Dünden Bu Güne Müslüman Kardeşler

Allah’ın Adıyla!  İnsafsız, katil Esad, kan dökme yarışında birinciliği kimseye kaptırmamak için durmadan mazlum kanı dökmeye devam ederken, Mısır’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde -resmi olmayan açıklamalara göre- Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi seçimin galibi oldu. Bu münasebetle bu yazıda başta Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın kurucusu Hasan el-Benna’nın hayatına, sonra dünden bu güne Müslüman Kardeşler Teşkilatına değineceğiz.

Hasan el-Benna,  1906 Mısır/Mahmudiye doğumludur. Dini ve ilmi yönden köklü bir aileye mensup olduğundan ilim, takva ve zühd atmosferinde yetişmiştir. Küçük yaşlardan gece namazlarına ve pazartesi, perşembe günleri oruçlarına devam etmiş ve Kur’an-ı Kerim’in hıfzını 15 yaşlarında tamamlamıştır.

Talebelik yıllarında okuduğu medrese de “Kötülüklere Karşı Mücadele” adında bir teşkilat kurarak; bazı önemli şahsiyetlere gönderdiği mektuplarla onların dikkatlerini toplumdaki kötülüklere çekmeye başlamıştır.

1919 yılında, 13 yaşındayken, Mısır’da patlayan İngiliz karşıtı eylemlerde yer aldı. “Cemiyetü’l Ahlakil Edebiyye” dergisinin başkanlığına seçildi. 17 yaşında girdiği öğretmen okulundan mezun olduktan sonra İsmailiye kentinde öğretmen olarak çalışmaya başladı. Daha sonra cami ve kahvehanelerde yaptığı konuşmalar etrafına çok sayıda insanın toplanmasını sağladı.

1928’in Mart’ında evinde toplanan 6 kişilik bir grupla “İslam davası için yaşamaya ve ölmeye” yemin ederek, Müslüman Kardeşler’in temelini attı. 1933 yılına kadar âlimler, tarikat şeyhleri ve muhtelif dernekler gibi toplumun farklı kesimlerine ulaşmaya başladı. Bu etkinlikleri ve gelişmeler İhvan’ın merkezinin Kahire’ye taşınmasına neden olmuştur. El-Benna’yla Müslüman Kardeşler’in tüm Mısır’da etkinlik kazanması üzerine Kral Faruk, başta teşkilat üyelerini tutuklatmış, sonra da 1949 senesinde El- Benna’yı da Kahire’nin en büyük meydanında bir suikastle şehid ettirmiştir.

Müslüman Kardeşler, “Anayasamız Kur’an, rehberimiz peygamber, en büyük amacımız Allah yolunda ölüm”  şiarını benimseyerek modern bir İslam toplumu kurulabilmesi için Kur’an ve Sünnet’in kılavuzluğuna dönülmesi gerektiğini savunarak kurulmuştu. Kurulduğundan beri halktan büyük bir destek görmüş, onun için her zaman mevcut iktidarların korkulu rüyası olduğundan bu güne kadar hep yasaklanmış ve üyeleri de saldırılara maruz kalmıştır.

Mısır’da, Müslüman Kardeşler Teşkilatı mensuplarına yönelik devam eden tutuklama operasyonların yanı sıra Filistin’de İsrail’e karşı cihad eden hareketin mensupları bile Mısır ordusunun tanklarıyla çevrilerek tutuklatıldı. Abdülnasır’ın 1952’deki Hür Subaylar Darbesi’nden sonra Müslüman Kardeşler teşkilatı tekrar yasaklandı. 1954’te Cemal Abdülnasır’a yönelik suikastten dolayı, Müslüman Kardeşler Teşkilatı şiddetle tekrar bastırılıp; Müslüman Kardeşler teşkilatının altı lideri vatana ihanet suçundan idam edildi. 1980’lerden itibaren tekrar canlanma dönemine giren Müslüman Kardeşler her seferinde olduğu gibi (na)mübarek yönetimince sert önlemlerle bastırıldıysa da; daha çok camiler, okullar, fabrikalar, işçi sendikaları ve hastanelerde örgütlenerek sivil kurumlarda daha etkin olmaya başladı. 1984 yılından beri Mısır’da ‘bağımsız adaylar’ ile seçimlere katılan Müslüman Kardeşler, bu son cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki başarılarından önce de siyasi olarak yasaklanmış olmasına rağmen bağımsız adaylarla katıldığı 2005 yılındaki seçimlerde 88 sandalye kazanarak o zamana kadarki en büyük siyasi zaferine imza atmıştı.

Bir münasebetle Mısır’da bulunduğum 2005’te Müslüman Kardeşler tüm baskılara, yasaklamalara, tutuklamalara –ki Mısır zindanlarında o zaman seksen bin Müslüman Kardeşler mensubu tutuklu olmasına-, rağmen hem siyasi parti olarak hem de cemaat olarak yoğun olarak çalışmalarını sürdürüyorlardı. Özellikle Arap Baharı’yla İslam dünyasının en önemli hareketlerinden biri olduğu gün yüzüne çıkmıştır. Müslümanların yaşadığı hemen her ülkede örgütlenmiş; dünyanın değişik yerlerinde birçok İslami Harekete de ilham kaynağı olmuş; dolaylı ve direk birçok hareketi de etkilemiştir. Mesela: Türkiye Hizbullah’ı Müslüman Kardeşlerden etkilenen hareketlere örnek olarak gösterilebilir.

Hâsıl-ı kelam, El-Benna’nın attığı tohumlar meyve vermeye dursun, temennimiz tüm ümmetin İslam’la serfiraz olduğu ve zulümden azad olduğu günler görmesidir.

Selam ve dua ile.

Doğruhaber Gazetesi

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.