Filistin halkının her daim teyakkuzda olması gerektiğine dikkat çeken Hatib, Filistin Halkının, bugüne kadar Mescid-i Aksa'ya yönelik kötü niyetli girişimleri boşa çıkardığı gibi bundan sonra da bu manadaki her türlü planı bozmayı sürdüreceğini ifade etti.

Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın bütün Müslümanların davası olduğunu hatırlatan Şeyh Hatib, Siyonist işgal rejiminin adımlarına karşı dik duruşuyla Filistin'e destek verdiği için Ürdün devletine ve halkına teşekkür etti.

Siyonist işgal rejiminin Filistin topraklarındaki dini ve tarihi eserleri Yahudileştirmeyi hedeflediğini ifade eten Şeyh Hatib, "Mescid-i Aksa yalnız Müslümanlarındır ve öyle kalacaktır. Burada, bir Yahudi Tapınağı veya Süleyman Mabedi olmayacaktır. Böyle bir şeyin olmasına izin vermeyeceğiz." açıklamasında bulundu.

Bazı Körfez ülkelerinin ve bölgedeki birtakım grupların işgalci Siyonistlerle kültürel normalleşme sürecini başlattığını ve ikiyüzlü kimselerin Kudüs'e faydası dokunamayacağına tepki gösteren Şeyh Hatib, işgal rejiminin Mescid-i Aksa üzerinde hayal ettiği sinsi planlara alet olmama uyarısında bulunarak "İşgalci israile hizmet edenler, Mescid-i Aksa'ya hizmetkâr olamaz." dedi.

Müslümanların içine sızan bazı işbirlikçilerin Mescid-i Aksa'nın yakınındaki evleri satın alma veya el koyma girişimlerinin olduğunu söyleyen Şeyh Hatib, Filistin halkının, şartlar ne olursa olsun işgal altındaki Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı müdafaa etmekten geri durmayacağını belirtti.

Coronavirus ile mücadele kapsamında uzun bir süredir kapı olan Aksa'nın ibadetlere açılmasıyla ilgili açıklamalarda da bulunan Şeyh Hatib, bu kararın sevindirici olduğunu ancak yeterli gelmediğini, Aksa'nın işgalden kurtarıldığı günün yeryüzündeki bütün Müslümanların bayramı olacağını açıkladı.