Malum bir zamanlar Türkiye'de bir yerlere gelebilmek, ihale almak, zengin olmak için FETÖ'cü olmak gerekiyordu. FETÖ'cü değilseniz, hak ettiğiniz mevki ve makamları alamadığınız gibi bulunduğunuz makamları da her an kaybedebilirdiniz. 

“Himmet” adlı haracı vermediğiniz takdirde ticaretiniz “vergi denetmeni” kılıklı haydutların tehdidi altındaydı.  FETÖ liderini imalı dahi olsa eleştirdiğinizde akla hayale gelmeyecek ithamlarla kendinizi hâkim kılıklı haydutların önünde bulabilirdiniz. FETÖ'yü karşınıza almak Devleti karşınıza almakla eş anlamlı idi. Sıradan bir örgütü değil devasa bir devleti hiçbir örgüt karşısına almayı göze alamazdı.

israil de dünya için tıpkı böyledir.  israil'le ilişkileriniz kötü ise dünya ticaretiniz, iç ve dış güvenliğiniz tehdit altındadır.  FETÖ nasıl koca devleti kontrol altına almış ise israil de başta ABD, AB ve Rusya olmak üzere belli başlı kâfir devletlerle birlikte birçok halkı Müslüman ülkeyi de kontrol altına almıştır. israil'e karşı olmak nerdeyse bütün dünyayı karşısına almak anlamına gelmektedir.

Birleşmiş Milletler kurumsal niteliği itibarı ile neredeyse bütün dünyayı temsil ediyor. Bildiğiniz gibi BM Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA) İcra Sekreteri Rima Halef, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, israil'i ırkçılıkla suçlayan raporu geri çekmesini istemesi üzerine istifa ettiğini duyurmuştu. Muhtemelen bu bayan başına gelecekleri bilerek bu raporu yazmıştı.

israil, bir ülkeyi dost kabul etmesi ve kendi fitnesinden, şirretliğinden emin kılması için o ülkenin aynı zamanda israil'in düşmanlarına düşmanlık etmesini de zorunlu görmektedir.

Kanaatimce Cumhurbaşkanı “One Minute”  demekle israil karşıtlığını deşifre etmiştir. O sözünden hemen sonra tevile girişmesi, sonra ilişkilerin normalleştirilmesi israil'i tatmin etmemiş görünüyor.

Son günlerde başta ABD ve çok sayıda AB üyesinin asıl düşmanlığının Türkiye'den çok mevcut Cumhurbaşkanına olduğunu düşünüyorum. FETÖ'nün hasımlarını yargı vb. kurumlar eliyle dize getirdiği gibi, israil'in BM ve ya Lahey Adalet Divanı'nı Sn. Cumhurbaşkanı aleyhine kullanmasına şaşırmam.

Sudan devlet başkanı Ömer Beşir'in başına gelenler Onun açıkça israil aleyhine ve Hamas lehine yaptığı icraatlardır. israil'in Türkçe yayın yapan “Hastürk” sitesinde “Sudanlı yetkililerin iddiasına göre 4 israil jeti başkent Hartum'un hemen dışında İran'ın Devrim Muhafızları tarafından Gazze'den israil'e yönelik terör faaliyetlerine cephane sağlanması için kurmuş olduğu silah fabrikasını havaya uçurdu. Fabrika kısa ve orta menzilli roket üretimi ile tabanca tüfek gibi hafif silah yapımında kullanılıyordu” haberi bunu teyit etmektedir.

Anayasasına göre israil'e gitmenin suç sayıldığı ve resmi ilişkilerin olmadığı israil'e karşı Ömer Beşir yönetiminde belirgin bir yumuşama, ilişki kurma çabaları gündemdedir.

Merhum ERBAKAN hocayı ERGENEKON ve FERGENEKON eliyle etkisiz hale getiren israil, Sn. Cumhurbaşkanı için daha büyük ölçekteki mekanizmaları devreye koymuş görünmektedir.

Rabbim Küresel FETÖ israil'i Yerel israil FETÖ'nün akıbetine uğratsın İnşaallah.