Ahmet YÜCEBAĞ
Ekonomik Bağımsızlık Savaşı
Ortadoğu'da ve Türkiye'de istediği alanı bulamayan ABD, Türkiye'ye yeni yaptırımlar ve Başkan Erdoğan'ın isimlendirmesiyle ‘ekonomik savaş' ile sıkıntının bir süre devam edeceğini göstermektedir. Aklıselimi ağır basan Türkiye halkı ambargo ve yaptırmalara direnmeyi tercih edecektir.
Papazlar düellosuyla ateşlenen ABD-Türkiye gerginliği öyle görüldüğü gibi Papaz meselesi olmadığı aşikâr bir durumdur. Menbic'ten, Doğu Akdeniz'e, Kıbrıs'tan Afrin'e ABD'nin birçok kuyruk acısı mevcut ve zehrini kusmaya çalışmaktadır.
ABD'ye giden heyet; uluslararası kamuoyunda diyaloğu devam ettirmek anlamı dışında pek ehemmiyeti olmadığı bilindiği halde, tehdit ve şantaj edilerek olmayacak şartlar ileri sürülmüştür. Şartların çoğunu Türkiye'nin bölgesel güç olmasının önündeki engeller olması meselenin Papaz meselesi olmadığını göstermektedir.
Şartlardan hiçbiri kabul edilemeyeceği gibi aşağılık olanlar:
Kıbrıs'ın sorun olunmasından vazgeçilmesi
Doğu Akdeniz petrolünden vazgeçilmesi
Önemli madenlerin işletmesinin ve özellikle bor madenlerinin ABD'li şirketlere verilmesi,
S400'den vazgeçilmesi,
Kudüs politikasının ABD çizgisine getirilmesi,
Gibi anahtar teslim ve Türkiye'yi aşağılayan şartlar sıralanması, akıllara ‘‘kininizle geberin'' ayetini getirmektedir.
ABD'nin Rusya, İran ve Türkiye'ye yaptırımları dünya gündemi olduğu bir sırada, Rothschild ailesinin en yaşlı ismi Jacop Rothschild'ın küresel finans sisteminin tehlikede olduğu uyarısı programlı bir saldırının ipuçlarıdır. Bu üç ülke yaptırım ve ambargolarla birlikte dolar üzerinden terbiye edilmek isteniyor ve Rothshcild ailesi de ‘dolardan kurtulun' diye yol gösteriyor. Kripto paralara alan açılacaktır.
ABD'nin pervasız yaklaşımlarının güzel yanı Türkiye'nin ABD'den uzaklaşması fakat diğer taraftan Çin ve Rusya'ya mecbur bırakılmasıdır. Bu iki ülke ABD'den daha iyi olmayacaklardır.
12 Ağustos Pazar günü Hazar Denizi komşuları arasında Hazar Denizi kıta sahanlığı için 5 devlet bir araya gelmekte ve antlaşmayla TANAP'a entegre edilmesi düşünülen Türkmen gazının önü Rusya tarafından kesilmek istenmektedir.
Yine Türkiye sıkıştıkça İdlib operasyonunun ayak sesleri duyulmakta, Rusya sinsi bir şekilde ellerini ovuşturmaktadır. Rusya'nın hesabı, NATO'dan uzak, stratejik ortakları tarafından zor duruma düşmüş bir Türkiye, Suriye muhalefeti için fedakârlıklarda bulunmaya hazır olacaktır. İdlib operasyonuna PYD'de rejim saflarında dâhil olacaktır.
Çin için durum pek farklı değil, kredi ve borç ile kaynak aktarımında bonkör davranan Çin, İpek Yolunun orta hattında olan Türkiye için fedakârlıktan(!) çekinmeyecektir. Artık Katar'dan nakit gelmiyor ve yeni kaynağımız Çin…
Çin'in zamanında Özbekistan'a verdiği kredilerin geri ödemesinde sıkıntı yaşadığından özellikle İpek Yolu üzerindeki lojistik merkez olabilecek güzergâhların borç karşılığı kendisine satışı için Özbekistan'a baskı uygulamaktadır. Bakalım Türkiye hangi bedellere zorlanacak?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.