M. Zülküf YEL

M. Zülküf YEL

Doğu Guta ve Yemen'in feryadı

Kan ve savaş baronlarının kuşattığı iki mazlum coğrafya... Müslüman olduğunu söyleyen caniler tarafından ablukaya alınan ve ölüme mahkûm edilen boynu bükük iki İslam beldesi... Siyasi mülahazalarla gözleri kin ve kan bürümüş zalimler, Müslümanları açlığa mahkûm etmiştir. İnsanlarımız, bütün dünyanın gözleri önünde yavaş yavaş ölüyor.  Siviller, savaşın tarafsız unsurları olduğu halde, bu insafsız savaş ve kuşatmada en fazla zararı onlar görüyor.  Askeri unsurlar, daha fazla korunma imkân ve kabiliyetine sahip iken, siviller bu tür imkânlardan mahrumdur. Dolayısıyla kuşatma ve ambargolar en fazla sivilleri vurmaktadır.

Esed rejiminin ve destekçilerinin 5 yıldır ablukada tuttuğu Doğu Guta bölgesinde, yaklaşık 400 bin sivil yoksulluk, açlık ve zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor.

Ambargo ve kuşatmanın bir savaş silahı olarak kullanılmasından vazgeçilmelidir. Bu yöntem, bir insanlık suçudur. Bu zalimce metod, İslam nezdinde de büyük bir cürümdür. Kuşatma altında olan siviller ve özellikle de çocuklar açlıktan ölmektedir. Açlıktan ölme haberleri her geçen gün artmaktadır. Daha dünyayı tanıyamayan çocuklar, bombardımanlardan kurtulsa bile, açlık ve hastalıklardan dolayı can vermektedir. Çocukların açlıktan kıvrıla kıvrıla can çekişmesinden zafer devşirmek isteyen zalimlere lanet olsun. Bu asırda insanların Allah'ın nimetlerinden mahrum bırakılmasına göz yumanlara da yazıklar olsun. Artık insanlık ayağa kalkmalıdır. Halkı Müslüman olan ülkeler, kuşatmayı kırma yükümlülüğü ile karşı karşıyadırlar. Kuşatma altında açlıktan ve hastalıktan ölen her bir can için hepimizin sorumluluğu vardır, herkes mesuldür.  Bu politika, savaş değil, bir cinayet ve toplu bir soykırımdır.

Tüm siyasi mülahazalardan uzak bir şekilde derhal insani yardım koridoru açılmalıdır. Gıda ve ilaç yardımı için gereken planlama yapılmalıdır. Hiçbir taraf bu yardıma engel olmamalıdır. Hiç gündeme gelmeyen bu mesele, İslam ümmetinin en acil sorunlarından birisidir. Özellikle Müslüman halklar, kuşatmayı kırma noktasında hükümetlerini zorlamalıdırlar. Basın yayın vasıtalarıyla bu konu gündemde tutulmalıdır. Sivil toplum teşekkülleri bütün imkânları ile seferber olmalıdır. Kitlesel ölümler kapıdadır. Harekete geçmek için daha ne beklenmektedir?

Ve Yemen...

Suud bombaları altında can verenler bir yana, hayatta kalanların açlık ve kolera salgını ile mücadele etmek zorunda kaldığı mazlum belde... Kan ve savaş baronlarının hesaplaşmasına mazlum çocukların meze yapıldığı mazlum coğrafya... Bu asırda Müslüman kardeşlerimizin, hele de günahsız çocukların açlıktan ve önlenebilir basit hastalıklardan dolayı can vermeleri ne büyük bir utançtır!

Artık bu zalimce siyasete köklü bir çözüm bulmak lazımdır. Acil önlemlerin yanı sıra, kalıcı tedbirlere de başvurulmalıdır. Şehirleri tamamen kuşatıp burada yaşayan herkesi ölüme mahkûm etmek insanlık suçu sayılmalıdır. Irak Kürdistanı'nda bir referandum düzenlendi diye ayağa kalkan ve yekvücut olan aktörlerin, bu insanlık utancı karşısında da aynı iradeyi ortaya koymalarını bekliyoruz.  Bu aktörlerin samimi bir irade ile bu meseleyi çözmeye niyetlenmesi durumunda, bu sorunun çözüleceğine inanıyoruz.

Doğu Guta ve Yemen'de ölen her çocuk, bu ümmetin bir utancıdır. Ey Müslümanlar, hep beraber bu utancı temizlemek için ayağa kalkalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.