Eğitim Bir-Sen yüz yüze eğitim talebinde bulundu
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, 2020-2021 eğitim öğretim yılının 2’nci döneminde tüm tedbirler alınarak yüz yüze eğitimin başlaması gerektiğini söyledi.
Covid-19 salgını gölgesinde uzaktan eğitimle geçen 2020-2021 eğitim öğretimin birinci dönemi bugün tamamlandı.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Coronavirus (Covid-19) tedbirleri kapsamında TRT EBA, EBA ve canlı sınıf uygulamaları, basılı ve dijital yardımcı kaynaklarla yürütülen uzaktan eğitimin ilk dönemi bugün sona erdi.
Yaklaşık 18 milyon öğrenci için 3 hafta sürecek yarıyıl tatili başlarken Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, Covid-19 salgını gölgesinde uzaktan eğitimle geçen 2020-2021 eğitim öğretimin birinci dönemi ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.
Gök, 2020-2021 eğitim öğretim yılının birinci döneminin, eğitimde her geçen gün telafisi daha da zor olacak kayıplar oluşturduğuna dikkat çekti.
Birinci dönemin öğretmenlerin fedakârlıkları ve eğitim kurumu yöneticilerinin kullandıkları inisiyatifler doğrultusunda tamamlandığını anımsatan Gök, “Salgın nedeniyle büyük oranda uzaktan eğitim yöntemiyle gerçekleştirilen birinci yarıyılın sonunda objektif bir ölçme değerlendirme yapmak başarı notu takdir etmek mümkün olmadı. Okullar öğrencisiz, öğretmenlerimiz sınıflarından uzakta, kendileri açısından meşakkatli bir eğitim öğretim sürecini geride bıraktılar.” dedi.
Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınından en fazla etkilenen alanlardan birinin de eğitim öğretim olduğuna dikkat çeken Gök, “Yüz yüze eğitime ara verilmesi gibi salgınla mücadele konusunda alınması zorunlu ve kaçınılmaz kararlar, eğitim-öğretimin her aşaması ve kademesine ne yazık ki telafisi zor zararlar vermiştir, hâlâ da vermeye devam etmektedir. Hayatın her alanda normalleşmesi için salgının sona erdirilmesi adına alınan tedbirlere uyulması hepimizin sorumluluğudur. Bu süreçte oluşan öğrenme kayıplarının telafisi, yüz yüze eğitime geçilebilmesi için normalleşme gerekli ve zorunludur.” ifadelerini kullandı.
2020-2021 eğitim öğretim yılının salgınla mücadele tedbirleri kapsamında 31 ağustos tarihinde TRT EBA, EBA ve canlı dersler kullanılarak uzaktan eğitim yoluyla başlatıldığını hatırlatan Gök, salgının yeniden artış göstermesi üzerine ilk ara tatil sonrası 23 kasım tarihinden itibaren uzaktan eğitimin yeniden başlatıldığını ifade etti.
“Eğitim yönetiminde kararlılık, koordinasyon ve uyum esastır”
Gök, salgın sürecinde eğitim yönetiminde kararların zamanında alınması, süreç içerisinde alınan farklı kararların eğitim çalışanlarını belirsizlik içerisinde ve zor durumda bırakmaması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“İkinci dönem bu tür kararsızlıklara ve çelişkilere düşülmemelidir. Bakanlığın eğitim paydaşlarıyla istişare hâlinde olması, merkez ve taşra teşkilatları arasında güçlü koordinasyon kurması zorunludur. Zor şartlarda birçok şeyden mahrum olarak sürdürülmeye çalışılan eğitim faaliyetlerinin verimliliğinin ve niteliğinin artırılması için istişareyle uygulanabilir net kararların alınması önemlidir.”
“Uzaktan eğitim öğretmenlerin fedakârlıklarıyla icra edildi”
Salgın sürecinde eğitim öğretimin, TRT EBA kanalları ve EBA platformu başta olmak üzere uzaktan eğitim araçlarıyla sürdürüldüğünü anımsatan Gök, “Ancak canlı ders veya EBA TV erişiminde bölgesel ve yöresel eşitsizlikler ile aynı eğitim kurumundaki öğrenciler arasında dahi var olan eşitsiz derse katılım imkânları, merkezi planlamanın göremediği sonuçlar üretmiştir. Bu olumsuz duruma rağmen öğretmenlerimizin öğrencilerin eğitimde geri kalmaması adına gösterdiği olağanüstü ve fedakârca çabalar uzaktan öğrenimi mümkün kılmıştır. Öğrencisi için sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar bilgisayar başında, bir yandan öğrencisinin dikkatini derste tutmaya çalışıp diğer yandan ders veren öğretmenlerimiz, bu zorlu süreçte hem eğitimin ayakta tutulmasının hem de öğrenme kayıplarının en aza indirilmesi mücadelesinin mimarları olmuştur.” şeklinde konuştu.
“Öğrenme kayıplarının telafisi için şimdiden planlama yapılmalıdır”
Salgın sürecinin özellikle eğitimde fırsat eşitliği konusunda eğitim sistemindeki sorunları daha görünür kıldığının altını çizen Gök, “Sosyo-ekonomik özelliklerin uzaktan eğitime erişim imkânlarına etkisi göz önüne alındığında yüz yüz eğitimin ertelenmesinin daha fazla mümkün olmadığı ortadadır. Önümüzdeki günlerde bakanlığın ana odak noktası, uzaktan eğitim sürecinde oluşan öğrenme kayıplarının giderilmesi olmalıdır. Bu amaçla öğrenme kayıpları tespit edilmeli, okulların kapasitesi güçlendirilmeli, öğrenciler yönlendirilmeli ve öğretmenler desteklenmelidir.” diye konuştu.
25 Ocak tarihi itibariyle Destekleme ve Yetiştirme Kurslarında yüz yüze eğitime başlanacak olması kararı yerinde ve doğru olduğunu ifade eden Gök, bu kararın okul yönetimlerine ve öğretmenlere yeterli hazırlık imkânı bırakılmadan alınmış olmasının eğitim çalışanlarını zor durumda bıraktığını belirtti.
“Ertelenen sınavlarda belirsizlik giderilmelidir”
Gök, eğitimin uzaktan sürdürüldüğü eğitim öğretim yılının birinci döneminde aynı şekilde hizmet içi eğitimlerden unvan değişikliği sınavına kadar personel politikasının belkemiği niteliğindeki çok sayıda faaliyetin de askıya alındığını ve ertelendiğini belirterek, “Geçici bir tedbir olarak zamanında gerekli görülen bu ve benzeri faaliyetler daha fazla ertelenmemelidir. Ertelenen unvan değişikliği sınavlarının ne zaman gerçekleştirileceğinin duyurulmaması, belirsizliğe ve haklı beklentinin karşılıksız kalmasına neden olmuştur. Eğitim-öğretimin yükünü çeken eğitim personelinin unvan değişikliği sınavları beklentileri karşılanmalı ve sınav tarihi netleştirilerek gerekirse online gerçekleştirilmelidir.” dedi.
Salgın süreci ve alınan tedbirlerin neden olduğu olumsuz sonuçların gözetilerek, öğretmenlerin il içi, iller arası yer değişikliği talepleri ve mazeretlerinin giderilmesi başta olmak üzere istekleri dahilinde mağduriyet üretmeyecek ve yeni mağduriyetlere sebebiyet vermeyecek şekilde karşılanmasını talep etti.
“En az 60 bin öğretmen ataması yapılmalıdır”
Öğretmen açığının, ücretli öğretmenlik gibi hak kayıplarına neden olan güvencesiz istihdam türleriyle kapatılmak yerine öğretmen ihtiyacının gözetilerek yarıyıl tatili döneminde en az 60 bin öğretmen atanması yapılması gerektiğini ifade eden Gök, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına da son verilmesi gerektiğini belirtti.
“Okullar yüz yüze eğitime hazır hale getirilmelidir”
Milli Eğitim Bakanlığının 15 Şubat tarihi itibariyle eğitimin her kademesinde yüz yüze eğitimi başlatma iradesini ortaya koymuş bulunduğundan devam eden salgın sürecinin gözetilerek tatil döneminde bazı ivedi adımların atılmasının zorunlu olduğunu ifade eden Gök, “Bu çerçevede okulların yüz yüze eğitime hazır hale getirilmesi ekseninde okullara bütçe ve ödenek tahsisi yapılmalı, okullarda güvenlik önlemleri artırılmalı, öğrenme kayıplarının hızlı bir şekilde tespiti ve giderilmesi için ilave kurs, ders imkânları getirilmeli, istekleri dâhilinde aşılamada öğretmenlere öncelik verilmelidir. Unvan değişikliği sınavları başta olmak üzere ertelenen sınavlar bir an önce gerçekleştirilmeli, salgın sürecinde ortaya çıkan özlük hakları kayıplarını telafi edecek, yüz yüze eğitime ara verilmesi hallerine ilişkin toplu sözleşme hükmünü eksiksiz hayata geçirecek somut düzenlemeler yapılmalıdır. Salgın süreci eğitim sistemi içindeki tüm paydaşlarla işbirliğine dayalı etkin bir iletişimin önemini ortaya koymuştur. Bundan sonraki süreçte, bunun gereklerini yerine getiren adımlar atılması olumlu olacaktır.” diye konuştu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.