Doğacak Çocuğun Cinsiyetini Belirlemek Caiz midir?
Gebelikten önce uygulanan bazı yöntemler ve tekniklerle bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi eskiden günümüze kadar konuşulan ve ilgi çeken konulardan olmuştur.
Gebelikten önce uygulanan bazı yöntemler ve tekniklerle bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi eskiden günümüze kadar konuşulan ve ilgi çeken konulardan olmuştur. Bundan dolayı her toplumda bu konu ile ilgili çeşitli yöntemler mevcuttur. Bu yöntemlerin bazıları tamamen söylentiden ibaretken, tıp desteğiyle gerçekleşen diğer bazı uygulamalar da bilfiil etkisini göstermiş cinsiyet belirlemede etkili olmuştur. Günümüzde bebeğin cinsiyetini belirlemek için kullanılabilen en gelişmiş ve kesin tanı yöntemi PGD (Prekonsepsiyonel Genetik Tanı - PGT) yöntemidir. Laboratuvar ortamında uygulanan bu yöntemle tüp bebek işlemleri sırasında döllenmiş embriyodan bir hücre alınarak incelenir ve cinsiyetin yanı sıra kromozomal hastalıklar da araştırılır. Eğer hücre istenilen cinsiyette ise embriyo anne rahmine yerleştirilir. Allah (cc) şöyle buyuruyor:
Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allah'ındır. O, dilediğini yaratır. Dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları verir. Yahut o çocukları erkekler, dişiler olmak üzere çift verir, dilediği kimseyi de kısır yapar. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir, hakkıyla gücü yetendir. (Şurâ 49, 50)
Çocukların cinsiyet tayini hatta olup olmaması tamamen Allah'ın iradesiyle gerçekleşen bir durumdur. Evli çiftlerin mevcut yöntemleri uygulayarak ceninlerin cinsiyetini tayin etmeleri yukarıda zikredilen ayeti münafi bir durum değildir. Böyle bir durum kadere müdahil olma ya da rahimde olanı bilme iddiası anlamında da değildir. Bilakis esbaba başvurmaktır. Bir şeyi irade ederken sebeplere başvurmak Allah'ın izin verdiği bir durumdur. Sahabeler eşleri hamile kalmasın diye azil sebebine başvururlardı. Allah Resulü de buna sessiz kalırdı.
Aralarında Yusuf Kardavi, Mustafa Zerka, Abdullah Bessam, Abdullah Bin Beyyih, Ürdün Fetva Meclisi, Kuveyt Vakıflar Bakanlığına bağlı Fetva Komisyonu gibi asri âlim ve ilmi kuruluşlar cinsiyet belirlemenin caiz olduğu görüşüne gidenler arasındadır.
Belirli cinsiyette bir çocuk talep etmek şer'en caiz olan ve insan fıtratına konulan bir istektir. Peygamberler tarihine bakıldığı zaman bazılarının nesillerinin devamı için ısrarla erkek çocuk istediği görülmektedir. Hz Meryem'in annesi ve Zekeriyya (aleyhisselam) bunlardandır.
(Meryem'in annesi) onu doğurduğunda -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken- dedi ki: "Rabbim, doğrusu bir kız (çocuğu) doğurdum. Erkek ise, kız gibi değildir. (Ali İmran 36)
Zekeriyya (as), Meryem suresinde de geçtiği gibi daima Allah'a şu şekilde dua ederdi:
…Bana kendi tarafından; bana ve Yakup hanedanına varis olacak bir çocuk bağışla ve onu hoşnutluğuna ulaşmış bir kimse kıl! (Meryem 5,6)
Ayetlerde de geçtiği gibi bu fıtri bir taleptir. Bunu talebin gerçekleşmesi için de meşru sebeplere başvurmakta caizdir. Bir sakınca yoktur.
Fakat tüm bunlarla birlikte gerekli bir ihtiyaç olmaksızın bu yöntemlere başvurulmasını tavsiye etmiyoruz. İçerisinde yaşadığımız ülkede olduğu gibi bazı beldelerde erkek çocuklara ciddi rağbet vardır. Bu rağbetten dolayı erkek çocuk oluşumu için cinsiyet belirleme, gelecek nesiller için tehlike meydana getirebilir. Aynı şekilde bu uygulamalara fetva vermeyen asrî âlimleri de düşünürsek ihtiyaten bu yollara başvurmamak daha isabetli olacaktır.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.