 virüsünden dolayı hiçbir duygu alamıyoruz”

Covid-19 salgınından dolayı Ramazan ayında istedikleri hazzı alamadıklarını belirten Halil Atik, “Ramazan ayında Covid-19 virüsünden dolayı hiçbir duygu alamıyoruz. Camilerin boş olduğunu görüyorsunuz. Covid-19 salgınından dolayı insanlar birbirlerinden uzak duruyor. Yine insanlar camilere gelemiyor. Bundan dolayı Ramazan ayında çok fazla haz alamıyoruz. Rabbimiz bizleri beterinden korusun.” temennisinde bulundu.

“Camiler bize gerekiyor, AVM’ler değil”

Camilerin açılmasını ve camilerde ibadet yapmalarına izin verilmesini talep eden Abdulgani Taşer, “Ramazan ayında camiler kapalı olduğu için gidemiyoruz. Teravihlerimizi ve ibadetlerimizi evde yapıyoruz. Normalleşme ile birlikte alınan karar gereği önce camilerin açılması gerekiyor. Camiler bize gerekiyor. AVM’ler değil. Camilerimizi serbest etsinler. Bıraksınlar cemaatle namazlarımızı kılalım.” dedi.

“Camilerimiz açılsın”

Sosyal mesafe kuralına riayet edilerek camilerin açılabileceğine dikkat çeken Muhammet Sabri Bayhan da şunları kaydetti:

“Camilerimiz Allah’ın evidir. Âlimlerimiz ve devlet büyüklerimiz destek versin de camilerimizi açılsın. Kıblemiz olan Kâbe'miz açılsın. Çünkü şifa buralardadır. Devlet nasıl uygun görürlerse öyle de yapabilirler. Örneğin; araya mesafe konulabilir. Böylece namazlarımızı, ibadetlerimizi ve teravihlerimizi kılabiliriz. Rabbimiz bizi korumasa inanın kendimizi nereye koyarsak da bir anlamı yoktur. Günümüz gelmişse ruhumuzu vereceğiz. Tabi bu arada tedbirimizi de almamazlık etmeyeceğiz. Son olarak devletten veya gücü yeten her kim ise onlardan isteğimiz şudur, camilerimizi açsınlar.”

“Normalleşme ile alınan karalar içerisinde camilerin açılmaması büyük bir eksikliktir”

Ramazan ayını ibadetle geçirdiklerini söyleyen Alaattin Bahadır, “Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim’imizi okuyabildiğimiz kadar okuyoruz. Namazlarımızı ve ibadetlerimizi yapıyoruz. Normalleşme ile alınan karalar içerisinde camilerin açılmaması büyük bir eksikliktir. AVM gibi yerlere insanlar giriyorsa camilerimize de insanlar giriyor. Madem iş yerleri açılacaksa oralarda insanlar toplanacaksa camilerimize de bu hakkı verebilirlerdi. Nitekim risk her yerde var. Tabi camilerimiz açıldıktan sonra körü körüne de davranmamamız gerekiyor. Sosyal mesafe kuralına uyalım ve camilerimizi açalım.” şeklinde konuştu.

“Rabbimizden temennimiz bir an önce kendi rahmetiyle bu ateşi söndürmesidir”

Covid-19 salgının bir an önce bitmesi için Rabbimize yakarışta bulunan Mithat Çabuk, “Ramazan ayı elhamdülillah iyi geçiyor. Bu ayda tefekkür ediyoruz. Namazlarımızı ve ibadetlerimizi yapıyoruz. Bilim Kurulundaki yetkililerin camilerimizin açılma kararını verirken ‘nasıl hasarsız olacak’ düşüncesini göz önünde bulundurup vermelidir. Risk ve sıkıntı yoksa da canilerin açılma kararını versinler. Covid-19 salgının da bulaşmaması için de sosyal mesafe kuralına uyulması gerekiyor. Cami cemaati virüsün etkisi tamamıyla bitene kadar namazlarını ayrı ayrı kılar. Rabbimizden temennimiz bir an önce kendi rahmetiyle bu ateşi söndürmesidir.” duasında bulundu.

“Eğer AVM’ler açılıyorsa camilerin de açılması zorunlu olması gerekiyor”

Cocid-19 sürecinde camilerde okunan her ezan sonrası camilerde ibadet yapılamadığı için üzüntü yaşadığını belirten İlhami Delidere ise şunları söyledi: “Ben camilerin normalleşme ile birlikte öncelikle açılması gerektiğini düşünüyorum. Eğer AVM’ler açılıyorsa camilerin de açılması zorunlu olması gerekiyor. İnanın her ezan okunduğunda camilerin kapalı olması ve ibadetlerin yapılamaması benim çok ağrıma gidiyor. Bir Müslüman olarak bu durum beni gerçekten çok üzüyor.”

“Camilerimizde açık alanlarda da ibadet edebiliriz”

Açık alanlarda sosyal mesafe kuralına uyarak cemaatle namaz kılınabileceğine dikkat çeken Hasan İpek, “Ramazan ayı mübarek bir aydır. Ramazan ayımız çok güzel geçiyor. Ramazan ayı, Rabbimizin bize verdiği bir hediyedir. Biz kullar olarak da bu hediyeyi kabul edip hem ruhi hem de bedenen kendimizi güçlendirmeliyiz. Diyanet İşleri Başkanlığımız da uygun görürse camilerimizde açık alanlarda ibadetlerimizi eda edebiliriz. Açık alanda cemaatle namaz kılınırsa da bir şey olmaz. Bu şekilde camilerimiz açılırsa daha güzel olacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.