Eğitim Dili "Kürtçe" Üniversite için Çalışmalar Başladı

Eğitim Dili "Kürtçe" Üniversite için Çalışmalar Başladı

Diyarbakır'da Mezopotamya Vakfınca eğitim dili Kürtçe olan ilk üniversitenin kurulması için hazırlıklara başlandı.

Mezopotamya Vakfınca kurulacak üniversitede Kürtçe ve Türkçe'nin yanı sıra ilerleyen süreçte Ermenice ve Süryanice de eğitim verilmesi planlanıyor.  Hazırlıkların tamamlanmasının ardından kurucu rektör belirlenerek mütevelli heyetince üniversitenin kurulması için Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) başvuruda bulunulacak. 

Kürt diline katkıda bulunmak ve anadilde eğitim vermenin amaçlandığı üniversite ile Güneydoğu'nun diğer bölgelerle olan sosyal, ekonomik ve kültürel alandaki gelişmişlik farkının da kapatılması hedefleniyor.

Üniversitenin kuruluşuna ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Mezopotamya Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Selim Ölçer, Mezopotamya'da yaşayan kadim halkların kültürünü, dilini araştırmak, bunlara hizmet edecek meslek mensuplarını yetiştirmek ve rekabet edebilir bir kurum yaratmak için bağımsız, özgür ve bilim namusu olan bir insan grubu ile yola çıktıklarını söyledi.

Selim Ölçer, "Bu coğrafya, sosyal, siyasal ve ekonomik olarak refah dünyasından geri kaldı. Bu refah dünyasına bu coğrafyadaki insanları entegre etmek boynumuzun borcu. Bu toplumun hızla seviyesini yükseltmek için nitelikli hizmet verecek insan grubuna ihtiyaç var. Bu toplumu ilerletmek için bu tür kurumlara çok sayıda ihtiyaç var" diye konuştu.

- "Bu toplumun gelişmişliğini hızla artıralım"

Diyarbakır'daki üniversite öğrencisi sayısının oldukça düşük olduğuna değinen Ölçer, bölgenin yüksek düzeyde eğitim verecek nitelikli bir kuruma ihtiyaç duyduğunu belirtti.

"Bu toplumun gelişmişliğini hızla artıralım" diyen Ölçer, başka türlü toplumun çağa yetiştirilemeyeceğini dile getirdi. Toplumun her kesiminden vakıfta kurucu olmak, görev almak için talep geldiğini ifade eden Ölçer, şöyle dedi:

"Türkiye'nin demokratlarından da 'vakfın kurucusu olup, bu onuru birlikte yaşayalım' diye yoğun talep geldi. Başta Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç olmak üzere toplumun her kesiminden destek aldık. Bu dünyada görülmemiş bir model. Bu doğrultuda çözüm süreci bizim için önemli bir fırsat. Bize de çok çalışıp bu üniversiteyi kurmak kalıyor. Süreç bir üniversite kavramı üzerinden hızla ilerliyor".

Dr. Ölçer, hedeflerinin salt bölge illeri değil, Suriye ve İran gibi komşu ülkelerle iyi ilişkiler geliştirmek ve insani güzellikleri paylaşabilmek olduğunu da vurgulayarak, şöyle dedi:

 "Ne malum yarın bu üniversite bu ilişkilerin tesisi için aracı olmayacak? Üniversite kurma çalışmaları sürerken her alandaki tüm eğitim faaliyetlerine talepkar olacağız. İnsanlık suçu işlememiş, etik şartları zorlamamış her kese kapımız açık. Üye sayımızı 300'e tamamlama hakkımız var ancak bunun için acele etmeyeceğiz. Barış süreci tamamlandıktan sonra bize katılmak isteyenlere de hak tanımak istiyoruz." 

Ölçer, açılacak fakülte ve bölümler için halkın görüşünü alacaklarını belirterek ancak ilk etapta Mehmet Uzun, Ahmedi Hani, Musa Anter, Mıgırdıç Margosyan salonları olan bir Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün açılması gerektiğini kaydetti.

- "Boşluk doldurulacak"

Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Türkiye'deki devlet ve özel vakıf üniversitelerinin Kürt dili ve edebiyatı, Kürt kültürü ve tarihi gibi önemli medeniyet olgularında beklenen misyon ve vizyona sahip olamadıklarını savunarak, bu boşluğun doldurulması için Kürtlerin sosyal, ekonomik, dil, edebiyat, tarih ve diğer alanlardaki birikim ve tecrübelerini, tarih sayfalarında gizli kalan maddi ve manevi kültürlerinin mutlaka akademik ve bilimsel bir şekilde ortaya konulması gerektiğini söyledi.

- "Çözüm sürecinin ilk somut göstergesi olacak" 

Prof. Dr. Yıldırım, çözüm sürecinde atılacak olumlu adımların en iyi değerlendirileceği yerin bu üniversite olacağını belirtti. 

Ülke olarak çok önemli bir sürece girildiğini, bu süreçte halkın en büyük beklentisinin Kürt dili alanında atılacak adımlar olduğunu vurgulayan Yıldırım, yakın bir gelecekte Kürt dilinin sadece üniversitelerde değil tüm eğitim kurumlarında da kullanılmasının önündeki yasal engellerin kaldırılacağına inandığını söyledi.

Yıldırım, "Tarih bu üniversiteyi çözüm sürecinin en somut göstergesi olarak kaydedecek. Bu da ülkemizin normalizasyonu açısından büyük önem taşıyor. Çünkü bu durum herkeste olumlu bir intiba bırakacak ve herkes geleceğe biraz daha umutla bakmış olacak" diye konuştu.

- Akademik kadro ihtiyacı

Prof. Dr. Kadri Yıldırım, akademik kadronun oluşturulması için çalışmalara başladıklarını belirterek, Irak başta olmak üzere dünyanın bir çok yerinde Kürdoloji alanında çalışmalar yürütüldüğünü hatırlattı. Yıldırım, şöyle devam etti:

"MAÜ'de 568 öğretim elemanı adayımız yüksek lisans yapmaktadır. Bingöl, Muş ve Dicle Üniversitesi'nde de yüzlerce öğretim elemanı adayı yetiştiriliyor. Bunlardan durumları uygun olanlardan istifade edilecek. Ayrıca Avrupa'daki potansiyelden de akademik kadro oluşturulurken azami ölçüde destek alınacak. Kürdoloji alanında dünyada yürütülen çalışmaların büyük kısmını kütüphanelerimize aktardık. Basılmaya hazır onlarca ders kitabı ve materyal mevcut. Vakıf tarafından basılacak Kürdoloji materyalleri eğitim ve öğretime başladıktan sonra üniversitenin hizmetine verilecek. Bir üniversitenin ihtiyaç duyabileceği her alanda terminoloji kaynakları ve kitaplarını temin etmiş bulunuyoruz". 

Yıldırım, Kürt olsun olmasın dünyanın her yerinde Kürdolojiye hizmet veren akademisyenleri üniversiteye katkı sunmaya davet ettiklerini sözlerine ekledi.

- "Kürtçe'nin kurumsallaşmasında ciddi defektler var"

Vakfın kurucu üyelerinden Dr. Mehmet Dursun, kurulacak üniversitede çözüm sürecine uygun düşecek bir yapılanma ile bölgedeki insanların hem eğitim alacağını hem de dillerini geliştirme imkanı bulabileceğini belirtti.

"Kürtçe'nin kurumsallaşmasında ciddi defektler var. Bu defektlerin kapatılmasında bu kurumun önemli katkısı olacağına inanıyoruz" diyen Dursun, kurulacak üniversite ile birçok tarihi, dini ve teknolojik konunun Kürt dilinde ifade edilebilme olanağına kavuşacağını söyledi.

Dursun, "Öngörümüz, birkaç yıl içerisinde bu üniversiteden yılda yüzlerce öğretmen, mühendis ve doktorun yetişecek olması. Böylece bu dili çok iyi konuşan bir grubun halk ile bir bütün halinde yaşamasını sağlayacağız. Bizi en çok heyecanlandıran ve umutlandıran unsur bu" dedi.

- Üniversiteye yoğun talep

Mehmet Dursun, hem yurt içi hem de yurt dışındaki öğretim üyelerinden birlikte çalışma teklifi geldiğini, üniversitenin kuruluşunda en az zorlanacakları konunun akademik kadroyu oluşturmak olduğunu belirtti.

Çok sayıda kişinin bu üniversitenin ihtiyacını hissettiğini vurgulayan Dursun, şunları kaydetti:

"İnsanlar bu açlığı bu üniversite ile bitirmek istiyor. Bu üniversiteden mezun olan kişilerin Kürt dili ile ilgili herhangi bir problemleri olmayacağını iddia ediyoruz. Bir iki ay içinde düzenleyeceğimiz konferans, kurultay ve çalıştaylarda akademik kadro, açılacak bölümler ve altyapıyla ilgili net kararlar ortaya çıkacak.  Belli bir mülkiyet ve finans kaynağına ulaştıktan sonra YÖK'ün kapısını çalacağız. YÖK'ün onay vermesinin ardından konu Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacak ve tasarının Meclis'te yasalaştırılmasıyla üniversitenin kuruluşu tamamlanacak."

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.