Vatandaşların, soğuk kış aylarında elektrik ve doğalgaz kullanımı artıyor. Bu da doğal olarak faturaların önceki dönemlere göre daha yüksek gelmesine sebep oluyor.

Vatandaşların bu duruma az çok alışkın olduklarını biliyoruz ancak son iki yılda yapılan zamlardan olsa gerek, artık zorlandıklarını hatta ciddi manada sıkıntı çektiklerini söyleyebiliriz.

Kamuoyunun da malumu olduğu üzere son birkaç ayda elektrik ve doğalgaz faturaları çok yüksek gelmeye başladı. Kime dokunsan bin ah işitiyorsun. Şuan bu satırları okuyanlar da aynı düşüncededir kanaatimce.

Tasarruf yapılmasına rağmen; az kullanılan odalardaki petekler kapalı tutulmasına, gereksiz hiçbir makine çalıştırılmamasına rağmen faturalar yüksek geliyor diyen vatandaşların sayısı çok fazla. “Elektrik faturası neden yüksek geldi?” sorusu, arama motorlarında en çok arananlar arasında.

Ekonomik sıkıntı içerisinde olan halk gelen yüksek faturalardan dolayı geçimini sürdürmekte zorlanıyor. İnsanlar artık temel gıda malzemelerini bile zor alabiliyor.

Daha öncelerde haftalık marketlere gidip ihtiyaçlarını alanlar artık mecburi ihtiyaçlar olduğunda markete gidebiliyor. Bu durumda olan vatandaşların sayısı az değil!

Ufukta vatandaşların sıkıntılarına çare olacak bir ışık da maalesef ki gözükmüyor. Hükümet, işsizlik ve ekonomik sıkıntılara çözüm olabilecek girişimlerde bulunamıyor.

Bu konuda yeni projelere ihtiyaç var, halkı rahatlatacak, halkın güvenle geleceğe bakmasına vesile olacak yeni adımların atılması gerekiyor.

Hükümetin ekonomideki sıkıntılar konusunda şikâyet etmeye hakkı yoktur. Zira hükümet icra makamındadır. En önemli sorumluluk elbette hükümetindir. Çözüm bulması gerekenler, ülkeyi idare edenlerdir.

Tabi diğer siyasi partiler de ekonomin düzelmesi, halkın refah seviyesinin ve yaşam standartlarının yükselmesi için hükümetin ekonomi politikasına katkı sağlayacak çözümler için arayış içinde olmalıdırlar.

Vatandaşların ekonomik sıkıntı ve sorunlarının çözüme kavuşması konusunda hükümetten çok ciddi manada beklentileri vardır. Beklentilerin karşılanması, halkın bir nebze de olsa geleceğe umutla bakmasına yarayacaktır.

Özellikle son dönemlerde yapılan zamların halkın belini büktüğü ve yaşamını kısıtladığı ortadadır. Doğalgaz ve elektriğe yapılan zamlarla birlikte temel gıda malzemelerinde, sağlık ve giyimde de yüzde elliye yakın zamlar yapılmıştır. Bazı ürünler ise iki ya da üç katına çıkmıştır.

Küçük yaştaki çocukları eskisine göre daha çok çalışıyor görmemizin bir sebebi de budur. Çocukların, ailelerine katkıda bulunmak için okullarını yarıda bırakıp simit satmaları, boyacılık yapmaları ya da daha farklı bir işte çalışıyor olmaları, bahse konu ettiğimiz sebepten dolayıdır.

Halkın sürdürülebilir bir hayat yaşaması meselesi, toplumsal bir mesele haline gelmiştir. Bu konuyla alakalı hükümetin acil çarelere başvurması gerekmektedir. Ancak yetkililerden yapılan açıklamalar, hükümetin bu konuda çok rahat olduğunu ve vatandaşların yaşadığı ekonomik sıkıntılardan haberdar olmadığını göstermektedir.

Açıklanan resmi enflasyon rakamlarının halkın gerçek durumunu yansıtmadığı düşüncesindeyim. Halk ne durumdadır, zamlar, gelen yüksek faturalar, artan giderler vatandaşları ne kadar etkilemiştir, halk geçim sıkıntısı yaşıyor mu? diye hükümet ciddi bir araştırma yapmamıştır.

Vatandaşlar, enflasyon rakamlarının düştüğü açıklamasını gerçekçi bulmamaktadır. Zira yaşanan sıkıntılar gün gibi ortadadır. O yüzden, hükümet vatandaşların ekonomik sıkıntı yaşadığı gerçeğini kabul ederek yeni adımların hesabını yapmalıdır.

Vatandaşın beklentisi, mutlak çözüm adına atılacak adımların enflasyon rakamlarına göre değil halkın yaşadığı gerçek sıkıntı ve sorunlara göre atılmasıdır.