Abdullah KAVAN
Dokunulmazlara dokunuluyor
Dünya'da Meclis kavgalarıyla meşhur olan Tayland'ın görüntülerini Türkiye Meclis'inde görüyoruz. Sanki Meclis değil boks ringlerini andırmaya başladı… Yani dışarıda dokunulmaz olan vekiller Meclis'te dokunuluyor ve birbirlerini kan-revan içerisinde bırakıyorlar. Bir yönüyle dokunulmazlıklar işe yaramıyor ve dokunulmuş oluyor. İşin garip tarafı, bu kavgaların ana nedeni “dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla” ilgili birbirlerine dokunmalarıdır. İşin özüne bakıldığında ise, bunu siyaset biçimi olarak seçen ve bu tablo üzerinden “rant” devşirmek isteyenleri görüyoruz. Ancak “dokunulmazlık meselesi” sadece bir kesim için değil bütün partiler için geçerlidir. Her partiden de fezlekelerin olduğu bir durum söz konusudur. Şu anda farklı partilerden olmak üzere 134 milletvekilinin fezlekeleri bulunuyor. Kamuoyunda sanki sadece “HDP Milletvekillerinin dokunulmazlığı” gibi göstermeye çalışan bir kesim gözüküyor. Bu tablodan da HDP faydalanmak istiyor ve “mağduriyet rolüyle” etrafına bazı mesajlar vermeye çalışıyor. Demirtaş'ın, “Meclis'ten atılırsak alternatif parlamento kurarız” söylemi tamamen bir algı oluşturmaya ve mesaj vermeye yöneliktir. İleriki günlerde polis zoruyla mahkemelere getirilmek isteyecekler. İçerdeki kamuoyuna “mağduriyet mesajı” verirken dışarıdaki devletlere de “alternatif meclisimize” sahip çıkın mesajını veriyor. Hatta HDP, iç mesajı önemsemez pozisyonundadır. Çünkü ciddi manada iç kamuoyunun desteğini kaybetmiş bir durum yaşadıklarının farkındalar. Türkiye üzerinde hesapları olan dışarıdaki devletlere umut bağlamış durumdalar. Özellikle bu günlerde ABD talimatlarıyla Türkiye'ye gelen Demirtaş'ın “alternatif parlamento mesajı” tamamıyla dışarıya yöneliktir. Dokunulmazlıklar üzerinden rant devşirme peşindedir. Oysa bu “dokunulmazlık zırhı” sadece kendileri için değil bütün partiler içindir.
İşin özüne bakıldığında ise; daha yolun başında olunduğu gözüküyor. 16 Mayıs'ta Meclis'e gelecek dokunulmazlık dosyalarının onaylanmasını sağlayacak 367 Milletvekili sayısını bulacağı muammadır. Çünkü bu oylama gizli yapılmaktadır. Özellikle dokunulmazlığı konuşulan 134 Milletvekilinin farklı oy kullanma ihtimali yüksektir. Eğer bu yeterli sayı sağlanmazsa ne olacak? sorusu ortada duruyor. Yeterli sayı oluşmadığı zaman tek tek değerlendirme yöntemi var ki bu da uzun bir zaman alacaktır. Ancak böyle bir tabloda hükümetten bir hamle gelme ihtimali yüksektir. Özellikle uzlaşma sağlanmayan “sivil bir anayasa” ve “dokunulmazlıklar” üzerinden bir erken seçim yoluna gidilebilir. Anayasa'nın değişmesinde sağlanmayan çoğunluk, milletvekilleri dokunulmazlıklarında da ortaya çıkarsa bir hamleyi getirme olasılığı yüksektir. Böyle bir tabloda HDP'nin baraj altında kalmasına kesin gözüyle bakıldığı gibi MHP'nin de kalma olasılığı vardır. Böyle bir durumda AK Parti tek başına hem Anayasayı değiştirme, hem dokunulmazlıkları kaldırma, hem de başkanlık sistemini getirme fırsatını yakalayacaktır. Kısa sürede olmasa da bir yıl gibi bir zamanda böyle bir zemin oluşabilir. Eğer böyle bir zemin oluşursa AK Parti'nin bunu değerlendireceğini düşünüyorum.
Sonuç olarak; dokunulmazlık üzerinden partilerin hesapları olduğunu söyleyebiliriz. Ancak başrolde AK Parti ve HDP'nin karşıtlığı ön plana çıkıyor. Kandil'den gelen talimatla hareket eden HDP'nin siyasi çıkış arama isteği ve “operasyonların durdurulması” görevini, dokunulmazlıklar üzerinden “mağduriyet algısıyla” aşmaya çalışıyorlar. Bunun ilk rauntlarını da Meclis'teki boks maçıyla gösteriyorlar. Bunlar konuşulduğu müddetçe de yeni meclis müsabakalarına şahit olacağız gibi… Dokunulmazlık zırhına bürünenler, kendi emsali olan aynı rakiple karşılaştığı zaman güç düellosunda bulunuyorlar. Dokunulmazlar, dokunulmamak için dokunuluyor ve bu zırhı kaybetmemek için her yolu deniyorlar…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.