VAN- Özellikle Doğu ve Güneydoğu  Anadolu Bölgesinde yaşayan vatandaşların, manevi duyarlılığa sahip oldukları herkesçe bilinen bir gerçek  olduğu halde, bu bölgelerdeki  Kadın Doğum Hastanelerine  yeterli sayıda bayan doktorun bulundurulmaması  nedeniyle,  birçok  hastanın    muayene ve  tedavi  için bu yüzden  hastanelere başvurmadığı öğrenildi.   

Hemen hemen her gün bir mağduriyet haberini okuduğumuz bölgede, mağduriyetlere sebep olan kadın doğum uzmanlarının yetersiz  olması konusunda  iletilen soruları yanıtlayan  Hastane yöneticileri ile STK’lar, söz konusu mağduriyetlerin temelinde birçok sorun olduğunu dile getirirken,  halk ise bu konuda Sağlık Bakanlığından  çözüm bekliyor.

Konu ile ilgili olarak soruları yanıtlayan Van Kamu Hizmetleri Birliği Genel Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Vural Polat, Bayan Kadın Doğum uzmanlarının eksik olmasının temelinde, sistemden kaynaklanan sıkıntıların olduğunu savunurken, Sağlık-Sen Van Şube Başkanı Hikmet Bilgin ise bu sorunu çözmenin çok zor olmadığını ifade etti.

Bölgenin hassasiyetlerine dikkat ediyoruz ama…

Bölgedeki hastanelerin genelinde bayan doğum uzmanlarının eksikliğinden kaynaklanan kimi sıkıntıların söz konusu olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Vural Polat, Van’da İslami hassasiyetleri göz önünde bulundurarak, Kadın Doğum Hastalıkları Hastanesi binasını değiştirdiklerini belirterek, “Bu hastanemizde hemşire ve ebelerimizin hepsi bayan. Sadece ameliyathanedeki  birkaç erkek personel dışında, orada çalışanlar  da bayandır. Fakat doktorlarla ilgili böyle bir imkânımız yok. 12 tane kadın doğum uzmanımız var. bunların 3 tanesi bayan, diğer 9 tanesi de erkektir. Yani doktoru değiştiremiyoruz. Ama hastalarımız, doktorların hangi gün çalıştığına bakarak, acil durumlar dışında kendilerine hangi gün gidebileceklerini belirleyebilir,  bayan doktordan randevu alabilirler. Acil durumda ise o gün hangi doktor nöbetçiyse acilde o oluyor. Diyelim ki 3 tane bayan doktor varsa, ayda 30 gün onlara nöbet tutturamazsınız. Her gün bir tanesi olsa ayda on tane nöbet eder. Zaten bir doktora o kadar nöbet yazamazsınız. Kanun da buna müsaade etmez.” dedi.

“Kadın Doğum Hastanelerinde sadece bayan doktor çalıştırma imkânımız yok”

Özelde Bölgemizde genelde ise Türkiye’de bu tarz sıkıntıların zaman zaman yaşandığını, ancak onun dışında çalışan personellerin bayan olması hususunda gereken çalışmayı yaptıklarını aktaran Yrd. Doç. Dr. Polat,  “Biz o hassasiyeti taşıyoruz, ama doktor konusunda bir şey diyemiyorum tamamını bayan doktor çalıştırma imkânımız yok. Bizim bayan doktor isteme gibi bir lüksümüz yok, ya da doktor istediğimizde cinsiyeti ile alakalı bir seçim yapma hakkımız yok. Yani böyle bir usul yok. Neticede bu ülkede bin tane kadın doğumcu varsa bunun 600’ü erkektir. Ama herkesin kendi hassasiyetine göre bunu gözetip o gününü beklemesi gerekir. Burada tamamıyla sistemle alakalı bir durum söz konusudur” şeklinde konuştu.

“Atamalar bölgenin hassasiyetlerine göre yapılmalı”

Konu ile ilgili görüşlerini  paylaşan Sağlık- Sen Van Şube Başkanı Hikmet Bilgin ise, sorunun temelinde, bakanlığın belirlediği sisteme göre atama yapılmasının yattığını ve  bu konuda  bölgenin hassasiyetlerinin göz önünde bulundurulmadığını belirterek, “Bir de doktorun tercihi var, burada belli bir ayrım yapılabilir. Özellikle Güneydoğu ve Doğu’da İslami hassasiyeti, kültürü ve geleneğinin göz önünde bulundurulması gerekir. Bu noktada gerekli  kamuoyu oluşturulursa bakanlığın bu noktada harekete geçeceğine inanıyorum.”dedi.

Bilgin, hasta haklarını hatırlattı

Hastaların doktor seçme hakkına sahip olduğunu ifade eden Bilgin, hasta haklarını hatırlatarak, “Normalde hastanın doktor seçme hakkı vardır ve bu noktada bir bayan ben bayan bir doktora muayene olacağım derse, hasta hakları gereği hastanedeki o bayan doktora bunun muayene ettirilmesi lazım. İkincisi bakanlık nezdinde, özelliklede bu bölgeye bayan kadın doğum uzmanlarının gönderilmesi noktasında belli bir hassasiyet gösterilmesi gerekir. Bu ikisi olursa bu sorunun çözülmesi mümkündür.” İfadelerini kullandı.

“Medya, STK ve sendikalar olay karşısında tavır almalı”

Tüm kesimleri ve İslami medyayı bu konuda duyarlı olmaya davet eden Bilgin, Bölgenin hassasiyetleri üzerinde bir anket yapılması ve bu konunun yazılı ve görsel medya aracılığıyla gündeme getirilmesi gerektiğini,  olay karşısında tüm STK ve Sendikaların ise tavır takınması gerektiğini ifade etti.

“TUS sınavlarında bayanlara pozitif ayrımcılık yapılsın”

Sorunun aşılmasında Tıpta uzmanlık eğitimine giriş sınavında (TUS), bayan doktorlara pozitif ayırımcılık yapılması gerektiğinin altını çizen Bilgin, Bu sayede Bayanların bu bölümü tercih etmelerinin yolunun açılabileceğini belirterek, “Bu işin hem YÖK ayağı var, hem de Sağlık Bakanlığı ayağı var. Neticede Türkiye kanunları önünde ‘kadın ve erkek eşittir’  ibaresi kullanılarak, bu konudaki hassasiyetlerimiz tümüyle yok edilmiştir. Ancak bu bölgede bir İslami hassasiyetimiz var ve  kadınlarımızda hayâdan kaynaklanan bir  hassasiyeti vardır. ‘Hayâ İmandandır’ şiarı vardır. Onun için Bu konudaki sorunların göz ardı edilmeden ciddi manada yasal bir düzenlemenin yapılması ve seçim arifesinde mutlaka bu soruna el atılması gerektiğine inanıyoruz.” ifadelerine yer verdi.

İşte bu mağduriyetleri yaşayanlardan bazıları…

Öte yandan bu durumdan mağdur olmuş birçok vatandaş  da  sıkıntılarını dile getirdi.

Van Olay Gazetesi muhabirlerinden Murat Öztünç yaşadığı mağduriyeti şöyle anlattı;

“Geçtiğimiz gün akşam saatlerinde eşim rahatsızlanınca Kadın Doğum Hastanesine gittik. Bize önce muayene olmamız gerektiği söylendi. Bizler de muayene sırasını bekledik. Sıra bize geldiğinde eşim bayan doktorda muayene olmak istediğini belirtti. Oradaki bayan hemşire kadın doğumda bayan doktor olmadığını ve ‘isterseniz muayene olun istemezseniz de özel hastaneye gitmeniz  gerekir’  dediler. Oradakiler biraz çelişkili konuşunca ben de gazeteci olduğumu ve yetkili biriyle görüşmek istediğimi söyledim. Bunun üzerine bizi o gece nöbetçi olan Ufuk Uslu diye birinin yanına götürdüler. Bizler de olayı kendisine anlattık. O da bize aynı şeyleri söyledi. Neticede mağdur olduk ve eşimin durum acil olmasına rağmen muayene olamadan geri döndük.” dedi.

Murat Öztünç’un eşi Şirin Öztünç ise yaşadığı mağduriyeti anlatırken, “Çok acil rahatsızlığım vardı. Eşimle beraber Vangölü Kadın Doğum Hastanesine gittik. Tabi orada sıra bekledik sırada da bayağı  hastalar vardı. Rahatsız olmama rağmen yaklaşık 40 dakika boyunca sıranın bizlere gelmesini bekledik. Sonra Kadın Doğum uzmanının erkek olduğunu öğrendik. İslami hassasiyetimizden dolayı muayene olamadan hastaneden ayrılmak zorunda kaldık. Yetkililerden tek isteğimiz, bu hassasiyetlerimizi göz önünde bulundurması ve bu mağduriyetleri ortadan kaldırmasıdır” ifadelerini kullandı.

Başka bir mağdur olan Mevlüt Erörs ise çarpıcı iddialarda bulunuyor ve şunları söylüyor;

“Kadın Doğum hastaları için en az 15 gün sonrasına randevu veriyorlar. Tabi doktor erkek olursa bu süre 1 haftaya düşüyor. Yani randevu alıp hastamızı muayene ettiremiyoruz. Az bir süre değil. İki sefer bu sıkıntıyı yaşadım. Doğum evine gittim sıra yoktu. ‘sabah erken gelmeniz gerekiyor’ dediler. Sabah erken gittim o zaman  da yetişemedim. Sıkıntıları ancak yetkililer  çözebilir, onların elinde olan bir durum. Bayan doktorlarının sayıları çok az. Acilde de ilgilenmiyor, bakmıyorlar bile. Bizler Müslümanız ve İslami hassasiyetlerimizden dolayı eşlerimizi bayan doktorda muayene ettirmek istiyoruz. Bunun için de yetkililerin bu hassasiyetimizi görmelerini bekliyoruz.” diye konuştu.

Son  olarak, bu konuda mağduriyet  yaşayan    Cemal Karakaya,  “Birincisi, hastanede doğum esnasında oraya kimin girip çıktığı belli değil. Temizlikçisi, güvenlikçisi, çaycısı hepsi rahat bir şekilde girip çıkabiliyor. Onlara dikkat edilmesi lazım. Aynı zamanda bayan doktor eksikliği var. Orada 3-4 tane bayan doktor varsa 8-10 tane erkek doktor vardır. Hastamızı muayene ettiremiyoruz. Sonuçta bu bir baş ağrısı değil ki hastaneye gitmeyelim. Bizlerin isteği Kadın Doğum hastanelerinde bayan doktor sayısı mutlaka arttırılması ve kadın doğum bölümlerinde bir disiplinin sağlanmasıdır. Bizler de böyle bir sıkıntı yaşadık. Burada yetkilerin çözüm bulması gerekir.” ifadelerini kullandı.  (Murat Dalgın-İLKHA)