Eğitim-Bir-Sen: öğretmenliği bütün olarak ele alan bir kanunun olmaması büyük bir eksikliktir
Öğretmenlerin özlük haklarının tanımlanması ve geliştirilmesi, hak ve yetkilerini koruyup geliştirecek nitelikte bir meslek kanunu olması gerektiğini belirten Eğitim Bir-Sen Adana Şubesi, taleplerine ilişkin basın açıklaması düzenledi.
Eğitim Bir-Sen Adana Şubesi sendika binasında yapılan basın açıklamasını Eğitim-Bir-Sen Adana Şube Başkanı Mehmet Sezer okudu.
İnsanlığın kadim ve vazgeçilmez mesleklerinden birinin de öğretmenlik olduğunu belirten Sezer, "Ülkemizde fiilî olarak görev yapan öğretmen sayısı bir milyon 200 bini aşmışken öğretmenlerin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar olan her aşamayı içeren, öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alan bir kanunun olmaması büyük bir eksikliktir." dedi.
Açıklamasında eğitim konusunda örnek gösterilen ülkelerin tamamında öğretmenliğin bir meslek kanunu ile korunduğunu vurgulayan Sezer, "Öğretmenlerin itibarının daha da artması, haklarının korunması; yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun ivedilikle yürürlüğe konulması elzemdir." ifadelerini kullandı.
"Öğretmenlerin özlük hakları tanımlanmalı ve geliştirilmeli"
"Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması hedefine 11'inci Kalkınma Planı’nda ve Bakanlığın 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer verilmesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen, ne yazık ki öğretmenlerin mesleklerini, hak ve yetkilerini koruyup geliştirecek nitelikte bir meslek kanunu beklentisi hâlâ karşılanamamıştır" diyen Sezer açıklamalarını şöyle sürdürdü:
Öğretmenler olarak beklentimiz, özlük haklarımızın tanımlanması ve geliştirilmesi; kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik ayrımının ortadan kaldırılması; resmî eğitim kurumlarındaki bütün öğretmenlerin kadrolu olarak istihdam edilmesi; mesleğimizde ilerlememizi sağlayacak şekilde kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi; istihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere zorunlu hizmet gibi zorlayıcı dayatmalar yerine teşvik edici uygulamaların getirilmesi; eğitim kurumu yöneticiliğinin eğitim-öğretim sınıfı içinde ama ikincil görev olmaktan çıkarılarak müstakil bir kadro olarak düzenlenmesi; yöneticilik süreçlerine geçiş ve statüsü ile bu pozisyonlardaki mali, özlük ve sosyal hakların da mutlaka meslek kanununda tanımlanması; resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayan bir meslek kanununu hayata geçirilmelidir. Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır.
Siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Millî Eğitim Bakanlığı’nı Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bir an evvel hayata geçirmek konusunda adım atmaya çağıran Sezer, "24 Kasım’da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, özlük haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine getirilmesidir." dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.